TamSaha 165. Sayı / Ağustos 2018
1927 doğumlu Alman teknik adam Jupp Derwall, yardımcısı olduğu Helmut Schön’den 1978’de görevi devralıp Federal Almanya Millî Takımı’nın başına geçmiş, EURO 80’de takımını şampiyon yapıp 1982 Dünya Kupası’nda da final oynatmıştı. Beklentiler bu denli büyük olunca EURO 84’te gruptan çıkamamalarının bedeli de ağır oldu. Derwall takımdan gönderilmekle kalmadı, Alman kamuoyunda ona karşı büyük bir öfke de oluştu. Bu öfke sadece Galatasaray’ın değil Türk futbolunun da şansı oldu. Galatasaraylı yöneticiler 1984 yazında Tomislav İviç’in Türkiye’ye dönmeyeceğini bildirmesiyle büyük şok yaşa- mışlardı. Ligin başlamasına çok kısa bir süre kalmıştı ve bir an önce iyi bir teknik direktör bul- mak gerekiyordu. O dönem için Avrupa’nın sıradan bir liginde oynayan, her ne kadar daha önce beş şampiyonluk görmüş olsa da 11 yıldır bu başarıyı tekrarlaya- mayan bir takıma bu kadarcık kısa sürede ne kadar üst düzey bir hoca bulunabilirdi ki? Ama Galatasaraylı yöneticiler Der- wall’in nabzını yokladıklarında beklemedikleri kadar olumlu bir tepki aldı. Ülkedeki kaostan uzaklaşmak Derwall’e de iyi gelecekti. O da Bundesliga’dan gelen tekliflerin hepsini reddetti ve kendini İstanbul’da buldu. Derwall’in Galatasaray’da ve Türk futbolunda yapacağı dev- rimdaha sözleşme imzalanma- dan başladı. Florya’daki toprak sahanın çim sahaya dönüştürül- mesi ve bir kondisyonmerkezi inşa edilmesi şartları karşılandı, ona uzun vadeli bir proje sunuldu. Derwall belki o dönem Avrupa’da Galatasaray’dan daha popüler bir takıma gidebilirdi ama muhtemelen hiçbir takımda burada başardığı ölçüde bir dev- rime imza atamazdı. Türkiye’ye Avrupaî antrenman tekniklerini getiren Derwall, ilk sezonunda Türkiye Kupası’nı kazansa da ligi beşinci bitirdi. İkinci sezonsa lig ikinciliği geldi. Günümüzde artık hiçbir kulüpte pek göremediği- miz sabrı gösteren Galatasaray yönetimi, iki yıl gelmeyen şampiyonluğa rağmen Derwall’i göndermek gibi bir hataya düşmemesinin ödülünü 1986-87 sezonunda gelen şampiyonlukla aldı. Her ne kadar Derwall 1987’de emekliye ayrılsa da onun yaktığı ateş bir sene sonra Şam- piyon Kulüpler Kupası’nda yarı final getirdi. Bizzat yetiştirdiği isimlerden Mustafa Denizli ve Fatih Terimhemmillî takım hemde kulüp seviyesinde müthiş başarılara imza attı. inedine Zidane Mayıs ayının sonunda Real Madrid’deki görevini bıraktığını açıkladı- ğında futbol dünyası buna pek fazla anlamveremedi. Zira Zizou, Real’in başında geçirdiği iki buçuk sezonda UEFA Şampiyonlar Ligi’ni art arda üç kez kazanarak tarih yazmış, La Liga’yı bir, UEFA Süper Kupası ve FIFA Kulüp- ler Dünya Kupası’nı ise ikişer kez kaldırmıştı. İlk ciddi tek- nik direktörlük deneyiminde beklentilerin kat be kat üstüne çıkan 46 yaşındaki efsane, ayrılık gerekçesi olarak kulübün değişime ihti- yaç duyduğunu söylemekle yetinmişti. Bu açıklama Pep Guardiola’nın üç sezon kuralını akıllara getirse de ilerleyen günlerde çıkan haberler Zinedine Zidane’ın Real Madrid’i Katar Millî Takımı için bıraktığını düşündürttü. Haziran boyunca devam eden spekülasyonlara göre Zidane, Katar Millî Takımı’ndan 200 milyon euroluk bir teklif al- mıştı. Geçmişte Katar’ın 2022 Dünya Kupası adaylığını des- teklemesi için 15 milyon dolar aldığı haberleri de düşünül- düğünde, bu transfer haberi- nin asparagas olduğundan emin olmak kolay değildi. Aradan geçen zamanda resmi imza bir türlü gelmedi ve bu yazının yazıldığı gün itibarıyla Zidane, Katar’ın ba- şına geçmiş değil. Yine de transfer gerçekleşirse bu fut- bol tarihindeki ilk “ilginç” teknik adam transferi olma- yacak. Geçmişte de birçok teknik adamkamuoyunu şa- şırtan hamleler yapmıştı. Biz de TamSaha olarak geriye bakıp bu tip hamleleri derle- yelimdedik. Tabiî ki bu derle- meyi yaparken objektif kriterler koymak kolay değil. Bazı transferlerde takımın aslında kötü olmaması, bazı- larında da teknik adamın artık kariyerinin zirvesinde olmaması işleri biraz zorlaş- tırıyor. Yine de bir liste çıka- rabilmek adına ortaya iki kriter koyduk: Birinci kriter, kariyerli bir teknik adamın zirvedeyken sanki geri adım atıyormuş intibaı uyandıran bir takıma transfer olması. İkinci kriterse kariyerinde düşüşe geçmiş bile olsa o teknik adamın daha iyi bir ül- keye ve takıma gidebilecek- ken şaşırtıcı bir tercih yapması. Bir transferin liste- mize girmesi için bu iki kri- terden birini karşılamasını yeterli kabul ettik. İşte kimi büyük başarılarla kimiyse hüsranla sonuçlanan “şaşır- tıcı” teknik adam transferleri. İbrahimKoçyiğit Şaşırtan teknik direktör transferleri 10 111 Jupp Derwall - Galatasaray (1984-1987) Bazı kariyerli teknik direktörlerin yaptıkları kulüp ve millî takım tercihleri ilk bakışta anlamsız görünebilir. Kimi para, kimi de projeye inandıkları için şaşkınlık uyandıran tercihler yapan teknik direktörleri ve çalıştırdıkları takımlarla başarıya ulaşıp ulaşmadıklarını değerlendirdik. Z
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==