Depresif: Japonya
Japonya’nın Asya Kupası’nı en objektif biçimde
tanımlayabilecek ruh hâli depresyon, kelime de
‘vasat’ olabilir. Bir önceki turnuvayı Alberto
Zaccheroni yönetiminde kazanan Samuraylar,
Keisuke Honda ve penaltıları önderliğinde grupları
geçerken, geçen yaz Brezilya’da sergiledikleri
Tiki-Tokio tipi ‘seri kısa pas’ ve ‘pozisyon’
futbolunun üzerine pek de fazla bir şey eklemişe
benzemiyorlardı. Ürdünlü, Filistinli grupta şov
yapmak kolaydı; fakat iş eleme maçlarına
geldiğinde Japonya’nın defoları ortaya çıktı.
Tusubasagiller familyasından 92 doğumlu genç
Gaku Shibasaki, millî takımkariyerindeki ikinci
golünü çeyrek finalde atıp takımı ipten alır gibi
oldu; fakat Birleşik Arap Emirlikleri’nin penaltılara
kalan zaferi engellenememiş, sadece yarım
saatliğine ertelenmişti. Son darbe, Dortmund’daki
kâbus sezonuna bir de millî takım formasıyla
kaçırdığı son penaltıyı ekleyen Shinji Kagawa’dan
geldi. Fırtınalı dönem, İspanya günlerinden kalma
bir şike skandalında adı geçen teknik direktör
Javier Aguirre’nin istifasıyla yeni bir boyut
kazandı.
Umut ve Gurur: Filistin
Günün sonunda tümkupa bir yana, Filistin bir
yana. Savaş, yıkımve futbol. Ne yazık ki Filistin’in
Asya Kupası’na katılma macerasından
bahsederken spor dışı öğelerden kopmak
mümkün değil. Bu, ilk kez katıldıkları turnuvada
onlardan beklenti, tahmin edileceği üzere çok
büyük değildi. Bırakın başarı elde etmeyi, 11
oyuncuyu bir araya getirip de uluslararası arenada
bile maça çıkabilmesi büyük olay Filistin’in. Yine
demucize beklemeyen de yok değildi zira her türlü
baskı ve zorbalıkla ‘evinden’ atılan bu halk buna
rağmen, güç bela varlığını korumuş, haritadan
silinmeyi reddetmişti. Şimdi iş futbola geldiğinde
acaba yapabilirler mi, acaba maç kazanabilirler
miydi? Tur geçebilirler miydi? Ne yazık ki
mucizelere inanabilmek için çok yaşlı bir çağdayız.
21’inci yüzyılın rasyonel, mekanik
acımasızlığı her türlü ilişkide
sezinlenirken, Filistin ne yapabilirdi?
Bu kupada tur geçme umutları,
yalnızca 45 dakika kadar sürdü.
İlkmaçlarda gelen farklı yenilgilerle,
Japonya ve Irak’ın bulunduğu güçlü bir
grupta, pek fazla şanslarının olmadığı
görüldü. En yakın kapı komşuları
Ürdün bile ‘kardeşlik başka, kupa
başka’ dedi ama her şeye rağmen
Filistin’in Asya Kupası’ndaki ilk golünü
izlemek, keyifti, umuttu ve gururdu.
Hoş, turnuvada yer alarak zaten ‘golü’
atmışlardı ya, o ayrı mesele.
110
