TamSaha 163. Sayı / Haziran 2018

Enmuhteşem10maç Onur Erdem Sahne oldukları müthiş mücadele ve gollerle dünya döndükçe unutulmayacakmaçlar halini alan Dünya Kupası klasiklerinde sıra… Kamerun’un İngiltere önünde yarı finalin kıyısından dönmesinden, Rossi’nin Brezilya karşısındaki hat-trick’ine, işte Dünya Kupalarının en çok nefes kesen 10maçı… Brezilya - Danimarka: 3-2 (1998) 132 133 10 İngiltere - Kamerun: 3-2 (1990) 9 1998 Dünya Kupası’na son şampi- yon olarak gelen Brezilya, unva- nını korumak adına kendinden emin bir şekilde ilerlediği turnu- vanın çeyrek finalinde Danimarka ile karşı karşıya gelirken henüz ikinci dakikada kalesinde şok bir gol görüyordu. Danimarka, Brian Laudrup’un soldan çizgiye inerken yerden içeri çevirdiği topaMartin Jörgensen’in dokunup fileleri havalandırmasıylamaça adeta 1-0’lık üstünlükle başlamış olu- yordu. Brezilya ise bu gole cevap vermekte fazla gecikmeyecekti. 11. dakikada Ronaldo’nun ara pa- sında topu alan Bebeto, yarımyu- varlak üzerine geldiğinde yerden köşeye plasesini yapıyor ve skoru 1-1’e getiriyordu. 27. dakikadaysa Ronaldo bu kez de Rivaldo’nun önüne güzel bir ara pası bırakıyor ve sol iç koridorundan ceza ala- nına giren Rivaldo da altıpasın kö- şesine yaklaştığında topun dibine çok güzel dokunarak kaleci Peter Schmeichel’ın üzerinden ağları havalandırıyordu. Maça bir bakıma 1-0 yenik başlayan Bre- zilya, henüz ilk yarımsaat dolma- dan 2-1’lik üstünlüğü yakalamayı başarmıştı ve ilk devre de bu skorla sona erecekti. Danimarka, ikinci yarı başladıktan beş dakika sonramaça yeniden ortak olma fırsatını yakaladı. Sol kanattan Brezilya ceza alanına gelen bir topu Roberto Carlos röveşatayla uzaklaştırmak isteyip ıska geçince top Brian Laudrup’un önünde kalmış ve o da çok temiz bir vuruşla üst yakın köşeden fileleri havalandırarak skora bir kez daha dengeyi getirmişti. 60. dakikadaysa Rivaldo 25met- reden harikulade bir şut çekerek alt köşeden ağları bulacak ve Brezilya, müthiş bir heyecan fırtınası şeklinde geçenmaçı bu gol sayesinde 3-2 kazanarak yarı finaldeki yerini alacaktı. İtalya 1990’ın sürpriz ekibi Kame- run, çeyrek finalde İngiltere’ye rakip olmuştu. Maça daha atak başlayan taraf da Kamerun’du belki ama İngiltere ilk ciddi ata- ğında golü bulacaktı. 25. dakikada sol kanattan Stuart Pearce’ın yaptığı ortaya kale sahası üzerinde David Platt kafayı vuruyor ve İngilizler 1-0’lık üstünlüğü yakalıyordu. İngiltere golden sonra oyunu soğutmayı da bilecek ve devre arasına da 1-0’lık skorla önde girecekti. İkinci devrenin başında oyuna giren 38 yaşındaki Roger Milla ise çok geçmeden Kamerun adına fark yaratmayı başaracaktı. Milla ilk olarak dakikalar 61’i gösterir- ken topla birlikte ceza sahasına girdiği esnada Paul Gascoigne tarafından yere düşürülerek takı- mına bir penaltı kazandırıyordu. Atışı kullanan Emmanuel Kunde’nin topu kalenin tavanına asmasıyla da skora denge geli- yordu. Bu golden sadece dört dakika sonraysa rakip yarı alanın ortalarında topu alan Milla yüzünü kaleye doğru dönüyor ve sağından ceza sahasına doğru hareketlenen Eugene Ekeke’nin önüne doğru kusursuz bir pas bırakıyordu. Ekeke pasa yetişti- ğinde topun dibine hafifçe dokunacak ve top, kaleci Peter Shilton’ın üzerinden süzülerek filelerle buluşacaktı. Kamerun, beş dakika içinde 1-0’lık yenilgi- den 2-1’lik galibiyete gelmeyi başarmıştı. İngiltere, geri düşmesinin ardın- dan artık tüm riskleri alarak rakibinin üstüne gitmeye başla- yacaktı. 83’üncü dakikaya gelin- diğinde Gary Lineker ceza sahası içinde düşürülüyor ve kazandır- dığı penaltıyı yine kendi kullanıp gole çevirerek skoru 2-2’ye geti- riyordu. Bu bera- berlik skoru, maçında da uza- ması anlamına ge- liyordu. İlk uzatma devresinin sonla- rındaysa Lineker kaleci N’Kono’dan da sıyrılmak üze- reyken rakibinin müdahalesiyle bir kez daha yere dü- şüyordu. Böylece İngiltere bir penaltı daha kazanacak ve atışı kullanan Lineker’ın N’Kono’yu yine ters köşeye yatır- masıyla da 3-2 öne geçecekti. İngilizler bir ara adeta ecel terleri döktükleri müca- deleyi bu skorla kazanarak adla- rını yarı finale yazdırmıştı.