Previous Page  50-51 / 140 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 50-51 / 140 Next Page
Page Background

Düşünün ki Ferhat aşkı uğruna dağ-

ları deliyor ancak Şirin’in yine de ver-

diği cevap, “Oralardan bir demet

çiçek de koparıp getirseydin keşke”

olabiliyor! İşte tümbunlardan ötürü

kulübün genlerine bir huzursuzluk

işlenmiş durumda ve sanki ne ya-

parlarsa yapsınlar bu lânetten kur-

tulamayacaklarmış gibi bir resim

çiziyorlar. Üstüne bir de kulüp içi güç

çekişmeleri eklenince Bernabeu’da

içinden çıkılması mümkün olmayan

bir girdap oluşuyor. Oyuncu, teknik

adam, yönetimve Başkan Perez’in

bulunduğu dörtlü bir türlü aynı anda

iyi geçinemiyor. Birinden haz etme-

yen onu hemen ötekine şikâyet edi-

veriyor. Mourinho göreve geliyor ve

sportif direktör Valdano’nun ayağını

kaydırıyor. Bir süre sonra takımkap-

tanları Perez’e ondan dert yanıyor.

Ancelotti görevden alınınca oyuncu-

lar basına içini dökmekten çekinmi-

yor. Aynı basın Benitez’i yolcu ilân

edince bu sefer Perez’in hışmına uğ-

ruyor. Kısacası en büyük hedefinizi

gerçekleştirseniz bile o huzursuzluk

bâki kalıyor.

Elbette Real Madrid’deki sürekli kriz

ortamını değerlendirirken Barce-

lona’ya değinmeden geçemeyiz. Zira

dünya futbolunun zirvesindeki bu iki

ekip, artık bir anlamda birbirinin her

hareketini takip eden ve buna göre

aksiyon alan soğuk savaş casusları

gibi bir hale büründü. Real Madrid’in

uzun süredir başı kesilmiş bir tavuk

gibi nereye gittiğini bilmeden yalpa-

lamasının altında Barcelona’nın sar-

sılmaz duruşu var. NitekimKatalan

ekibi 2003 yazından itibaren vitesi

öyle bir yükseltti ki, buna ayak uy-

durmaya Real Madrid’in nemotoru

ne de şanzımanı dayanabiliyor.

2003 yazına son La Liga şampiyonu

olarak giren Real Madrid’e bu sefer

de Vicente Del Bosque’nin karizması

yetersiz gelmişti. İspanyol teknik

adama yol verilirken onunla birlikte

Makelele’ye de kapı gösteriliyordu

çünkü yerine çok daha karizmatik

Beckham’la anlaşılmıştı. Madrid eki-

binin şampiyon tamamladığı sezonu

altıncı sırada bitirebilen Barcelona ise

aynı günlerde teknik direktörlüğe

Frank Rijkaard’ı getirirken, Beck-

ham’ın ardında bıraktığı toz duman

arasında Ronaldinho ve Rafael Mar-

quez de Camp Nou’ya adımatıyordu.

Bundan sonrasını ise detaylıca anlat-

maya pek gerek yok.

Aslında iki kulüp de genlerinde ne

varsa o yaz aynen onu uyguluyordu.

Real Madrid hazımsızlığa devamedi-

yor, Barcelona ise özündeki futbol

anlayışına geri dönüyordu. İkisi de 13

yıldır bu iki zıt felsefeyi ısrarla uygu-

ladığı için aradaki makas iyice da-

raldı. Zidane, Del Bosque gittikten

sonra Bernabeu’ya ayak basan

13’üncü teknik adamdurumunday-

ken, Camp Nou’da Rijkaard’dan Luis

Enrique’ye uzanan yolda sadece beş

isimvar. Üstelik Tito Vilanova’nın

talihsiz hastalığı olmasa bu rakam

dörtte kalabilirdi. Aynı dönemde Real

Madrid’in kazandığı kupa sayısı 11

iken Barcelona tam26 zafer elde etti!

Benitez - Zidane

Florentino Perez, Mart ayında kame-

raların karşısına geçtiğinde Carlo

Ancelotti’nin arkasında olduğunu

açıklıyordu ve karşısındaki basın

mensuplarını da kulübü karıştır-

makla suçluyordu. İki ay sonra

Perez’in “dışmihrak” olarak gördüğü

gazeteciler Ancelotti’nin neden ko-

vulduğunu sorunca cevap basit bir

“Bilmiyorum!” olacaktı. Aralık ayında

yinemikrofonların önünde duran

Perez, bu kez o başkan olduğu sürece

Benitez’in gönderilmeyeceğini söylü-

yor ve kulübe karşı bir kampanya

yürütüldüğü klişesini de ekliyordu.

Zaten Perez tarzı bir kulüp başkanı

bu şekilde “önce ekibini koru, sonra

medyaya saldır” şeklinde bir politika

güdüyorsa yakın zamanda bir ge-

lişme beklemek pekmümkün. Nite-

kimsadece altı hafta sonra bu kez

Zidane’ı basına tanıtmak için ekran-

slında Rafael Benitez’in gönderi-

lip yerine Zinedine Zidane’ın ge-

tirilmesiyle sonuçlanan kriz,

patlayacağı haftalardır belli olan

bir volkan gibiydi. Öyle ki, bu

değişimgerçekleştiğinde o son

dakika haberini güzelce

süsleyebilmek adına çok önce-

den yorumve analizlerini hazır

eden basınmensupları bile mut-

laka olmuştur! Benitez’in kuyu-

sunu kazan hataları, Zidane’ın

artıları ve eksileri, Guardiola ile

kıyaslamalar vs. Hepsi filme dö-

nüşmeyi bekleyen bir senaryo

gibi hazırdı belki de. NitekimFlo-

rentino Perez soru bile kabul

etmediği kısa ve soğuk bir basın

toplantısıyla yeni teknik

adamını tanıtırken buna şaşıran

kimse çıkmadı.

Real Madrid’deki sürekli

düzensizliği uzun vadede hem

kulübün genlerine hemde

Barcelona’nın kusursuzluğuna

bağlamakmümkün. Kısa

vadede ise Zidane’dan beklenen,

Benitez’in hatalarını düzeltip

takımı tümkupaların peşinden

koşar hale getirmek olacak.

Ne var ki, FIFA’nın 2017 yazına

kadar getirdiği transfer yasağı,

Galacticos felsefesini benimse-

miş bir kulübe bu noktada pek

yardımcı olmayacak.

Sonsuz girdap

Real Madrid’in özellikle Floren-

tino Perez döneminde hedeflediği

şeyler aslında çok net: Dünyanın

en iyi ve pahalı futbolcularına

sahip olmalısın ama öte yandan

mutlaka aralara Beckhamgibi

popüler isimler de serpiştirebil-

melisin. Bu oyuncular her ne

pahasına ne olursa olsunAv-

rupa’nın en atak futbolunu oyna-

yabilmeli ve rakiplerini sadece

yenmekle kalmamalı, onları

adeta ezmeli. Tabiî bunları yapar-

kenmümkünse pek gol yeme-

meli. Kısacası hermaçtan rahat

ve göze hoş gelen biçimde üç

puan alabilmeli. Tümbunlar so-

nucunda Real Madrid yarıştığı

tümkupaları kazanabilmeli.

La Liga şampiyonluğu tek başına

bir başarı olamaz, yanına Şampi-

yonlar Ligi de eklenmeli.

Bunlardan herhangi biri eksik

kaldığında kulüp geleneği bir ba-

şarısızlık kokusu almaya hemen

başlayıveriyor. Hele ki bu eksik-

liği ezeli rakip Barcelona değer-

lendirmişse başarısızlık kokusu

bir anda felâket senaryosuna

dönüşebiliyor!

Özetlemek gerekirse Real Mad-

rid’in felsefesi net olduğu kadar

imkânsız bir hedefler bütününe

bağımlı. Hazımsızlık o kadar ciddi

bir boyutta ki, takımne yaparsa

yapsın bir şeyler eksik kalıyor.

Real Madrid

Real Madrid yine bir teknik adamdeğişikliği ile dünya spor basınınınmanşetlerini süsledi.

Kulüpteki başarı ve üstünlük kurma açlığı o denli yüksek ki, çiçeği burnunda teknik direktör

Zinedine Zidane bile o koltukta uzun süre kalamayacağının farkında olmalı. Rafael Benitez’in

doğru tercih olmadığı ilk günden belliydi ancak Bernabeu’daki derin plansızlık ve Barcelona’nın

önlenemez istikrarı, Zidane’ın da geleceğe umutla bakmasını engelliyor.

Galacticos yine kaos

Mustafa Akkaya

51

50

A