TamSaha 165. Sayı / Ağustos 2018
1942 doğumlu Hollandalı teknik adam Leo Beenhakker, profesyonel futbol oynama- dan, sadece 23 yaşında hoca- lığa adım atmıştı. 1979-81 ve 1989-91 yıllarında Ajax’ı, 1985-86 ve 1990’da Hollanda Millî Takımı’nı, 1986-1989 ve 1992’de Real Madrid’i çalıştıran Beenhakker, Ajax ile 1980 ve 1990’da iki lig şampiyonluğu, Real Madrid ile 1987 ile 1989 arasında üst üste üç La Liga şampiyonluğu ve bir Kral Kupası zaferi elde etmişti. Beenhakker’in o dönemki CV’sinde Volendam, Suudi Arabis- tan ve America gibi “zayıf” tec- rübeler olsa da 1995’te 1. Lig’e (bugünün Süper Lig’i) yeni çıkan İstanbulspor’a transfer olması büyük şaşkınlık uyandırmıştı. Tabiî ki bu transferin altında CemUzan’ın imzası vardı. Daha önce Tanju Çolak ve Saffet Akyüz’ü 2. Lig’de oyna- maya ikna eden Başkan Uzan, Beenhakker’in aklını da hemmaddi olarak cazip bir kontratla hemde van Vossen, van der Bromve Salenko gibi transferlerle çelmeyi başar- mıştı. Ne var ki o dönemdört büyüklerden bile fazla para harcayan “trilyonluk takım” unvanlı İstanbulspor sezona trilyonluk bir giriş yapamadı ve Beenhakker, Ekim ayının ilk gününde gönderildi. Bu durum, CemUzan’ın böyle bir projenin gerektirdiği sabrı göstermeyeceğinin ilk işaretiydi. Uzan başkanlığın- daki dönemde takımın başına Neumann ve Safet Susic gibi isimler getirilirken kadroya da Aykut Kocaman, Oğuz Çetin ve Sergen Yalçın gibi efsanelerle takviye yapıldı. İlk sezon gelen 13’üncülükten sonra ikinci sezon altıncılık, üçüncü sezonsa dördün- cülük geldi fakat bu yavaş yükselişten sıkı- lan Uzan başkan- lığa veda etti. Uzan’ın gidişinin ardından büyük bir ekonomik buhran yaşayan takımda da hızlı düşüş başladı. Leo Beenhakker ise İstanbul- spor’dan sonra kısa süreli bir Guadalajara tecrübesi yaşadı, bir sezon Vitesse’yi çalıştırdı ve 1997-2000 yıllarında başına geçtiği Feyenoord ile bir lig şampiyonluğu tattı. Daha sonra sportif direktörlük ve futbol direktörlüğü gibi görev- lerle yetinen Hollandalı teknik adambu görevlere Trinidad Tobago ve Polonya Millî Takımı hocalıkları için ara verdi ve Trinidad Tobago’yu tarihinde ilk kez Dünya Kupası’na, Polonya’yı ise tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası’na taşıma başarısını gösterdi. Leo Beenhakker İstanbulspor (1995) 1943 doğumlu Brezilyalı teknik adamCarlos Alberto Parreira, yolu İstanbul’a düşmeden önce Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi millî takımları çalıştır- mıştı. Bir başka deyişle o dönem futbolun dünya sahnesinde parlamadığı ülkelere gitme ko- nusunda çekingen olmadığı bilini- yordu. Ama işte 1994 Dünya Kupa- sı’nda Brezilya’yı şampiyon yapması oyunun kurallarını değiş- tirebilirdi. Hele Brezilya’dan sonra gittiği Valencia’da başarılı olsaydı... Ama işler başka türlü gelişti. 1989’dan beri şampiyonluk göremeyen Fenerbahçe’de yönetim, “Ali Şen başkan, Fenerbahçe şampiyon!” teza- hüratını gerçekleştirebilmek için aradığı kaliteli teknik direktör konusunda dört dörtlük bir tercih yaptı. Fluminense’ye Brezilya Ligi’ni, Kuveyt ile Suudi Arabistan’a Asya şampiyonluğunu getiren ve bu iki millî takımı Dünya Kupası’na da taşımayı başaran Parreira, Ali Şen’in sunduğu teklifi kabul ederek Fenerbah- çe’nin başına geçti. Kısa va- dede başarının sihirli formülünü çok iyi bilen Par- reira, her ne kadar savunma ağırlıklı oyunuyla zaman zaman eleştirilse de Fenerbahçe’yi o özlediği şampi- yonluğa taşımayı başardı. Bu birliktelik uzun yıllar süre- bilir ve belki de Fenerbahçe’nin Türkiye’de do- minasyonuna şahit olabilirdik fakat Parreira eşinin rahatsız- lığını gerekçe göstererek ülkesine, Sao Paulo’ya döndü. Kariyerinin kalanında büyük oranda ülkesinde görev yaptı ve millî takımı ile ikinci Dünya Kupası tecrübesini yaşadı. Tabiî Güney Afrika’yı Dünya Kupası’na taşımayı da ihmal etmedi. Carlos Alberto Parreira Fenerbahçe (1995-1996) 1998 doğumlu Alman teknik adamOtto Rehha- gel, 2001’de Yunanistan Futbol Federasyonu ile yaptığı görüşmede aldığı uzun dönem çalışma sözüyle ikna olduğunda, Bundesliga’yı Werder Bremen ile iki kez, Kaiserslautern ile de bir kez kazanmış bir teknik adamdı. Üstelik Kaisers- lautern’i önce Bundesliga’ya taşımış, ardından hemen o sene kimsenin beklemediği bir Bundesliga şampiyonluğu tattırmıştı. CV’sinde bir UEFA Kupa Galipleri Kupası şampiyonluğu (Werder Bremen, 1992), üç Almanya Kupası ve Bayern Münih ile bir lig ikinciliği bulunan Rehhagel’in Kaiserslauternmucizesinden sadece üç sene sonra Yunanistan’ın başına geçmesi belki inanılmayacak bir karar değildi. Zira Yunanistan son dönemde büyük turnuva- lara katılmayı hep kıl payı kaçıran bir ekipti. Yine de Rehhagel’in daha cazip bir takımı çalıştırması gayet mümkündü. Ama o Yunanistan Futbol Federasyonu’nun sunduğu projeye inandı ve görevi kabul etti. Rehhagel göreve geldiğinde Yunanistan’ın 2002 Dünya Kupası elemelerinde iki formalite maçı kalmıştı ve 5-1’lik Finlandiya yenilgisiyle 2-2’lik İngiltere beraberliği kimsenin umurunda değildi. Önemli olan 2004 Avrupa Şampiyonası’na katılabilmekti. Rehhagel bunu başarmakla kalmadı, Yunanistan’ı Avrupa Şampiyonu yaparak tüm zamanların en büyük futbol mucizelerinden birine imza attı. Rehhagel Yunanistan’ı 2006 Dünya Kupası finallerine götüremese de EURO 2008 ve 2010 Dünya Kupası’na taşımayı başardı. Yunanistan her iki turnuvada da gruptan çıkamadı. 2010 Dünya Kupası’nın hemen ardından da Rehhagel federasyona istifasını sundu. Yaşı ilerleyen Otto Rehhagel Yunanistanmace- rasından sonra sadece 2012’de dört aylığına Bundesliga’da küme düşmemeye oynayan Hertha Berlin’de görev yaptı ancak üç galibi- yet, üç beraberlik ve sekiz mağlubiyet alınca takımının küme düşmesine engel olamadı. Yunanistan ise Rehhagel’den sonra göreve gelen Fernando Santos ile EURO 2012’de çeyrek final oynadı ve 2014 Dünya Kupası’nda da gruptan çıkmayı başardı. Santos’un Portekiz’e transferi sonrası düşüşe geçen ekip EURO 2016 ve 2018 Dünya Kupası’nda boy gösteremedi. Otto Rehhagel - Yunanistan (2001-2010) 112 113
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==