Türkiye Futbol Federasyonu Etik Kurulu bir açıklama yaptı. Açıklamanın tam metni şöyle:
"Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı'nın 19.03.2012 tarihli sevk talebi çerçevesinde, İstanbul 16.Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2011/63 E. Sayılı dosyasında görülen şike ve teşvik primi davası ile ilgili olarak, soruşturmada adı geçen gerçek kişilerin eylemleri değerlendirilmiş ve raporumuz 26.04.2012 tarihinde TFF Başkanlığı'na sunulmuştur.
Bir mütalaa niteliğindeki rapor TFF Başkanlığı'na verildikten sonra, yazılı ve görsel medyada içerik konusunda çeşitli tahmin ve görüşler yer almıştır. Öte yandan gerçekle hiç ilgisi olmayan bir şekilde, hazırlık sürecinde TFF Etik Kurulu'na, TFF yetkililerince raporun içeriği konusunda yönlendirme yapıldığı iddialarında bulunulmuştur. Açıkça belirtmek gerekir ki, ne konuya ilişkin hazırlamış olduğumuz ilk rapor sürecinde bir önceki TFF yetkililerinin, ne de nihai raporun hazırlanması aşamasında mevcut TFF yetkililerinin rapor içeriğiyle ilgili herhangi bir talep, tavsiye, talimat, müdahale veya dayatması söz konusu olmuştur. Kurulumuz özgür iradesi, vicdani ve akli kanaatiyle mevcut dosyada bulunan belge ve savunmalar çerçevesinde raporunu hazırlamıştır.
Raporun içeriğiyle ilgili olarak, daha önceki basın açıklamasında da belirttiğimiz üzere; Kurulumuz, yaptığı inceleme ve değerlendirmeler sonunda, müsabakalardaki eylemler bakımından ilgili bazı kişiler hakkında, "şike", "şike teşebbüsü", "teşvik primi" veya "teşvik primine teşebbüs" şüphesinin mevcut olup olmadığı ve bu kişilerin eylem ve davranışlarının kulüplere izafesinin mümkün olup olmadığı bakımından kanaate varmıştır. Bazı müsabakalar bakımından ya da olaylarda adı geçen kişiler açısından ise "kanaat oluşturmaya yetecek kanıt bulunmadığı" şeklinde görüş bildirmiştir. Ayrıca Kurulumuz, dosyadaki kanıtlar çerçevesinde bazı kişilerin, Savcılık evrakında "şüpheli" olarak belirtilmelerine rağmen, "somut olayla ilgisini gösteren kanıt bulunmadığı" yönünde kanaat oluşturmuştur.
Rapor, TFF Yönetim Kurulu'na hitaben hazırlanan bir mütalaa niteliği taşıdığından, içerik bakımından tamamen bir "delillerin değerlendirilmesi" faaliyetlerinden ibaret olmuştur. Delillerin değerlendirilmesinde, somut vakıa iddiasının doğru olma olasılığı konusunda, objektif, makul insan zekası ve vicdanında uyanan kanaat ölçüsü esas alınmıştır. Vicdani kanaat, asla keyfiliğe dönüştürülmemiş, raporun tümü, Kurulumuzca müzakere edilerek yazılmıştır.
Yazılı ve görsel basında, TFF Etik Kurulu üyeleri ve başkanı hakkında çıkan dolaylı haber ve iddiaların tamamı gerçek dışıdır. TFF Etik Kurulu Başkanı'nın, TFF Yönetimi'nden raporun açıklanması talebi veya istifa tehdidi şeklinde hiçbir beyanı olmamıştır. TFF Başkanı Sayın Yıldırım Demirören tarafından yapılan basın açıklamasında, raporumuza aykırı hiç bir husus bulunmamaktadır.
Ayrıca hiçbir Etik Kurulu üyesi, basına raporun içeriği hakkında açıklama yapmamıştır ve bu aşamada yapmayacaktır. Zira hazırlanmış olan rapor, TFF Yönetim Kurulu'nun tasarrufuna tevdi edilmiştir ve bu rapor Yönetim Kurulu ya da disiplin soruşturması sonucunda karar verecek olan TFF yargı kurulları tarafından açıklanana kadar, Kurulumuzca hiçbir şekilde gündeme taşınmayacaktır. Aksi davranış, hukukçu sıfatımız ve etik anlayışımızla bağdaşmaz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."