11-21 Aralık 2013 tarihleri arasında
Fas’ta düzenlenen FIFA Kulüpler Dünya
Kupası’na ev sahibi ülkenin lig şampiyonu
Raja Casablanca ile birlikte UEFA Şam-
piyonlar Ligi Şampiyonu Bayern Münih,
Copa Libertadores Şampiyonu Atletico
Mineiro, Asya Şampiyonlar Ligi Şampiyo-
nu Guangzhou Evergrande, Afrika Şampi-
yonlar Ligi Şampiyonu Al Ahly, CONCACAF
Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Monterrey
ile Okyanusya Şampiyonlar Ligi Şampiyo-
nu Auckland City takımları katıldı.
Farklı futbol ekollerinin yarıştığı tur-
nuvada toplam 29 gol atılırken maç başı-
na 3,5 gol ortalaması yakalandı. Bu veriler
organizasyonda hücuma dayalı futbol oy-
nandığının göstergesiydi. 2013 FIFA Dün-
ya Kulüpler Kupası aynı zamanda Kulüpler
Dünya Kupası tarihinin en gollü turnuvası
oldu. Bir başka etkileyici veri ise maç başı-
na kaleye çekilen şut sayısının 29 olmasıy-
dı. Bu da bize tüm takımların gol atmaya
ve teslim olmamaya odaklı anlayış benim-
sediğini gösterdi.
Turnuvaya Guardiola damgası
FIFA Dünya Kulüpler Kupası’nda fi-
nalde Raja Casablanca’yı 2-0 yenerek
mutlu sona ulaşan Bayern Münih, 2013
yılında üçü uluslararası düzeyde olmak
üzere beşinci şampiyonluğu kazandı. Bu
tarz bir başarıyı daha önce yakalayan
tek takım, 2009 senesinde Birleşik Arap
Emirlikleri’nde düzenlenen FIFA Dünya
Kulüpler Kupası’nı havaya kaldıran ve aynı
yıl altı kupa toplayan Katalan ekibi Barce-
lona. Bu iki takımın kazandığı 8 kupada
teknik direktör olarak Pep Guardiola’nın
imzası var. İspanyol çalıştırıcı aynı za-
manda FIFA Kulüpler Dünya Kupası’nı üç
kez kazanan (iki farklı kulüpte) ilk teknik
adam olma şerefine de ulaştı. Son yıllar-
daki maç istatistiklerinin özetlerine bak-
tığımızda, Bayern Münih’in oyun stilinin
Barcelona ile benzer olduğunu görebiliriz.
Guardiola’nın sisteminin anahtarı
baskı ve topa sahip olma üstünlüğüydü.
Turnuvaya UEFA Şampiyonlar Ligi Şam-
piyonu olarak gelen Bayern, finalde Raja
Casablanca’ya karşı topa %72 oranında
sahip oldu. Alman temsilcisi %92 oranıy-
la 738 başarılı pas yaparken, bu pasların
428’ini rakip yarı sahada gerçekleştirdi.
Guardiola yönetimindeki bir başka takım,
Barcelona da 2011 FIFA Kulüpler Dünya
Kupası finalinde Brezilya ekibi Santos’a
karşı yine %92 oranıyla 839 başarılı pas
yapmıştı ve bu pasların da 509’u rakip
yarı sahada gerçeklemişti. Bununla bir-
likte bu iki takımı karşılaştırırken bir farka
dikkat çekmek lazım, (ki bu fark muhte-
melen iki takımın oyuncularının farklı bir
özelliğini de ortaya koymakta): Barcelona
takımının rakip sahada topu geri kazan-
ma oranı 2011 final müsabakasında %30
iken bu sayı Bayern Münih’te %40 olarak
gerçekleşti. Belki bu fark rakip kalitesiy-
le de alakalı olabilir ve çok büyük bir fark
olarak not edilemez, ama bununla birlik-
te çağdaş futbolda savunmadan hücuma
ve hücumdan savunmaya hızlı geçiş son
derece önemli bir meziyet ve FIFA Dün-
ya Kulüpler Kupası Şampiyonu olacak bir
takımın taktiksel olarak bunu mükemmel
bir biçimde uygulanması gerekir.
Raja Casablanca’nın büyük başarısı
Raja Casablanca, oyun olarak ve duy-
gusal açıdan turnuvanın şüphesiz en sürp-
riz takımıydı.Takım olarak uyguladıkları
disiplinli taktik onları finale kadar çıkardı.
FIFA Dünya Kulüpler Kupası’nın tarihin-
de ikinci kez bir Afrika takımı bu başarı-
yı yakaladı. Bu noktaya gelmelerindeki
aslan payı , turnuva başlamadan birkaç
gün önce dizginleri ele alan teknik adam
Faouzi Benzarti’nindi. Finalde izlediğimiz
Fas takımı, toplu hücumlar, rakiplerinin
oyunlarını bozma ve üçüncü bölgedeki
FIFA Kulüpler Dünya Kupası Analizi
Fas’ta düzenlenen ve Bayern Münih’in zaferiyle noktalanan 2013 Kulüpler Dünya Kupası atılan 29 golle turnuva
tarihinin en gollü organizasyonu oldu. Kupanın FIFA tarafından hazırlanan teknik analizinde, modern futbolda yeni
oluşan trendle birlikte antrenörlerin takımlarını daha atak oynattığı, bu yönde çalıştırdığı ve bunun sonucu doğan
riskleri de göze aldığı vurgulandı.
Hazırlayan: Onur Zayim
pozisyonu geri kazanma uğraşlarındaki
bitmek bilmez eforları ile dikkat çekti.
Bu oyun anlayışı rakiplerinin çoğuna so-
run yaratırken, kendi kalelerinde önemli
bir pozisyon olmadan tehlikeyi önlemeyi
de bilmelerini sağladı. Raja’nın diğer bir
önemli gücü ise, kontra ataklara süratli
çıkabilmesiydi. Bu hızlı kontra atağa çıka-
bilme özellikleri, yarı finalde karşılaştıkları
Brezilya temsilcisi Atletico Mineiro önün-
de kendini gösterdi ve Fas ekibinin bul-
muş olduğu üç gol de hızlı ataklar sonu-
cunda geldi. Final müsabakasında Bayern
Münih karşısında almış oldukları yenilgi-
nin sebebi, yakalamış oldukları şanslar-
dan yararlanamamış olmaları ve Bayern
kalecisi Neuer’in iyi oyunu oldu. Bunun-
la beraber, Raja Casablanca’nın 4 maçta
1.75 gol ortalaması yakalaması etkileyici.
Ronaldinho geri döndü
Turnuvayı üçüncü olarak bitiren Bre-
zilya ekibi Atletico Mineiro’nun kaliteli
bir takım olmasının sebebi, hücumsal bir
oyun formatına sahip olmaları ve oyun-
cularının bireysel yetenekleriydi. Yıldız
oyuncuları Ronaldinho’nun yarı final ma-
çında ve üçüncülük karşılaşmasında ser-
best vuruştan atmış olduğu iki güzel gol
ile bireysel yeteneğin takım üzerindeki
etkisi kanıtlanmış oldu. Usta maestro Ro-
naldinho, Barcelona formasıyla 2006 FIFA
Kulüpler Kupası’nda attığı golden sonra
ilk defa bu turnuvada serbest vuruştan
ağları buldu. Yarı finalde Raja Casablanca,
Atletico Mineiro’nun yıldızlarının alan-
larını kapatarak etkin kontra ataklar ile
Brezilya ekibinin defansif anlamdaki zayıf
noktalarının açığa çıkmasına sebep oldu
ve rakibini devirmeyi başardı.
Lippi yönetimindeki Guangzhou dördün-
cü oldu
Asya şampiyonu Guangzhou Everg-
rande , çeyrek final maçını Al Ahly karşı-
sında rahatça kazandı ancak sonraki kar-
şılaşmalarda Avrupa ve Güney Amerika
şampiyonları önünde bocaladı. 2006 se-
nesinde Almanya’da düzenlenen Dünya
Kupası’nı kazanan Marcello Lippi’nin ba-
şında bulunduğu Guangzhou’nun taktik-
sel disiplini ve defanstaki çalışkanlığı çey-
rek finalde Al Ahly ve yarı finalde Bayern
Münih karşısında rakiplerine zor anlar ya-
şattı. Temel prensipleri, pozisyonlarda ra-
kip takımdan sayıca her zaman fazla olup,
boş alanları kullanmaktı. Ancak bu tak-
tiklerini karşılaşmaya yaymak konusunda
sıkıntı yaşadılar ve maç sonlarına doğru
oyundan düştüler. Hücumda ise Güney
Amerikalı oyuncularıyla etkili oldular.
Nitekim attıkları 4 golün tamamı Latin
futbolcularından geldi. Turnuvaya ilk kez
katılan bir takım olarak elde ettikleri dör-
düncülük başarı olarak kabul edilmeli.
Organizasyona üst üste üçüncü kez
katılan Meksika temsilcisi Monterrey,
yarı final biletini alabilmek için hayli şans
yakaladı. Çeyrek finalde Raja Casablanca
ile karşılaşan CONCACAF şampiyonu, ra-
kibine topa sahip olmada %55 - %45, gol
pozisyonlarında ise 25’e 11 üstünlük sağ-
ladı. Buna karşın Monterrey duran toptan
kalesinde gördüğü bir golle mücadeleyi
kaybetti. Meksika temsilcisi, beşincilik
maçında ise Al Ahly karşısında yine % 55
oranında topa sahip olarak ve kaleyi bu-
lan 9 şut atarak galibiyete ulaştı
Beşincilik maçında Monterrey’in raki-
bi olan Al-Ahly , turnuvada daha önceden
de görmeye alışık olduğumuz bir ekip. Bu
güne kadar beş kez bu turnuvaya katılan
Al-Ahly, 2012’de düzenlenen turnuvada-
ki gücünde değildi. Mısır ekibi ülkede lig
oynanamadığı için, 2013 FIFA Kulüpler
Dünya Kupası’na kadar sadece hazırlık
müsabakaları ve Afrika Şampiyonlar Ligi
maçları yapabildi. Afrika Şampiyonlar
Ligi’nde FIFA Dünya Kulüpler Kupası’na
oranla daha etkileyici bir oyun sergilemiş-
lerdi. Maç sonlarında takımın yorgunluğu
görünür bir şekilde belli oluyordu. Bu du-
rumda, başarılı olamamalarının bir sürp-
riz olmadığını söyleyebiliriz. Sadece bir
kez topu ağlar ile buluşturabildiler. Bu gol
de beşincilik müsabakasının 8.dakikasın-
da Emad Meteab tarafından Monterrey’e
karşı atıldı.
Turnuvaya beşinci kez katılan Okya-
nusya Şampiyonu Auckland City, geç-
mişte iki kez olduğu gibi 2013 yılında da
turnuvayı yedinci sırada bitirdi. İyi orga-
nize olmuş ve mücadeleci bir rakip olan
Monterrey’e karşı uzatmaların ikinci daki-
kasında yedikleri gol ile play-off mücade-
lesini kaybettiler. Yeni Zelanda temsilcisi,
eğer gerçekleştirmiş olduğu hızlı kontra
atakları daha olumlu kullanabilseydi bu
maçın hikayesi daha farklı yazılabilirdi.
Daha atak futbol
Modern futbolda yeni bir trend olu-
şuyor. Antrenörler takımlarını daha atak
oynatıyor, bu yönde çalıştırıyor ve bunun
sonucu doğan riskleri de göze alıyorlar.
Brezilya’da düzenlenen FIFA Konfederas-
yon Kupası, Birleşik Arap Emirlikleri ve
Türkiye’de düzenlenen FIFA U-17 ve U-20
Dünya Kupları bunun bir kanıtı olarak
görülebilir. 2011 yılındaki FIFA Kulüpler
Dünya Kupası’ndan sonra sorulan soru
şuydu; Sadece Barcelona mı bu şekilde
futbol oynayabiliyor ya da bu gelecekte
oynanacak olan futbol bu mudur? Bu so-
rudan sadece iki sene sonra cevabı aldık;
futbolun sihirli asası Bayern Münih’e de
dokunmuş.
Guardiola
Ronaldinho, 2013 FIFA Kulüpler
Dünya Kupası’nda serbest
vuruştan attığı gollerle öne
çıktı.
Futbol Gelişim
24
25
Futbol Gelişim