İzleyici stadın ya da sinemanın
yolunu yıldızları seyretmek, ortaya
konulan yapıtın tadını çıkarmak için
tutar da ama bütün bunları kendisine
sunan perde arkası biri olduğunu da
bilir. Bu biraz da günahı ya da sevabı
yükleyecek kişiyi arama gayretidir de
aynı zamanda. Tuttuğu takım yenildi-
ğinde ya da gittiği filmi beğenmedi-
ğinde bir sorumlu bulması lazımdır;
işte o kişi de teknik direktör ya da yö-
netmendir…
Sinema-futbol buluşmaları da na-
dir ortaklıklardır ve en önemlisi, bu
buluşmanın unutulmaz olması pek
bir zordur. Bu açıdan, yedinci sanatın
100 yılı geçkin tarihine göz attığımız-
da, önümüze gelen örneklerin sayısı
bir hayli azdır. Bu yazının ana konu-
su olan ‘Lanetli Takım’ (The Damned
United), işte böylesi bir randevunun
ifadesidir. Hem film sinematografik
açıdan başarılıdır, hem konu ilginçtir,
hem de anlatılan öykünün kahrama-
nı, ait olduğu Britanya futbolu içinde
unutulmaz bir karakterdir.
44 günlük serüven
1935 yılında doğan Brian Clough,
1955-61 arasında Middlesbrough’da
213 maçta 197 gol kaydederek muh-
teşem bir istatistiğe imza attı. 3 sezon
forma giydiği Sunderland’de ise 61
maçta 54 gol gibi etkileyici bir istatis-
tik yakaladı. Ama futbol tarihindeki
asıl yerini oyunculuktan çok teknik
adamlıktaki başarılarıyla aldı. Benim
ortaokul-lise dönemimde fırtına gibi
esen Nottingham Forest’ın yaratıcı-
sıydı Brian Clough. Takımını iki kez
Şampiyon Kulüpler Kupası şampiyo-
nu unvanıyla taçlandırdı. İlk büyük
başarısını Derby County’de yaşamış
ve buradaki şöhreti sayesinde, Leeds
United’ın da başına geçmişti. Yakın
geçmişte adeta bir düşman bellediği
Don Revie’nin İngiliz Milli Takımı’nın
teknik patronu olmasıyla boşalan
koltuğunu devralan ama kişisel he-
saplaşmaları yüzünden Leeds’te, Re-
vie döneminden kalan oyuncularla
yıldızı barışmayan Clough, 44 günlük
serüvenini başarısızla sonuçlandırmış
ve akabinde Nottingham’la kendisine
beyaz bir sayfa açma yoluna gitmişti.
‘The Damned United’, işte bu 44
günlük serüveni anlatıyor.
Çizgi dışı adamın hikayesi
Film, geçen yıl Oscar’a uzanan ‘Zo-
raki Kral’ın (King’s Speech) da yönet-
meni olan Tom Hooper’ın imzasını
taşıyor. Bu iki filme göz attığımızda
Hooper’ın biyografik özellikler taşı-
yan öykülere ilgi duyduğunu görebili-
yoruz. Öte yandan her iki filmin ana
karakterlerinin de hem ait oldukları
topluluklara karşı sorumlulukları var,
hem de aynı topluluklarla sorun ya-
şıyorlar. Lakin sinematografik açıdan
bence ‘The Damned United’ daha iyi
bir film. Hooper, bir roman uyarla-
ması olan (ki ilham kaynağı olan ro-
man yakın bir zaman önce bizde de
yayımlandı. David Peace’in imzasını
taşıyan kitap Kıvanç Koçak’ın çeviri-
siyle Sel Yayınları’ndan çıktı) filminde,
Clough’ın dünyasını bize son dere-
ce başarı gözlemlerle aktarırken, bu
dünyanın kendine özgü çekicilikleri ve
zorlukları arasında da zevkli bir yolcu-
luğa çıkarıyor. Clough, ihtiraslı, egosu
son derece yüksek, dediğim dedik bir
tip. Ama hayatın kendine özgü kural-
ları, kuşkusuz onun kapısını da çalıyor
ve zaferlerle birlikte yenilgiler de, se-
rüveninin bir parçası haline geliyor.
Filmde bu ünlü futbol adamını Micha-
el Sheen canlandırıyor. ‘The Damned
United’ oyuncu performansları, reji
ve kuşkusuz futbol dünyasına ait derin
gözlemleriyle, özellikle ‘güzel oyun’un
takipçisi konumundaki sinemasever-
ler açısından son derece kıymetli bir
çaba. Ayrıca bu oyunu, evet herkes
oynuyor ama yaratıcısı İngilizler. Kuş-
kusuz ilginç teknik adamlar da (ki bi-
liyorsunuz. Britanya’da teknik adam
yerine ‘Menajer’ tabiri kullanıyor) o
cepheden çıkmalıydı.. Clough da bu
sınıfa dahil bir isim ve ‘The Damned
United’ dolayısıyla, geçmişten günü-
müze bir selam sarkıtıyor. Siz siz olun,
bu çizgi dışı adamın hikâyesini anlatan
filmi kaçırmayın derim…
Sinema: “Lanetli Takım”
Futbol, ilginçtir sinemayla çok fazla benzeşir. İkisinde de parayı veren (başkan-yapımcı), izleyen (se-
yirci elbet), yıldızlardan ve karakter oyuncularından oluşan kadro, perde gerisi emekçi (set işçisi, ka-
meraman, masör, sağlık ekibi vs) ve de bir yaratıcı (teknik direktör-yönetmen) bulunur. Lanetli Takım
sinema ile futbolu birleştiren en önemli eserlerden biri.
Yazan: Uğur Vardan - Radikal Gazetesi Spor Müdürü / Sinema Eleştirmeni
Futbol Gelişim
84