TamSaha 165. Sayı / Ağustos 2018

sağlandığı söylenebilirdi. Öyle ya, çoğu futbolcu, yoksul ailelerden gelmekteydi ve onlar için futbol, sınıf atlayabilmeleri açısından tek yoldu. Rivera’nın küçük yaştan iti- baren futbola olan ilgisi de bu yola girebileceğinin bir göstergesiydi. Babası da bunun farkına varmış olacak ki, oğluna futbol konusunda desteğini hiçbir zaman esirgemedi ve Rivera, henüz ilkokul çağınday- ken yaşadıkları muhitin takımı olan Don Bosco’nunminikler takımında futbol hayatına da başladı. Rivera’nın oyun zekâsı ve yetenek- leri, elbette Don Bosco gibi amatör bir kulüpte sınırlı kalacak değildi. Eski bir Milan oyuncusu olan ve Alessandria adına yetenek avcılığı yapan Franco Pedroni, onun oyna- dığı maçlardan birini seyrettiğinde de kendisindeki ışığı görmekte güçlük çekmemişti. Pedroni’nin çabaları sonucunda da Rivera, 13 yaşındayken Alessandria’nın kadrosuna katılacaktı. Alessandria, İtalyan futbolunda hiçbir zaman ciddi bir ağırlığa sahip bir takım olmamıştı. 1920’lerin sonunda ligde biraz da olsa zirveyi zorlayan takım, 1930’larda Serie A’nın vasat ekiple- rinden birine dönüşmüş ve 1937’de de küme düşmüştü. 1940’ların sonunda iki sezon daha Serie A’da yer alan Alessandria, sonrasında yine alt liglere dönmüştü. Dolayı- sıyla kulübün geçmişinde büyük bir yıldız oyuncusu da bulunmuyordu. Rivera’nın altyapıya geldiği andan itibaren gelecekte çok büyük bir oyuncu olacağının sinyallerini vermesi de kulüp yetkililerinin onu bir an önce A takıma hazırlamak için çabalamasına neden olacaktı. Böylece Rivera, 2 Haziran 1959’da, 1958-59 sezonunun sondan bir ön- ceki maçında, Inter deplasmanında sahaya çıkarak Alessandria’nın A takımının formasını ilk kez giymiş olacaktı. Rivera, bumaça çıktığında henüz 15 yaşından dokuz ay almıştı ve bunun sonucunda Serie A tarihinin en genç üçüncü oyuncusu da olmuştu. Schiaffino’nun halefi olarak Milan’da Rivera, 1959-60 sezonunda Ales- sandria’da düzenli olarak forma giyen bir oyuncu olacaktı ve genç yaşına rağmen ortaya koyduğu oyun kalitesi sayesinde de kısa süre içinde ‘Altın Çocuk’ lâkabıyla anıl- maya başlayacaktı. Ancak 16 yaşın- daki Rivera’nın yetenekleri, geri kalanı vasat oyunculardan oluşan Alessandria’nın o sezon Serie A’ya tutunabilmesi için yeterli olmaya- caktı. Tabiî Alessandria’nın küme düşmesinin ardından, ülkenin en çok parlayan genç oyuncularından biri haline gelen Rivera’yı da orada tutmak artık çok zordu. Nitekim Milan, genç yıldızı kadrosuna kata- bilmek için çoktan kolları sıvamıştı. Neticede de kırmızı-siyahlılar genç yıldız için 200 bin dolar civarında bir bonservis bedeli ödemişlerdi ve bu o dönemki İtalya transfer piyasası için bir rekordu. Rivera’nın, o sezon ilerleyen yaşı nedeniyle Milan’dan ayrılan Uruguaylı efsane Juan Schiaffino’nun yerine alınmış olmasıysa, genç oyuncudan ne denli büyük işler beklendiğinin herhalde en çarpıcı göstergesiydi. Rivera’nın Milan’daki ilk sezonunda kırmızı-siyahlı ekip ligi Juventus’un dört puan gerisinde ikinci sırada tamamlayacaktı. Rivera ise ligde 30 maçta forma giyerken altı kez rakip fileleri havalandırmıştı ve Jose Alta- fini ile Santiago Vernazza’dan sonra takımın en golcü üçüncü oyuncusu da olarak henüz 18 yaşını doldur- madan Milan’da kendisini ispatla- mayı başarmıştı. 1961-62 sezonundaysa Milan, Serie A’yı zirvede tamamlamayı başarı- yor ve böylece Rivera da kariyerinin ilk lig şampiyonluğunu elde edi- yordu. Genç oyuncu bu sefer rakip filelere 10 gol bırakmıştı ve Altafi- ni’den sonra takımının en skorer ikinci oyuncusu haline gelmişti. Bu şampiyonlukla birlikte Milan, 1962-63 sezonunda da İtalya’yı Şampiyon Kulüpler Kupası’nda temsil etme hakkını elde etmişti. Rivera’nın Milan’da gösterdiği bu hızlı yükselişe millî takımyetkilileri de kayıtsız kalmayacaktı. Kendisi Gök Mavili formayla ilkmaçına 1962 yılının Mayıs ayında Belçika ile oy- nanan bir hazırlıkmaçında çıkacak, bunun ardından da 1962 Dünya Ku- pası kadrosunda da yerini alacaktı. Ancak söz konusu turnuva, İtalya açısından hiç de hayırlı geçmiyor ve ilk tur gruplarında Federal Almanya ile ev sahibi Şili’nin gerisinde kalan İtalyanlar, erkenden evlerine dönmek zorunda kalıyordu. İlk Avrupa şampiyonluğu 1962-63 sezonuysa Rivera’nın şöhretinin İtalya dışına da taşacağı bir sezon olacaktı. Şampiyon Kulüpler Kupası’nda ilk turda Union Luxembourg, ikinci turda da Ipswich Town’ı saf dışı bırakan Milan, çeyrek finaldeyse Galatasa- ray’ı 3-1 ve 5-0’lık skorlarla kupa- nın dışına itmişti. Kırmızı-siyahlılar, yarı finalde de İskoç şampiyonu Dundee’yi ilkmaçta 5-1 mağlup edip final vizesini erkenden cebine koymuş ve rövanşta rakibine tek golle mağlup olsa da turu geçmişti. Milan’ın finaldeki rakibiyse, son iki yılın şampiyonu Benfica’ydı ve bu eşleşmede favori olan taraf da Por- tekiz temsilcisiydi. 22 Mayıs 1963’te Wembley’de oynanan karşılaşmada Benfica, ilk yarıyı Eusebio’nun golüyle 1-0 önde kapadıysa da Milan, ikinci yarıda Altafini ile bulduğu gollerle sahadan 2-1 galip ayrılarak tarihinin ilk Avrupa şam- piyonluğuna uzanıyordu. Altafini, ilk golde Rivera’nın savunmadan seken şutunu tamamlayıp fileleri bulmuş, ikinci golde de Rivera’nın ara pasıyla savunmanın arkasına sarkmış ve bitirici vuruşu yapmıştı. Henüz 20 yaşını doldurmamış bir oyuncunun, Avrupa şampiyonunu belirleyecek bir maçta böylesine etkili bir performans ortaya koy- ması da Rivera’yı bir anda sadece İtalya’da değil, tümAvrupa’da en çok konuşulan oyunculardan biri haline getirmişti. Ne var ki Avrupa’daki bu başarıya rağmen Milan, ligde Inter ve Juven- tus’un gerisinde, üçüncü sırada kal- mıştı. Yine de 1963-64 sezonunda da son şampiyon oldukları için Şampiyon Kulüpler Kupası’nda boy gösterebileceklerdi. Ancak bu kez çeyrek finalde Real Madrid ile eşle- şen Milan, deplasmandaki ilk karşı- laşmadan 4-1’likmağlubiyetle ayrılıyor ve Milano’daki rövanşta ikinci yarının başlarında 2-0’lık üs- tünlüğü yakalamasına karşın yak- laşık 45 dakika boyunca kendisine 129 128 Rivera, 1963 Şampiyon Kulüpler Kupası finalinde Benfica karşısında Genç Rivera, 1961-62 sezonunda Milan kadrosunda

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==