TamSaha 165. Sayı / Ağustos 2018
Tıpkı yurttaşı Carlos Alberto Parreira gibi Luiz Felipe Scolari de teknik direktörlük kariye- rinde şaşırtıcı takım tercihleri yapmaktan çekinmeyen bir isim olarak biliniyordu. Ancak 1990’ların ikinci yarısında Gremio ve Palmeiras ile Brezil- ya’da gelen başarılar ona millî takımın kapılarını açınca Scolari de başka bir seviyeye ulaşmış oldu. Bir de buna 2002 Dünya Ku- pası şam- piyonluğu eklenince, 1948 do- ğumlu Brezilyalı teknik adamın kariyeri uçuşa geçti. Dünya Ku- pası’ndan sonra Por- tekiz Millî Takımı’ndan gelen teklifi kabul etti ve takıma EURO 2004’te final, 2006 Dünya Kupası’nda yarı final, EURO 2008’de ise çeyrek final oynattı. Sıra Chelsea ile Premier Lig tecrübesi tatmaya gelmişti. Ne var ki burada bekleneni veremeyince Şubat ayında işsiz kaldı. Londra ekibinin başındaki ilk basın toplantısında, “Chel- sea’yi kabul etmenizde maddi koşulların etkisi var mı?” sorusuna verdiği, “Evet, sebeplerden biri de buydu” yanıtı, Scolari’nin bir sonraki kariyer hamlesini de açıklaya- caktı. Brezilyalı tecrübeli teknik adamHaziran 2009’da Özbekistan Şampiyonu Bun- yodkor’un 18 aylık sözleşme teklifini kabul etti ve yıllık 13 milyon eurolukmaaşıyla dünyanın en çok kazanan teknik direktörü haline geldi. Bunyodkor o dönemSamuel Eto’o’yu dahi ikna edebilecek kadar zengindi ve o kaynak- larla Özbekistan şampiyon- luğu zaten aksi düşünülemez bir sonuçtu. Scolari de beklen- diği gibi takımı ligde şampi- yonluğa taşıdı ancak takımın asıl hedefi Asya Şampiyonlar Ligi’ni ka- zanmaktı. Fakat takım bu arenada çeyrek final bile göreme- yince Mayıs 2010’da Scolari ile yollar ayrıldı. Scolari sonrası iki şampiyon- luk daha gören Bunyodkor 2013’ten beri ligi kazanamıyor. 2012’de yarı final gördükleri Asya Şampiyonlar Ligi’ne de bir daha katılamadılar. Scolari ise ülkesine dönüp Palmeiras, Brezilya Millî Takımı ve Gre- mio’yu çalıştırdı ancak bura- larda başarılı olamadı. Hatta ev sahibi olduğu 2014 Dünya Kupası’nda Brezilya’nın yarı finalde yaşadığı 7-1’lik Almanya hezimetinin faturası da doğal olarak ona kesildi. O da 2015’te ülkesinden ayrılıp Çin’e gitmeyi tercih etti ve Guangzhou Evergrande ile art arda üç lig şampiyonluğu yaşayıp bir de Asya Şampiyonlar Ligi kazandı. Luiz Felipe Scolari Bunyodkor (2009-2010) 1964 doğumlu Fransız teknik direktör Paul Le Guen, 1998’de adım attığı hocalık kariyerinde, Rennes’de ge- çirdiği üç senenin ardından Lyon’un başına geldi. 2002-03 sezonuyla başlayan üç yıllık dönemde ligi domine eden Le Guen, Fransa Süper Kupası olarak da adlandırılabile- cek Şampiyonlar Kupası’nı da art arda üç kez ka- zandı. Üçüncü lig şampiyonluğun- dan bir gün sonra istifa eden Le Guen, Benfica ve Lazio gibi üst düzey Avrupa kulüplerinden gelen teklifleri pas geçip bir sezon dinlendi. Ardından bir senelik Rangers macerası yaşayan Fransız hoca, tartışmalı bir yarım sezonun ardından İskoçya’dan ayrıldı ve kulüp tarihinin en kısa süre görevde kalan teknik direktörü oldu. 10 gün sonra, futbolculuk döneminde kaptanlığını yaptığı Paris Saint-Germain’e bu kez hoca olarak dönen Le Guen burada bir Lig Kupası şampi- yonluğu yaşadı fakat ligde istenen sonuçlar gelmeyince 2009 yazında görevden ayrıldı. Le Guen, PSG’den ayrıldıktan hemen sonra Kamerun Futbol Federasyonu’ndan gelen beş aylık sözleşme teklifini kabul etti ve millî takımın başına geçti. Bu birliktelik hemen sonuç verdi ve Kame- run 2010 Dünya Kupası vizesi almayı başardı. Ancak finallerde sıfır çektiler ve Le Guen de derhal istifa etti. Bir sene boşta kalan ve Ligue 1’den gelen birkaç teklifi geri çeviren Fransız hoca, 2011 yazında bu kez Umman Millî Takımı’nın başına geçmeyi kabul etti. Ne var ki dört yıllık Umman tecrü- besinde 2015 Asya Kupası finallerine katıl- mak haricinde dişe dokunur bir başarı gelmedi ve o yılın sonuna doğru Le Guen’in sözleşmesi feshe- dildi. Le Guen yaklaşık iki yıllık bir aranın ardından bu kez Bursaspor’da göreve geldi fakat bu birliktelik de hüsranla sonuçlandı. Paul Le Guen Kamerun (2009-2010) Umman (2011-2015) Futbolculuğu döneminde Real Madrid formasıyla 18 yılda 450’ye yakınmaça çıkan 1950 doğumlu Vicente del Bosque, teknik adamlık kariyerine de aynı kulübün B takımı çalıştırarak başladı. 1994 ve 1996’da geçici olarak yönettiği A takımının başına 1999’un Kasım ayında bu kez tamyetkiyle geldi. Futbolculuğu döneminde beş kez ulaştığı La Liga şampiyonluğunu teknik direktör olarak iki kez daha yaşadı, dahası UEFA Şampiyonlar Ligi’ni iki kez, UEFA Süper Kupası’nı da bir kez kazandı. İspanyol teknik adam Luis Figo, David Beckham, Zinedine Zidane ve Ronaldo gibi dünya yıldızlarıyla ego savaşına girmemesi ve basın karşısında hep sakin kalabilmesiyle ün yapsa da belki de bu yumuşak tavrı sonunu getirdi. 2003’te gelen La Liga şampiyonluğunun ardından kulüp şaşırtıcı bir şekilde Del Bosque’nin sözleşmesinin yenilenmeyeceğini açıkladı. Bir sene dinlendik- ten sonra EURO 2004’te fiyasko yaşayıp gruptan çıkamayan İspanya Millî Takımı’nın başına geçmesi teklif edildi ama o bu teklifi reddederek Avrupa kamuoyunu bir hayli şaşırtan bir kararla Beşiktaş’ın başına geçti. Vicente del Bosque’nin Real Madrid’de son şampiyonluğunu kutladığı günlerde Beşiktaş da Süper Lig’de mutlu sona ulaşmıştı. Ancak bir sonraki sezon gelen üçüncülük ve yönetim değişikliği, siyah-beyazlılarda yeni atılımlara gebeydi. 2004’te Serdar Bilgili’nin yerine kulüp başkanlığına gelen bugünün Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı YıldırımDemirören, yönetimdeki arkadaşlarıyla birlikte sadece kadroyu güçlü oyuncularla yenilemekle kalmadı, aynı zamanda Vicente del Bosque’yi de Beşik- taş’ın başına geçmeye ikna etti. Ne yazık ki bu birliktelik tarafları mutlu edecek sonuçlar getirmedi. 17 ligmaçında sadece 8 galibiyet, 6 Avrupa maçında ise yalnızca 2 galibiyet alabilen del Bosque ile yollar, Ocak 2015’te, takımTürkiye Kupası’ndan elendikten hemen sonra ayrıldı. Bu birliktelikten de akıllarda basının Del Bosque’ye karşı alaycı tavrı ve İspanyol hocaya daha sonra ödenecek olan yüklü tazminat kaldı. Del Bosque ise 2004’te reddettiği İspanya Futbol Millî Takımı Teknik Direktörlüğü görevini EURO 2008’in hemen ardından kabul etti ve ülkesini 2010’da Dünya Şampiyonu yapıp İspanyolların EURO 2012’de unvan korumalarını sağladı. Ne var ki 5-1’lik Hollanda hezimetinin yaşandığı 2014 Dünya Kupası’nda gruptan çıkamamalarıyla kredisini azalttı ve son 16 turunda elendikleri EURO 2016’nın ardından da emekliliğini açıkladı. Vicente del Bosque - Beşiktaş (2004-2005) 114 115
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==