TamSaha 165. Sayı / Ağustos 2018

Gönülden Kaleme Hani büyüklerimiz bir hikâye anlatırken, sözlerine “Bir varmış bir yokmuş” diye başlarlar ya, ben de futbolun geçmişi, gel- diği nokta ve geleceği ile ilgili hikâyesini paylaşacağım sizlerle. İnsanoğlunun “top” ile oynamaya başlamasının tarihi çok es- kilere dayanıyor. Mısır’damezarlardaki duvar resimlerinde ayakla top oynayan insan figürlerine rastlanmıştır. Hatta bu zamandan kalma, 7.5 cm çapında deri veya ketenden yapılmış toplar 2500 yıl önceden günümüze kadar ulaşmıştır ve kimi müzelerde sergilenmektedir. Home- ros da Odysseia’da top oyunlarından bah- seder. M.Ö 2500 yıllarında da Çin’de yere dikilmiş iki mızrak arasından bir topu tek- melemek suretiyle geçirmeye çalışarak talimyapıldığı bilinmektedir. Orta Asya Türklerinin de kız ve erkeklerden kurulu karma takımlarla, topa elle dokunmadan, sadece ayak ve kafa ile vurarak rakip ka- leden içeri atmaya çalışarak bir oyun oynadıkları kaynaklarda yer alıyor. İçlerinde Kaşgarlı Mahmut’un da bulunduğu pek çok tarihçi- nin kitaplarında da Türklerin oynadığı “Tepük” isimli bir oyundan bahsedilir. Bu oyunun söylenen kuralları günümüz futbolununkilere oldukça benzer. Elle oy- namak yasaktır, faullü hareketler tespit edilmiştir, top oyun alanının dışına çıka- maz. Futbol tarih boyunca hemen hemen bütünmedeniyetlerde benzer biçimlerde boy gösterdikten sonra bugünkü haline en yakın şeklini 17. yüzyılda İngiltere’de al- mıştır. Daha sonraki gelişimi ise şöyle gös- terilebilir. 1841’de futbol topunun tambir küre biçiminde olmasının kabulü ile başla- yan oyun kuralları, ihtiyaçlar doğrultusunda değişikliklere uğrayarak günümüze kadar gelmiştir. Peki futbolun ülkemize gelmesi, yaygın- laşması nasıl olmuştur. “Modern futbolun İngiltere’den çıkarak yayılması sırasında Osmanlı İmparatorluğu’nun belli başlı ticaret limanlarındaki kentlere yerleşen İngilizler futbolu ülkemize sokan kişiler ol- muşlardır. İstanbul, İzmir, Selanik futbolun oynandığı ilk üç şehir olmuştur. Buralarda İngilizler futbol oynarken Rumlar da on- lara katılmışlar ve hem futbol oynayanlar hemde takımlar önemli sayıda artmıştır. Osmanlı topraklarında ilk futbol maçının 1875’te Selanik’te oynandığı bilinmektedir. 1877 yılında ise İzmir’in Bornova çayırla- rında futbol maçları yapılmıştır. İstan- bul’da futbol oynanmaya başlanması ise ancak 1895 yılında Kadıköy ve Moda’da olmuştur. İzmir’den İstanbul’a göçen İngilizler burada futbol oynamışlardır. Buradaki Rumlar da futbolamerak salmışlar ve futbol İstanbul’da çok büyük bir hızla yayılmıştır” diyor okuduğum kaynaklar. 1879’da Glasgow’dan Darwen’e para teklifiyle futbolcu getirilerek profesyonel- lik yolunun açılmasıyla, daha önceleri oynayanların ve seyredenlerin zevk aldığı İsmail Gökçek Bir ‘VAR’mış bir yokmuş 134 135 oyunun yerini zaman içinde, bilhassa günümüzde, paranın ön planda tutulduğu bir oyun almış- tır. Evet profesyonellik olmalı ama kazanmak için her şeymubah sayılmamalı. Bence hakemi kandırmaya yönelik hareketleri yapan ve tespit edilen oyunculara disiplin cezasının yanında, bağlı bulundukları federasyonlar tarafından para cezası verilmeli. Eğer böyle bir kural olsaydı, örneğin Dünya Kupası’nda dünyanın en pahalı transferini yapan Neymar her fırsatta hakemi kandırmaya çalışmazdı. Günümüzde futbol önemli bir endüstri haline gelmiş ve pasta büyümüştür. Futbolun sahibi FIFA elindeki ürünü koruyabilmek adına teknolojiden de faydalana- rak, futbolda insan kaynaklı hataları en aza indirmek amacıyla VAR sistemini 2018 Dünya Kupası’nda uygulamaya karar vermiş ve uygulamıştır. Daha önce Almanya’da pilot uygulama yapılmış, birtakımaksaklıklar görülmüştür. O güne kadar gündem yaratacak tartışmaların içinde olmayan hakem camiası, tartışılır duruma düşmüştür. Dünya Kupası’nda VAR sistemi çok daha başarılı olmuştur. Bence bunun sebebi, kupadaki hakemlerin en iyilerden seçilmeleridir. Hakemdemişken, izlediğim kadarıyla en kötü hakem performansını İngiltere-Kolombiya maçının Amerikalı hakemi Mark Geiger gösterdi. Dünya Kupası’nda kâğıt üstünde favorilerin elenme- leri taraftarlarını hayal kırıklığına uğrattı. Önce Almanlar gruptan çıkamadı, sonrasında İspanya, Portekiz, Brezilya, Uruguay elendi. Yarı finalde Belçika-Fransa ve İngiltere-Hırvatistan eşleşmesinde gülen taraflar Fransa ve Hırvatistan oldu. Aynı guruptamücadele eden ve grup birincisi olmak istemeyen İngiltere ile Belçika takımları dünya üçüncüsü olmak için karşılaştı ve Belçika bu turnuvayı dünya üçüncüsü olarak bitirdi. Finalde karşılaşan iki takımınmücadelesi- nide 4-2’lik skorla kupaya uzanan takımFransa oldu. Şunu anla- makta güçlük çekiyorum... FIFA ve UEFA her fırsatta Fair Play derken, Griezmann’ın ilk gol öncesi hakemi kandırmaya yönelik yaptığı centil- menlik dışı hareketin es geçilerek maçın adamı seçilmesini garipse- dim. Oysa o dakikadan sonra Griez- mann ağzıyla kuş tutsa dürüst oyunun ne kadar önemli olduğunun altını çizercesine, maçın adamı se- çilmemeliydi. Demek ki bu seçimi yapan jüri için Fair Play bir şey ifade etmiyor. Dünya Kupası geçmiş kupalara göre daha iyiydi. Vasat maç sayısı oldukça azdı. Tribüne gelen ve televizyonları başındamaç seyreden futbolseverler hemen her maçta gol gördü. DönelimVAR sistemine... TFF, 2018-2019 sezonunda Süper Lig ve Birinci Lig play-off’ta siste- min kullanılacağını duyurdu. Uma- rımbu karar zaten tartışılan hakem camiasının daha çok tartışılacak hale getirilmesine sebep olmaz. Bunun için sistemkamuoyuna çok iyi anlatılmalı ve uygulamada anlatılanın dışına çıkılmayarak bir standart oluşturulmalı ki, zaten öküz altında buzağı arayan zihniyete fırsat verilmesin. Ancak bu şekilde olası tartışmaların önüne geçilebilir. Son söz; ben Video Yardımcı Hakem uygulamasının bir adım ötesinde robot hakemleri, bir adımdaha öte- sinde robot futbolcuları sahada gö- receğimiz günlerin yakın gelecekte gerçekleşeceği kanaatini taşımak- tayım. Teknolojinin futbolun özünü bozmayacak şekilde kullanılması taraftarıyım. Fakat her şeyi Video Yardımcı Hakem sistemine bıraka- rak, VAR sisteminin belirlenen ku- ralları dışındaki pozisyonlarla ilgili karar alması gerekliliğini öne süren yöneticiler, robot hakemliğin de ilk adımlarını atacaklardır. Ekonomi- nin büyüklüğü, kayıpların da büyük olmasına sebep oluyor. Dolayısıyla ülkelerinin futbolda lokomotifi olan kulüpler, sıfır hatalı maç yönetim taleplerini Federasyonlarına bildiri- yor. Yerelde federasyonlar, genelde UEFA ve FIFA futbolun ekonomisini korumak adına futbolun felsefesine uygun olmayan kararları almakta- dır. Ben futbolun insani duyguların ve hataların yaşandığı, oynadığı oyundan zevk alan futbolcuların, seyredenlere keyif verdiği bir oyun olarak kalması gerektiğine inanı- yorum. Robotlaşmanın futbolun keyfini kaçıracağının kaçınılmaz sonucunu önümüze getireceğini göreceğiz. Teknoloji doğru kullanılırsa VAR sistemi başarılı olur, tersi halinde sistembir VAR’mış bir yokmuş diyerek futbol hikâyesindeki başarısız denemelerdeki yerini alır. Sağlıkla kalın…

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==