TamSaha 163. Sayı / Haziran 2018

2006 Dünya Kupası’nın ilk tur gruplarında Arjantin ile Sırbistan-Karadağ arasındaki mücadele, belki de Yu- goslav futbol geleneğinin bu turnuvada o ana kadarki en ağır hezimetine sahne oluyordu. Arjantin, rakibini 6- 0’lık bir skorla bozguna uğratmıştı. 31. dakikada Cam- biasso’nun attığı ikinci Arjantin golüyse, neredeyse 36 yıl evvel Carlos Alberto’nun finalde İtalya filelerine gön- derdiği omeşhur golden bile daha fazla kolektiviteye sahip oluyordu. Kendi ceza saha- larının biraz ötesinde topu alan Arjantinliler, yaklaşık bir dakika süren seri paslaşmalarla rakip on sekize yanaşıyor, 24’üncü pasta Cambiasso ceza sahası içindeki Hernan Crespo’yu görüyor, Crespo hiç bekletmeden topuğuyla topu yeniden Cambiasso’nun önüne bırakıyor ve o da gelişine sert bir vuruşla fileleri havalandırarak oya gibi işlenen paslaşmaların hariku- lade bir gole dönüşmesini sağlıyordu. Arjantin, 1986 Dünya Kupası’nın yarı finalinde Belçika’ya rakip olmuştu. Bir önceki turda İngilte- re’yi, Maradona’nın biri ne kadar çirkinse diğeri de o kadar güzel iki golüyle eleyen Tangocular, Belçika karşısında da Marado- na’nın kişisel gösterisiyle zafere ulaşacaktı. Golsüz sona eren ilk yarının ar- dından ikinci yarının baş- larında takımını 1-0 öne geçiren Maradona, 63. da- kikadaysa rakip yarı alanın ortasında topu almasıyla birlikte, sol çaprazındaki boş koridoru görüp oraya doğru hare- ketleniyor ve dört savun- macının arasından geçip ceza sahasına girdikten sonra da topu kaleci Pfaff’ın solundan ağlara göndererek skoru 2-0’a getiriyordu. Mücadele bu skorla sona ererken, İngil- tere maçının ardından bir müthiş solo gole daha imzasını atan Maradona, takımını adeta tek başına finale çıkarmıştı. Carlos Alberto (Brezilya-İtalya, 1970) 129 10 Brezilya, 1970 Dünya Kupası finalinde İtal- ya’yla kozlarını paylaşırkenmücadelenin ilk yarısı Pele ve Roberto Boninsegna’nın karşı- lıklı golleriyle 1-1 sona ermiş fakat Sambacılar ikinci yarının ortalarında Gerson ve Jairzinho ile iki gol bularak şampiyonluk için geri sa- yıma başlamıştı. 86. dakikaya gelindiğindeyse kolektif açıdan Dünya Kupalarında o ana kadar atılmış belki de en güzel gole tanıklık edilecekti. Önce Tostao kendi yarı alanına gelip, sağ taraftan ilerlemeye çalışan Antonio Juliano’dan topu çalıyordu. Tostao sonra savunmada Piazza’ya, o da önündeki Clodoal- do’ya oynuyordu. Clodoaldo’dan Pele’ye, ondan Gerson’a, sonra yine Clodoaldo’ya… Clodoaldo önündeki rakiplerinden sıyrılıp topu solundaki Rivellino’ya aktarıyor, Rivel- lino da uzun bir pasla İtalya ceza alanının sol köşesindeki Jairzinho’yu görüyordu. Kaleye paralel hareketlenen Jairzinho, yarımyuvar- lak üzerine gelen Pele’yi topla buluşturacak, Pele de topu sağ kanattan bindiren Carlos Al- berto’nun önüne yuvarlayacak ve kaptan da topa bütün gücüyle vurarak perdeyi kapata- caktı. 4-1’lik etkileyici bir galibiyetle üçüncü dünya şampiyonluğunu elde eden Brezilya, fi- naldeki son golünde adeta ne denli kaliteli bir takımolduğunun da özetini ortaya koymuştu. DiegoMaradona (Arjantin-Belçika, 1986) 9 Roberto Baggio (İtalya-Çekoslovakya, 1990) 7 Esteban Cambiasso (Arjantin-Sırbistan/Karadağ, 2006) 8 İtalya, ev sahipliğini üstlendiği 1990 Dünya Kupası’nın ilk tu- rundaki son maçında Çekoslo- vakya önüne grup liderliği için çıkmıştı. Maçı kazanmaları halinde zirveye yerleşecekler, aksi takdirde liderlik rakipleri- nin olacaktı. İtalya, karşılaş- manın başlarında Schillaci ile 1-0’lık üstünlüğü yakalıyor, 78. dakikaya gelindiğindeyse Roberto Baggio, maça noktayı koyan isim oluyordu. Orta çizginin sol taç çizgisiyle birleştiği noktada topu alan Baggio, evvela Giu- seppe Giannini ile bir duvar pası yapıp çevresindeki üç Çekoslovak oyuncunun arasından sıyrılıyor, sonra- sında ortaya doğru yönelip ceza sahasına yaklaşıyor, on sekiz üzerinde sola dö- necekmiş gibi yapıp birden sağa yönelerek Miroslav Kadlec’i de yere yatırıyor ve en sonunda da topu kaleci Jan Stejskal’ın yanından plaseleyerek takımının ikinci golünü kaydediyordu. Mücadele de 2-0 İtalya lehine sona erecekti. Michael Owen (İngiltere-Arjantin, 1998) 6 İngiltere ile Arjantin, 1986 Dünya Kupası çeyrek finalinde oynadıkları unutulmaz maçtan 12 sene sonra bu kez turnuva- nın ikinci turunda yeniden bir araya gelmişti. Arjantinmaçın başlarında Batistuta’nın penaltısıyla öne geçse de birkaç dakika içinde Shearer buna yine bir penaltı vesilesiyle karşılık vermiş ve skor 1-1’e gelmişti. 16’ncı dakikadaysa orta yuvarlağın rakip yarı alana bakan diliminde Beckham’dan gelen pası kontrol eden 18 yaşındaki Owen, müthiş bir depara kalkacak ve önce Chamot’u ekarte edecek, ardından Arjantin ceza sahasına girerken Ayala’dan sıyrılacak ve en sonunda sert bir vuruşla topu uzak doksana göndererek takımını 2-1’lik üstünlüğe taşıyacaktı. Ne var ki Arjantin, ilerleyen dakikalarda bir gol daha bulupmaçı penaltılara götürüyor ve bu bölümde de İngiltere’yi kupanın dışına itiyordu. 128

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==