TR
EN
TFF » Sağlık Kurulu » Sağlık Kurulu Haber Detay
Taşer ve Atasü  basın toplantısı düzenledi 3.06.2010
Taşer ve Atasü  basın toplantısı düzenledi
Geri
İleri

Türkiye Futbol Federasyonu Sağlık ve Dopingle Mücadele Kurulu, İstanbul'da basın bilgilendirme toplantısı yaptı. WOW İstanbul Hotel'de TFF Sağlık Ekipleri Çalışanları 3. Basamak Kursu'nun son gününde yapılan toplantıda, TFF Sağlık Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Taşer, öncelikle takımlarda doktorlar, fizyoterapistler ve masörlerden oluşan bir çekirdek kadro oluşmasını amaçladıklarını belirterek, ''Bu 3 grubun görev alanları iç içe giriyor. Amacımız bunları iyi tanımlamak ve daha iyi bir iş akışı sağlamak. Çünkü günümüz futbolunda sağlık deyince sadece sakatlığın tedavisi anlaşılmıyor, önemli olan o sakatlığın ortaya çıkmamasını da sağlamak. Özellikle bu anlamda bu çekirdek kadroda herkesin ayrı bir takım görev ve sorumluluğu var. Biz bu şekilde kadro oluşumunu talimatla tanımladık. Burada TFF Yönetim Kurulu'na teşekkür etmek lazım. Bu işi çok desteklediler'' dedi.

Bu çekirdek kadronun eğitiminin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Taşer, ''Biz burada 3 basamaktan oluşan temel eğitim programı hedefledik. Bu hafta yapılan 3. basamak kursuyla bir takım olmazsa olmaz yani güncel bilgilerin verilmesi tamamlanmış oluyor. Burada bu temel eğitim kurslarıyla bir nevi bir sertifikasyon sistemi başlatmış bulunuyoruz. Bu konuda hakikaten Avrupa'da ilklerdeyiz. 3 basamak kursunun birinde performans hekimliğine, birinde sakatlığın olmaması için nelerin yapılması gerektiğine yönelik, bu son kursta da sakatlıktan sonra sporcunun bir an önce sahaya dönebilmesi için bütün imkanlar nasıl kullanabilir konuları üzerinde duruldu'' diye konuştu.

Ömer Taşer, gerek UEFA gerek FIFA'da sağlığa verilen önemin arttığını kaydederek, şunları söyledi:

''UEFA'nın, her federasyon bünyesinde sağlık kurulu kurulması yönünde bir tavsiye kararı var. Yaklaşık 20 yıl önce TFF bünyesinde bir sağlık kurulu kurulmuştu. Türkiye'de o yüzden sağlık kurulu olarak bir şeyleri yapmak daha kolay. Çünkü alt yapınız var. UEFA'nın 2010 yılında tıbbi bir sempozyumu oldu. Burada futbol takım doktorluğu konsepti öne çıkarılmaya başlandı ve bu konuda bir sertifikasyon sistemi geliştirilmesi konuşuldu. Türkiye olarak yaptıklarımızı sununca, bizim futbol takım doktorluğu sertifikasyonunu halen Avrupa'da uygulayan 2 ülkeden biri olduğumuz ortaya çıktı. O zaman UEFA bize "Siz Türkiye olarak pilot ülke olun, bu çalışmaya zaten öncülük etmiş durumdasınız. Bu çalışmayı bir rapor haline getirip, sunun. Biz bunu bütün Avrupa'ya yayalım" dedi Ülkemizin böyle bir konuda öncü olduğunu görmek bize kıvanç veriyor.

UEFA ve FIFA'nın amacının futbolu kullanarak topluma bir takım mesajlar vermek olduğunu kaydeden Taşer, ''Aynı motivasyonu biz domuz gribinde de kullanmaya çalıştık. Domuz gribinin panik halinde olduğu bir dönemde futbol kulüpleri sahaya pankartlarla çıktı. Amaç futbolu kullanarak mesaj vermek, toplumun bilinçlenmesine katkıda bulunmaktı. Çünkü futbolla çok geniş kimselere ulaşabiliyorsunuz'' dedi.

Fizyoterapistlerin kulüplerde fizik tedavi doktorları olmadan çalıştırılmasının hukuk dışı olduğu yönündeki haberlerle ilgili bir soru üzerine Ömer Taşer, TFF'nin ayrı bir kanunu olduğunu ifade ederek, ''Ama bu Türkiye'nin bir gerçeği durumunda. Danıştay'dan en son fizyoterapistlerin, fizik tedavi doktorlarından başka kimseden komut alamayacağı şeklinde karar çıktı. Bu karara karşı değişik doktor grupları karşı harekete geçti. Spor hekimleri yeni bir dava açtılar. 'Bir takım şeyleri biz belli ediyoruz, bir takım şeyleri yapma hakkımız var' diye. Mahkeme sürecinde. Burada fizyoterapistleri sadece tedavi uygulayan kişiler olarak görmemek lazım. Futbol fizyoterapistlerin şöyle bir avantajı var. Çoğu egzersiz terapisti anlamında kulüplerde çalışıyorlar. Şu safhada egzersiz konusunda fizik tedavi doktorundan bir komut alma durumunda değil. Bu komutu takım doktorundan alma şansları var'' diye konuştu.

TFF'YE BAĞLI BÖLGESEL SAĞLIK BİRİMLERİ OLUŞTURULDU

TFF Sağlık Kurulu Üyesi Doç.Dr. Bülent Bayraktar ise TFF'nin ;işlevsel yapısına uygun olarak bölgesel sağlık birimleri oluşturulduğunu söyledi. TFF Sağlık Kurulu'nun Süper Lig Sağlık Komisyonu adı altında süper ligde bulunan takımların sağlık kurulu başkanlarıyla bir toplantı yaptığını anlatan Bayraktar, toplantı sonuçlarının rapor halinde TFF yönetimine sunulacağını bildirdi.

Bayraktar, kursta bütün Türkiye'deki profesyonel ve amatör kulüplerinin sağlık envanterinin hazırlanmasıyla ilgili de bir karar alındığını kaydetti. Bülent Bayraktar, sağlık ekiplerinin genişletilmesiyle ilgili bir çalışmaları olduğunu, bu ekiplere, bu sene beslenme uzmanlarının, önümüzdeki sezon spor psikoloğu veya pskiyatrislerin, performans uzmanı veya tıbbi antrenman uzmanının da katılacağını ifade etti.

Liglerde yaşanan sakatlıkların fazla olmasıyla ilgili bir soru üzerine Bülent Bayraktar, Dünya ve Avrupa Şampiyonası'na katılan oyuncularla bunlara katılmayan oyuncuların dinlenme periyotları farklı olmasına rağmen, sezon açma periyodlarının birbirine yakın olduğunu vurgulayarak, ''İki gruba ayrı ayrı antrenman programı yapmak kolay değil. Performans uzmanı kavramı sayesinde sağlık ekipleriyle teknik ekipleri arasında bir köprü vazifesi görecek bir birim oluşturulabilecek, bu tip sakatlıkların yaşanmamasına yönelik antrenman planlaması gibi konuların teknik heyet ve sağlık ekibin birlikte tartışabilmesi ve birlikte bir strateji belirlenmesinde yararlı olacaktır'' dedi.

ATASÜ: ''DOPİNG RASTLANMA ORANI SIFIRA DÜŞTÜ''-

TFF Dopingle Mücadele Kurulu Başkanı Turgay Atasü ise 18 yıldır bu işle uğraştıklarını belirterek, ''Doping rastlanma oranını sıfıra düşürdük. UEFA'nın takdirini aldık. Galiba başarılıyız'' dedi.

Atasü, yönetmeliklerinin aslını WADA'nın yönetmeliğine teknik listesine bağlı olarak hazırladıklarını ifade ederek, ''O çerçeve içinde hareket ediyoruz. Bir örnek vereyim, onlar emretti diye bir maddeden Hasan Şaş'ı cezalandırıyoruz. Sonra o madde 6 ay sonra listeden çıkarılıyor. Bizim kabahatimiz yok. Hasan Şaş boşuna ceza yemiş oluyor. Saç dökülmesin diye bir ilaç var, onu koyuyorlar, 2 sene kalıyor. Bir basketbolcumuz ceza yiyor. Sonra 'olmadı galiba' diye çıkarıyorlar. Bilmenizde yarar var, biz mümkün olduğu kadar az suç yapma, ihmal yapma, bize düşen görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Ama bunun altında yatan bizim bağlı olduğumuz WADA var. Her sene teknik talimatını, yasaklı maddeleri değiştiriyor. Biz de takımların sağlık kurullarını uyarıyoruz'' diye konuştu.

Atasü, geçen sezona oranla bu sezon daha az doping örneği alınmasıyla ilgili soru üzerine, şöyle konuştu: ''İlk başladığımızdan şimdi arasında bir fark var. Doping kontrolü kolay bir şeydir ama yapılan kişilere bir yüktür. Bir de maddi tarafı var. Ne olursa olsun öyle yetişmiş insanlar olduğumuz için lüzumsuz kontroller yapmayalım diye rastgele planlarla yapıyoruz. Kritik maçlarda yapıyoruz. 'Derbi maçlarında muhakkak yapılmalıdır' diye basın mensuplarının fikirleri vardır. Bu gittikçe değişiyor. Böyle bir endişe kalmıyor. Bakıyorsunuz Beşiktaş'a 7 kere, Galatasaray'a 8 kere yapmışsınız, insaf yani. Bazen derbi maçta da yapmıyoruz. Hep de bir şey çıkmıyor. Terfi maçlarının, düşme-yükselme maçlarının üzerine gidiyoruz. TFF maddi imkanı bize sağlıyor ve inanın hiç karışmıyor''

17 SEZONDA YAKLAŞIK 17 BİN ÖRNEK

Dopingle Mücadele Kurulu Üyesi Prof. Dr. Rüştü Güner ise toplantıda, 18 yıllık dopingle mücadele konusunda detaylı bir sunum yaptı. Güner, 1993-94 sezonunda doping kontrolünü başlatıklarını, 17 sezonda 6 bin 944 örnek aldıklarını ve toplam 39 maddeyi dopingle mücadele kural ihlali olarak yakaladıklarını söyledi. Son 3 sezondur doping rastlanma oranının yüzde sıfır olduğunu vurgulayan Güner, bu sezon 1022 doping kontrol örneği alındığını ifade etti. Son 5 senedir müsabaka dışı kontrol yaptıklarını anlatan Rüştü Güner, önümüzdeki sene bunun artacağını vurguladı.

Geri
İleri