Basic HTML Version
TamSaha
59
58
TamSaha
Puflkafl-Kocsis-Hidegkuti
Tüm zamanlar›n en efsanevi
millî tak›mlardan biri, 1950’li
y›llar›n Macaristan’›yd›. Oyna-
d›klar› devrin üzerinden yar›m
as›rdan fazla bir süre geçmesi-
ne ra¤men hakk›nda hâlâ en
çok destans› hikâyeler anlat›-
lan tak›mlardan biri olmas› ve
tak›m›n yakalam›fl oldu¤u ak›l
almaz gol istatistikleri de bu
durumu destekleyen nitelikte-
dir. Tepeden t›rna¤a dönemin
y›ld›z oyuncular›ndan oluflan
tak›m›n en çok parlayan isim-
leriyse gol yollar›ndaki ayakla-
r› Puflkafl, Kocsis ve Hidegkuti
olmufltur.
Macarlar, 1952 Helsinki
Olimpiyatlar›’nda alt›n madal-
yaya ulafl›rken, 1953 y›l›nda
dönemin Avrupa fiampiyonas›
niteli¤indeki Mitropa (Orta
Avrupa) Kupas›’n›, ‹talya’y›
devirerek kazanm›fllard›. 25
Kas›m 1953’te Wembley’de
‹ngiltere ile yapt›klar› maçsa
‹ngilizler taraf›ndan “asr›n ma-
ç›” olarak addedilecekti. Zira
karfl›laflma futbol tarihi aç›s›n-
dan hayli önemli dönüm nok-
talar› içeriyordu. Öncelikle ‹n-
gilizler kendi sahalar›nda ilk
kez K›ta Avrupas›ndan bir tak›-
ma yenilmifllerdi. Dahas› 6-3
gibi dehflet verici bir skorla!
Ama futbol aç›s›ndan bu ma-
ç›n en önemli noktas›, Macar
teknik adam Gusztav Sebes’in
o dönemde futbol dünyas›nda
genel kabul gören 3-2-2-3 bi-
çimindeki WM sistemini, sant-
rforu Hidegkuti’yi sol ve sa¤
aç›klar Puflkafl ile Kocsis’in ge-
risine çekerek 3-2-3-2 biçimi-
ne çevirmesiydi. Ortaya yeni
bir taktik anlay›fl ç›kmakla kal-
mam›fl, boynuz kula¤› geçmifl-
ti. Maçta Hidegkuti hat-trick
yaparken, Puflkafl da ona iki
golle efllik etmiflti.
Alt›n tak›m, 4 Haziran
1950’de Polonya’y› 5-2 yendi-
¤i maçtan, 4 Temmuz 1954’te
Bat› Almanya ile karfl›laflacak-
lar› maça kadar yenilgi yüzü
görmemiflti (49 ay ile halen bir
millî tak›m›n yaflad›¤› en uzun
yenilmezlik dönemidir). Oy-
nad›klar› 31 maç›n 27’sini ka-
zanm›fl, sadece dört kez bera-
bere kalm›fllar ve bu 31 maçta
rakip fileleri tam 144 kez ha-
valand›rm›fllard›. 144 golden
35’inde Puflkafl, 38’inde Koc-
sis, 23’ünde de Hidegkuti im-
zas› vard›. Yani bu üçlü 31
maçta toplam 96 gol kaydede-
rek maç bafl›na üçten fazla gol
üretmifllerdi. Mevzubahis ye-
nilmezlik dönemi haricinde
genele bak›ld›¤›nda da Pufl-
kafl’›n millî forma alt›nda 85
maçta 84, Kocsis’in 68 maçta
75, Hidegkuti’nin de 69 karfl›-
laflmada 39 golü oldu¤u göze
çarp›yor. Futbol dünyas›n› bu
istatistiklerden daha çok hay-
rete düflüren tek bir nokta var-
sa o da bu Macaristan’›n 1954
Dünya Kupas› finalinde Bat›
Almanya’ya nas›l 3-2 yenildi¤i
olsa gerek!
Sindelar-Schall-Horvath
Macarlardan söz aç›lm›flken
onlar›n 1930’lardaki muadille-
ri say›labilecek Avusturyal›lar›
da es geçmemek gerekir. Gü-
nümüzde dillere fazlas›yla pe-
lesenk olan “Total Futbol”un
ad›n› resmen Avusturyal›lar
koymam›flt› belki ama muhte-
melen bu alanda fiilen ilk uy-
gulay›c› onlard›. Aya¤a k›sa
paslarla oynaman›n ve toplu
halde hücuma kalkman›n ilk
örneklerini veren Hugo Me-
isl’›n ö¤rencileri, 1930 y›l›n-
daki Mitropa Kupas›’nda ikinci
olduktan sonra 1932’de kupa-
y› kazanm›fl ve o dönemde
Avrupa’n›n en formda tak›m›
haline gelmifllerdi.
Wunderteam, 12 Nisan
1931’de Çekoslovakya’y› 2-1
yendikten sonra bu maç dâhil
oynad›¤› 29 karfl›laflmada yal-
n›zca 2 kez yenildi ve 7 defa
berabere kald›, 20 galibiyet el-
de etti ve rakiplerinin kaleleri-
ne 101 gol gönderdi. Bu bafla-
r›da tabii ki tak›m›n gol silah-
lar› Matthias Sindelar, Anton Schall
ve Johann Horvath’›n kurmufl olduk-
lar› ortakl›¤›n pay› çok büyüktü. Sin-
delar ülkesi ad›na ç›kt›¤› 43 maçta
27 gol atarken, Schall ayn› gol say›-
s›na 28 maçta ulaflm›fl, Horvath ise
46 karfl›laflmada 29 gol kaydetmiflti.
Avusturya’n›n o dönemdeki en bü-
yük flanss›zl›¤›ysa, Avrupa’n›n da
bafl›na bela olacak olan diktatörler
Mussolini ve Hitler’di. Avusturya,
1934 Dünya Kupas›’na favori olarak
gitmiflti ancak kupaya ev sahipli¤i
yapan ‹talya’da Mussolini yöneti-
minden kaynaklanan bir ola¤anüstü
hal vaziyeti söz konusuydu. Avus-
turya’n›n ‹talya ile yapt›¤› yar› final
maç›nda ‹talya’n›n golcüsü Guai-
ta’n›n Avusturya kalecisi Platzer’e
faul yapt›¤› tart›fl›lan bir pozisyonda
topu a¤lara göndermesi, ‹talya’n›n
bu golle finale ç›kmas› ve golü veren
hakemin final maç›na da atanmas›
ola¤anüstü halden kast›n ne oldu¤u-
nu belki biraz aç›klayabilir (Daha
aç›klay›c› olmak içinse finalin bizzat
“Ulusal Faflist Parti” ad›n› tafl›yan bir
statta oynand›¤› söylenebilir). Hor-
vath’›n sakatl›¤› nedeniyle bu maçta
oynayamam›fl olmas› da Avusturya
için ayr› bir handikap olmufltur.
1934’teki bu talihsizli¤in ard›ndan
1938’e gelindi¤indeyse Avusturya
Dünya Kupas›’na kat›lma hakk›n› el-
de etmifltir ama Nazilerin ülkeyi ifl-
gali ve Almanya ile birleflme netice-
sinde ortada Avusturya ad›nda bir
ülke kalmay›nca Dünya Kupas›’nda
da bu olmayan ülke temsil edileme-
mifltir. 3 Nisan 1938’de bir gösteri
maç›nda Almanya ile Avusturya o
zamanki planlara göre son kez karfl›
karfl›ya getirildi¤indeyse Avusturya-
l›lara yenilmeleri telkininde bulu-
nulmufl, buna kulak asmayan tak›-
m›n beyni Sindelar ise bir de gol at-
t›¤› maçta tak›m›n› 2-0’l›k galibiyete
tafl›y›nca olanlar olmufltur. Zira Sin-
delar’›n bu maçtan yaklafl›k 9 ay
sonra sevgilisiyle birlikte intihar etti-
¤i söylenmifltir. Daha do¤rusu iflin
resmi kay›tlara geçen k›sm› budur
ama gerisi tahmin edilebilece¤i gibi
futbol tarihinin en meflum komplo
teorilerinden birinin zeminini olufl-
turmaktad›r.
Di Stefano-Puflkafl-Gento
10 Kas›m 1956’da Sovyet tanklar›-
n›n, Macaristan’› SSCB’den ba¤›m-
s›z hareket ettirmeye çal›flan ve 18
gün önce yönetimin bafl›na geçen
Imre Nagy’yi devirmek için Buda-
peflte’ye girmeleri asl›nda bir bak›-
ma efsanevi Macar Millî Tak›m›’n›n
da sonu olmufltur. Zira karfl› devrim
sonras› ülkede yaflanan kar›fl›kl›k es-
nas›nda, millî tak›m›n iskeletini
oluflturan Honved tak›m›, fiampiyon
Kulüpler Kupas›’nda Athletic Bilbao
ile deplasmanda oynad›¤› ve 3-2
kaybetti¤i maç›n ard›ndan Budapefl-
te’ye geri dönememifltir. Bunda en
büyük etken, yurtd›fl›nda futbol oy-
namak isteyen oyuncular›n yaflanan
karmaflay› bir f›rsat olarak görmesi
ve haz›r yurtd›fl›ndayken tabiri caiz-
se kapa¤› bir ‹talyan veya ‹spanyol
kulübüne atmak istemeleridir. Can
güvenlikleri olmad›klar› gerekçesiy-
le ülkeye dönmek istemeyen futbol-
cular› UEFA k›rmam›fl ve rövanfl›
Brüksel’de oynatm›fl, 3-3 biten maç
sonras›ndaysa Honved elenince fut-
bolcular rahat rahat transfer aray›fl›-
na girebilmifltir.
Elbette bu esnada dikkatlerin üzerin-
de en çok yo-
¤unlaflt›¤› isim,
tak›m›n en bü-
yük y›ld›z› Fe-
renc Puflkafl’t›r.
Puflkafl ‹span-
ya’n›n yolunu
tutmak üzeredir
ama Budapefl-
te’ye geri dön-
medi¤i ve UEFA
talimatlar›na ay-
k›r› hareket etti¤i
için iki y›l ceza
al›r. Bu süre zar-
f›nda sadece Es-
panyol tak›m›yla
çeflitli gayri res-
mi maçlara ç›-
kar. Vuslat ise
1958’de gerçekleflir ve Puflkafl, Real
Madrid’e transfer olur.
Puflkafl geldi¤inde Madrid zaten faz-
las›yla istim üzerindedir. Tak›m,
fiampiyon Kulüpler Kupas›’n› üst üs-
te üç kez kazanm›flt›r. Kadrosunda o
s›ralar dünyan›n en çok konuflulan
golcüsü olan Alfredo Di Stefano gibi
bir santrfor ve rakiplerin karfl›s›nda
durmakta zorland›¤› Francisco Gen-
to gibi f›rt›na bir sol aç›k bulunmak-
tad›r. Haliyle herkes Puflkafl, Di Ste-
fano ve Gento’nun kuraca¤› ortakl›-
¤› merakla beklemektedir.
Söz konusu ortakl›k, beklentileri faz-
las›yla karfl›layacakt›r. Real Madrid,
Avrupa’n›n en büyük kupas›n› ara
vermeden iki kez daha kazanarak
bugün bile k›r›lamayan bir rekorun
sahibi olmufltur.
Beflinci flampiyonluklar›n› yaflad›k-
lar› final ise Puflkafl-Di Stefano-Gen-
to üçlüsünün neler yapabildi¤ini
özetler niteliktedir. Real Madrid söz
konusu finalde Eintracht Frankfurt’u
7-3’le sahadan silerken gollerin üçü
Di Stefano’dan, dördüyse Puflkafl’tan
gelmifl, Gento ise ço¤u golün haz›r-
lay›c›s› olarak sivrilmifltir. Süper üç-
lü ayr›ca 1961-64 aras›nda Real
Madrid’i üst üste dört La Liga flampi-
yonlu¤una da tafl›m›fl ve bir arada
oynad›klar› alt› lig sezonunda top-
lam 293 gole imza atm›flt›r.
Di Stefano
Gento