TamSaha 163. Sayı / Haziran 2018

Brezilya’nın 1958 Dünya Kupa- sı’ndaki yükselişi, 17 yaşındaki genç yıldızı Pele’ninmüthiş çıkı- şına paraleldi. Çeyrek finalde Gal- ler’i yendikleri maçtaki tek gole imzasını atan Pele böylece Dünya Kupaları tarihinin en genç golcüsü olurken, yarı finaldeki 5-2’lik Fransa galibiyetine de üç golle katkıda bulunmuş ve turnuva ta- rihinin en genç hat-trick yapan oyuncusu da olmuştu. Brezilya, finaldeyse ev sahibi İsveç karşısında Nils Liedholm’dan gelen golle erkenden yenik duruma düşse de ilk yarıyı Vava’nın golleriyle 2-1 önde kapat- mıştı. İkinci yarı başladıktan 10 dakika sonraysa sıra Pele’ye gelecekti. Sol kanattan Nilton Santos’un ortala- dığı topu göğsünde yumuşatan ve bu esnada kendisini marke etmeye çalışan Sigge Parling’i de ekarte eden Pele, hemen ardından henüz yere düşmemiş topu İsveç’in diğer stoperi Bengt Gustavsson’un üzerinden aşırtacak ve devamında da topun yine yere düşmesini beklemeden volesini vurarak ağları havalandıracaktı. Bu golle skor da 3-1’e geliyor ve İsveç’in direnci de büyük ölçüde kırılıyordu. Ayrıca Pele, Dünya Kupası finallerinde gol atan en genç oyuncu olmayı da başarmıştı. Pele maçın son dakikası içinde bir gol daha kaydederken, Brezilya da mücadeleden 5-2’lik galibiyetle ayrılarak tarihinin ilk dünya şampiyonluğuna ulaşacaktı. 1998 Dünya Kupası’nın çeyrek finalinde Hollanda ile Arjan- tin’in kozlarını paylaştığı mücadelede henüz 20 dakika dol- madan taraflardan Kluivert ve Claudio Lopez vasıtasıyla birer gol gelmiş, lâkin ardından, karşılaşmanın sonlarına kadar skor değişmemişti. Uzatmalara geçilmesinin beklendiği es- nadaysa Frank de Boer savunmasından topla çıkıyor ve orta çizgiye yaklaşırken, Arjantin ceza sahası önündeki Dennis Bergkamp’ı görüp ona doğru çok güzle bir uzun top atıyordu. Bergkamp, o kadar uzaktan ve yüksekten gelmesine karşın bu topu kusursuz bir biçimde kontrol edecek, hemen ardın- dan Roberto Ayala’ya da çalımı basacak ve kale sahasının sağ köşesinden uzak doksana, sağ ayağının dışıyla muazzambir şut göndererek karşılaşmayı Hollanda’ya 2-1 kazandıracaktı. 130 131 Dennis Bergkamp (Hollanda-Arjantin, 1998) 5 Suudi Arabistan’ın tarihindeki ilk Dünya Kupası macerası 1994’teydi ve Suudilere turnuva öncesinde 24 takımın en zayıfı gözüyle bakılıyordu. Ancak ilk maçında Hollanda’ya 2-1 yenilse de rakibini bir hayli zorlayan, ikinci maçında da Fas’ı 2-1 mağlup eden Suudi Arabistan, Belçika ile oyna- yacağı sonmaça ikinci tura yük- selme umuduyla çıkmıştı. Henüz altıncı dakikada inanılması zor bir gole tanıklık edilecekti. Kendi saha- sının ortasında topu alan Said El Oveyran, sekiz yıl evvel Maradona’nın İngiltere’ye attığı goldekine benzer bir dripling gösterisine başlıyordu. Orta yuvarlağı ge- çerken Van der Elst ve Medved’in arasından sıyrılan Oveyran, biraz ilerledikten sonra DeWolf’a da çalımı basıyor, ardından on sekiz üzerinde Smidts’ten de sıyrılıyor ve Albert ile Preud’homme ayağın- daki topa yatmaya çalışırken bu ikilinin arasından son vuruşunu yaparak fileleri havalandırıyordu. Turnuva öncesinde Asya dışında neredeyse kimsenin adını duymadığı bir oyuncu, Dünya Kupaları tarihinde görülebilecek en güzel birkaç golden birisine imzasını atmıştı. Suudi Arabistan bu tek golle maçı da kazanacak ve üç maçta altı puan toplayarak ikinci tura yükselmeyi başaracaktı. Said El Oveyran (Suudi Arabistan-Belçika, 1994) 4 Manuel Negrete (Meksika-Bulgaristan, 1986) 2 Pele (Brezilya-İsveç, 1958) 3 Meksika, ikinci kez ev sahipliğini üstlendiği 1986 Dünya Kupa- sı’nda ilk turu sorun- suz bir biçimde geçtikten sonra ikinci turda da Bulgaris- tan’la eşleşmişti. O güne dek Dünya Kupalarında henüz tek bir galibiyeti dahi bulunmayan rakibi karşısında maça son derece atak başlayan Meksika, aradığı golü de 34. dakikaya gelindiğinde bulacaktı. Hemde ne gol! Yarımyuvarlak civarında topa sahip olan Manuel Negrete, Javier Aguirre ile bir verkaça giriyor ve Aguirre’nin tek topta önüne attığı pas son- rasında mitoloji kahramanı İkarus’u akıllara getirirce- sine yükselerek, topa daha yere düşmeden, on sekiz üzerinde muazzambir dömivole vuruyor ve uzak direk dibinden ağları buluyordu. Eğer sadece son vuruş açısından bir değer- lendirilme yapılacak olsaydı bu gol belki de tümDünya Kupala- rında atılmış en güzel gol olarak bile gösteri- lebilirdi. İşin ilginci, Negrete bu golü attığı esnada, Maradona’nın o efsanevi golü kaydetmesine henüz bir hafta vardı. Bir başka deyişle, bir haftalığına da olsa bu gol, çoğu kişinin gözünde turnuva tarihinin en güzel golü olmuştu. Meksika maçın ikinci yarısındaysa bir gol de Servin’le bulacak ve 2-0’lık galibiyetle çeyrek finaldeki yerini alacaktı. DiegoMaradona (Arjantin-İngiltere, 1986) 1 1986 Dünya Kupası’nın çeyrek fina- lindeki Arjantin-İngiltere maçı, gol- süz biten ilk yarının ardından ikinci yarı başladıktan sadece altı dakika sonra turnuva tarihinin belki de en tartışmalı golüne sahne olacak ve Maradona, kaleci Peter Shilton’la yükseldiği bir hava topunda topu eliyle tokatlayarak filelere göndere- cekti. Tunuslu hakemNasır Bin Ali’nin elle müdahaleyi görmemesi üzerine de Arjantinmaçta 1-0’lık üstünlüğü yakalamıştı. Dört dakika sonrasındaysa Maradona, sanki bu goldeki ayıbını unutturup futbolse- verlerin gönlünü almak istercesine çok daha acayip bir işe imza ata- caktı. Yıldız oyuncu, topla kendi yarı sahasında buluştuktan sonra topun etrafında şöyle bir dönüp kontro- lünü sağlıyor, ardından da futbol tarihinin en görkemli dripling gösterisini sergilemeye başlıyordu. Maradona rakip yarı sahaya bir zıp- kın gibi dalmıştı ve daha İngilizlerin ne olup bittiğini anlamasına fırsat tanımadan Peter Reid ve Peter Beardsley’ye çalımı basıvermişti. Ardından Terry Butcher’ı ve savun- madaki son adamTerry Fenwick’i de çalımlayan Maradona, en so- nunda kaleci Shilton’dan da sıyrıl- mış ve topu boş kaleye yollayarak takımını iki farklı üstünlüğe taşı- mıştı. Gerçekten de öyle bir gol gelmişti ki Maradona’dan, İngilizler haricinde herkes onun dört dakika evvel yaptığı kabahati unutuver- mişti ve kendisini ayakta alkışla- maktaydı. Arjantin, maçı 2-1’lik galibiyetle tamamlayacak ve adını yarı finale yazdırmayı başaracaktı.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==