TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
O artık bir dünya markası: Nuri Şahin 1.02.2011
O artık bir dünya markası: Nuri Şahin

Borussia Dortmund bu sezon Almanya'da son sürat şampiyonluğa koşuyor. Efsane takım yıllar sonra özlediği başarıları tekrardan yakalamaya her geçen gün giderek daha da yaklaşıyor. İşte bu başarının saha içindeki merkezinde de bir Türk var. Profesyonel futbola ilk adım attığı zaman Bundesliga'da oynayan ve gol atan en genç futbolcu olan ve bu rekorları hâlâ elinden tutan millî oyuncumuz Nuri Şahin, bu sezonun ilk yarısında da Alman Ligi'nin en iyisi seçilmeyi başardı.

Yazan: Aydın Güvenir / TamSaha

Çok değil yaklaşık 7 sene önce Borussia Dortmund'un altyapısındayken takımının Gençlik Evi'nde bulunan 15 metrekarelik bir odada yaşıyordu Nuri Şahin. İçine sadece bir yatak, masa, televizyon, dizüstü bilgisayar ve telefonun sığabildiği odasına sadece dinlenmeye ve uyumaya gidebiliyordu. Çünkü Dortmund'un altyapısındaki eğitim sistemi gereği öğleden önce okula devam ediyor, daha sonra bir öğretmen eşliğinde ev ödevlerini yapıyor, öğleden sonra da antrenmanlara koşuyordu. İşte genç yaşına rağmen böylesine sıkı bir tempoda geçen yaşamının boş zamanlarında ise aralarında bugün Manisaspor'da oynayan Nizamettin Çalışkan'ın da bulunduğu Borussia Dortmund Gençlik Evi'nden arkadaşlarıyla birlikte bilgisayar oyunları oynuyordu. Nuri, bu mütevazı çocukluk yıllarını o dönemde şöyle yorumluyordu: "Burada bizimle oldukça yakından ilgileniyorlar. Ev arkadaşlarımızla rekabet halinde olmamıza rağmen, çok iyi anlaşıyoruz. Burada şımarmak kimsenin aklına gelmez."

Kendisinin de ifade ettiği gibi hem çocukken yaşadığı hayattan hem de karakterinden ötürü şımarıklık ve kibirden oldukça uzak bir yapıya sahip genç yıldız, geçtiğimiz ay Almanların dünyaca ünlü futbol dergisi Kicker'in Bundesliga'da forma giyen toplam 286 oyuncuyla yaptığı ankette, Almanya'da ilk yarının en iyi futbolcusu seçildi. Oyların yüzde 32.6'sını almayı başaran millî oyuncumuz, böylece 4 gol ve 7 asistle sürdürdüğü 2010-2011 sezonuna yeni bir başarı daha ekledi. Üstelik sıralamada ikinci olan takım arkadaşı Japon Kagawa bile neredeyse Nuri'nin yarısı kadar oy toplayabildi.

Ancak istatistiklere bakarak Nuri'yi yorumlamak ve onun oyunu hakkında fikir yürütmek oldukça yanlış olur. Çünkü millî oyuncumuzu asıl ön plana çıkaran şey, Borussia Dortmund'un saha içindeki maestrosu olması. Oldukça genç bir takıma sahip olan sarı-siyahlı ekibin tüm ataklarının onunla başlaması ve onun ayağına topun değmediği bir hücumun düşünülememesi. İşte bu durum, millî oyuncumuzu çok özel bir futbolcu haline getiriyor. Bu sezon Bundesliga'da fırtınalar estiren Jürgen Klopp önderliğindeki genç Dortmund takımının en vazgeçilmez ve en ayrıcalıklı oyuncusu Nuri Şahin. Sarı-siyahlı takım bu sezon tam anlamıyla bir takım oyunu sergilese de Nuri'siz Dortmund'u düşünmek ve başarılı olacağını varsaymak imkânsız neredeyse. Bu yüzden geçen ay TamSaha'ya röportaj veren Almanların efsane oyuncusu Lothar Matthaeus'un da dediği gibi, "O, mükemmel işleyen bir mekanizmanın en önemli dişlisi."

"Hata yapma lüksüm var"

Milli oyuncumuz ise bu başarısını şöyle yorumluyor: "Bu sonucu yaptığım çalışmalara verilen değer ve çalışmalarımın tasdik edilmesi olarak görüyorum. Kendilerine karşı oynadığım ve durumu en iyi değerlendirebilecek olan meslektaşlarım tarafından seçilmem büyük bir onur. Umarım ileride oyunumu daha da iyi yerlere getirebilirim. Çok çalışarak ve kendime güvenerek hayallerime ulaşmaya çalışıyorum. Bu konuma gelmemdeki en büyük pay da kuşkusuz bana çok güvenen hocam Jürgen Klopp'undur. Onun bana saha içinde verdiği hata yapabilme lüksü sayesinde oyunum olumlu yönde gelişiyor."

Nuri'nin de belirttiği gibi Klopp'un kendisine saha içinde tanıdığı tolerans, genç oyuncunun bu sezonki başarısının temel etkenlerinden. Daha önceleri maçlarda verdiği ilk hatalı pasın kendisini maçta iyi oynayıp oynamama konusunda etkilediğini ifade eden Nuri, bu sorununu teknik direktör Jürgen Klopp'la konuştuğunu, daha sonra hatalı paslar verdiğinde Klopp'la göz göze geldiğinde hatalı pası hemen unuttuğunu da sözlerine ekleyerek bu durumu daha da açıklığa kavuşturuyor. Böylece üzerinde baskı hissetmeyerek, hatalı pas yapsa bile gözlerin onun üzerinde olacağı hissini düşünmeyerek saha içinde daha farklı bir role bürünüyor millî yıldız. Alman hocayla beraber savunma yönünü de oldukça güçlendirdiğini belirten Nuri Şahin, ikili mücadele yeteneğinin de giderek geliştiğini sözlerine ekliyor. Bu arada Klopp'un da Nuri'nin birinci olduğu Kicker dergisinin futbolcular arasında yapmış olduğu ankette Bundesliga'nın ilk yarıdaki en başarılı teknik adamı seçildiğini vurgulayalım.

Unvana doymuyor

Nuri'nin bu sezon için lâyık görüldüğü ödüller sadece bununla da sınırlı kalmadı. Geçtiğimiz günlerde bir diğer ünlü Alman spor dergisi Bild, Nuri'yi, Stuttgart'ta oynayan Serdar Taşçı ile birlikte Bundesliga'nın en önemli 18 oyuncusu arasında gösterdi. Bu ödülde başarılı oyununun yanı sıra Borussia Dortmund'da en fazla topla buluşan ve kaleye en fazla şut çeken oyuncu olmasının da büyük payı var. Bu veriler de onun oyun içinde ne kadar aktif olduğunu kanıtlıyor aslında. Alman Millî Takım oyuncuları Manuel Neuer, Philipp Lahm, Lukas Podolski ile Diego, Gekas, Salihovic gibi önemli oyuncuların da bulunduğu bu listede yer almak, hiç kuşku yok ki hem millî oyuncumuz hem de Türkiye için büyük mutluluk kaynağı.

İşte böyle bir altın sezon yaşayan millî oyuncumuz ise son demeçlerinde Borussia Dortmund'da ve tüm Almanya'daki insanları mutlu ettiklerini ve gelecekte de bunu sürdüreceklerini ifade ediyor. Her şeyi 2010 yılında yaptıkları gibi yapmaya devam edeceklerini belirten Nuri Şahin, kulüp otobüsünde yanında oturan takım arkadaşı Dede'den Dortmund'un aldığı son şampiyonlukla ilgili birçok hatıra dinlediğini ve bu şekilde motive olduğunu sözlerine ekliyor. Ama bir taraftan da takım içinde kimsenin şu an için şampiyonluk hayali kurmadığını, çünkü bunun kendilerine olumsuz bir şekilde yansıyacağını düşündüğünü söylüyor.

Nuri'nin bu başarısını anlatırken, Dortmund kulübünün son yıllarda idari anlamda yakaladığı ivmeye de değinmek gerek. Çok değil birkaç yıl önce borç batağında yüzen kulüp, idari menajerlik pozisyonuna işadamı Hans Joachim Watzke'yi getirdikten sonra yavaş yavaş bu krizden çıkmaya başladı. Dortmund'un eski ünlü oyuncularından Michael Zorc sportif direktör, Jürgen Klopp ise teknik direktörlük görevinde altyapı anlamında kulübün toparlanmasına yardım etti. Bu üçlü zamanla Dortmund için vazgeçilmez hale geldi. Watzke'nin mali anlamda başlattığı yükselişi, Zorc ve Klopp da sportif anlamda devam ettirdi. Böylece ortaya iki yönden de mükemmel idare edilen bir kulüp çıktı. Son dönemlerde elinde yetenekli oyuncu kalmayan ve yüksek maliyetlere hatalı transferlere imza atan sarı-siyahlılar, kadrosunu ucuz maliyete yaptığı genç transferler ve Nuri gibi altyapıdan yetiştirdiği yeteneklerle toparladı. Bu isimlere Dede, Weidenfeller gibi senelerce Bundesliga tecrübesi yaşamış futbolcuları da ekleyince ortaya mükemmel bir harman çıktı. İşte şu an Bundesliga'nın en genç takımı olan Dortmund'un yıldızı Nuri'yi anlatırken, Watzke, Zorc, Kloop üçlüsünün etkilerini unutmamak gerek.

Borussia Dortmund, Almanya'da son sürat şampiyonluğa koşuyor. Efsane takım yıllar sonra özlediği başarıları tekrardan yakalamaya her geçen gün giderek daha da yaklaşıyor. Bu başarının saha içindeki merkezinde de bir Türk oyuncu var. Nuri Şahin, oynadığı her maçta değerini bir kat daha arttırırken, yavaş yavaş da dünya yıldızları listesine göz kırpıyor. Geçmişteki idolü Fernando Redondo, şimdi örnek aldığı futbolcu ise Xavi olan genç yıldız, öncelikle Bundesliga'da şampiyonluk yaşadıktan sonra Şampiyonlar Ligi'nde boy göstermek istiyor. Hayallerinin peşinden böyle koşarken de, "Cep telefonu melodimi Şampiyonlar Ligi müziği olarak belirledim. Bir gün bu statta bu müzikle sahaya çıkmak istiyorum" diyor. Daha çok şampiyonluklar ve Şampiyonlar Ligi müziği eşliğinde Avrupa maçları oynayacağı kaçınılmaz bir gerçek olan millî yıldızımızı bu oyununu devam ettirdiği sürece ileride dünyanın sayılı futbol starları arasında göreceğimizden kuşku yok.