TR
EN
Site İçi Arama
Detaylı Arama
Dilara Soley Deli: "Millî Takım Bana Pozitif Enerji Veriyor" 1.02.2024
Dilara Soley Deli: "Millî Takım Bana Pozitif Enerji Veriyor"
Kadın Millî Takımımızın 21 yaşındaki oyuncusu, Türk baba ve Alman annenin evlâdı. Azerbaycan'ın Genç Millî Takımlarında başlayan millîlik yolculuğunu ay-yıldızlı formayla sürdürmeyi tercih etti. Fizik gücüne eklediği top kullanma becerisiyle Kadın Millî Takımımızın stoper mevkiinde uzun sürecek bir hegemonya kuracağa benziyor.  Belçika'nın Charleroi takımında top koşturan genç yıldız adayıyla hayat hikâyesini konuştuk.

Röportaj: TamSaha / Rasim Artagan

Kadın Millî Takımımızın Almanya doğumlu oyuncularından birisin. 14 Nisan 2002'de Lippstadt'da dünyaya gelmişsin. Aileni tanıyarak başlayalım istersen…

Türk bir baba ve Alman bir anneden dünyaya geldim. Babam Sivaslı. Dedem ve babaannem Almanya'ya işçi olarak göç ettikten sonra babam Almanya'da doğmuş. Annemle de orada tanışıp evlenmişler. Babam özel bir şirkette, annem de kozmetik üzerine çalışıyor. Üç kardeşiz. Bir kız, bir de erkek kardeşim var. 

Futbola ne zaman ve nasıl başladın?

Babam Arminia Bielefeld'in altyapılarında forma giymiş bir oyuncu. Bizdeki futbol sevgisi de babamdan geliyor sanırım. Ben babamın izinden gidip futbol oynamaya başladığımda henüz 4 yaşındaydım. 2006 doğumlu erkek kardeşim de Arminia Bielefeld'in U17 ve U19 takımlarında kalecilik yapıyor. Kız kardeşimin ise sporla alâkası yok. 

Futbol kariyerin nasıl gelişti?

Dediğim gibi beni futbola başlatan kişi babamdı. 15-16 yaşına gelene kadar sadece erkeklerle futbol oynadım. Takımdaki tek kız bendim. U17 düzeyine geldiğimde ise bir kız takımı olan FSV Gütersloh'a transfer oldum. 2019'da Arminia Bielefeld'e geçtim ve Almanya Kadınlar 2. Ligi'nde oynamaya başladım. 2. Lig'de oynamaya başladığımda henüz 17 yaşındaydım. 2021-22 sezonunu SV Elversberg'de geçirdikten sonra Belçika'nın 1. Lig takımlarından Charleroi'ye transfer oldum. Takımdaki ikinci sezonumu geçiriyorum. 

Almanya ile Belçika arasında oynanan futbol açısından nasıl farklar var? 

Çok fazla fark var. Belçika'nın futbol aklı da insanları da daha farklı. Onun için Almanya ile Belçika'yı karşılaştırmak zor. İki ligi de beğeniyorum. Farklı ülkeler, farklı düşünceler, farklı insanlar. Bu yüzden hangisi daha iyi sorusuna cevap veremiyorum. 

Hayal ettiğin yerde misin? Yoksa gitmek istediğin ülkeler ya da takımlar var mı?

Belçika benim için profesyonelliğe geçişteki ilk basamak oldu. Burada profesyonel oldum. İspanya, İngiltere, İtalya, Fransa olsun; kadın futbolunda zirvede olan ülkelerde forma giymek istiyorum. 

Kendine hangi oyuncuları örnek alıyorsun? 

Ben bir stoperim ve doğal olarak da kendi mevkiimin iyi oyuncularını kendime örnek alıyorum. Bu noktada en yakından takip ettiğim oyuncular Real Madrid'in Alman Millî Takımı'nda da oynayan stoperi Antonio Rüdiger ve uzun yıllar Real Madrid'de oynadıktan sonra şimdi Sevilla formasını giyen Sergio Ramos. Ama mental açıdan baktığımda örnek aldığım oyuncu Cristiano Ronaldo. 

Bir tarafın Türk, bir tarafın Alman; bu durum seni nasıl etkiledi? 

Aslında ben tam anlamıyla bir Türk gibi büyüdüm. Çünkü annem tek çocuk. Alman tarafımda sadece annem, dedem ve anneannem var. Baba tarafım ise oldukça kalabalık bir aile. Hem Türkiye'de hem de Almanya'da çok sayıda aile üyemiz var. Bu yüzden ben de Türk çocuğu olarak büyüdüm. Mesela annem Alman ama yine de Türk yemekleri yapıyor. Açıkçası ben de Türk yemeklerine bayılıyorum. Alman arkadaşım yok diyebilirim. Türkler içten ve yardımsever, Almanlar ise daha çekingen. Bu yüzden Türklerle çok daha sıcak dostluklar kurabiliyorum. Kendimi Alman gibi görmüyorum. Anneannem, dedem ve annem Alman ama onlarda da Alman mantalitesi yok. Almanlar soğuk ve çekingen olur ama anne tarafım daha sıcak. Bu yüzden ben Almanlar gibi soğuk ve çekingen büyümedim. Türk gibi büyüdüm. 

Bir dönem Azerbaycan Millî Takımı'nda da oynadın. Millî takım seçim sürecinde neler yaşadın? 

Kulübümde U17'de forma giydiğim dönemde bir turnuvaya katılmıştım. Hem Türk Millî Takımı hem de Azerbaycan Millî Takımı için bir scout araştırma yapıyordu. Başka Türk kızlar da vardı benim gibi. Azerbaycan tarafı bizlerle iletişime geçti ve bizi Azerbaycan'a götürdü. Orada Azerbaycan U17 ve U19 Millî Takımlarında oynadım. Ancak iş A Millî Takım'da oynamaya gelince biliyorsunuz ki geri dönüşü yok. O zaman Türkiye için oynamak istediğimi Azerbaycan'daki hocama bildirdim. Begüm Üresin Hocam da zaten çok uzun zamandır babamla iletişim hâlindeydi. Beni Türkiye U17 Millî Takımı'na da almak istemişti ancak o dönemde pasaport sorunum vardı. Onun için Azerbaycan'a gitmiştim. Sonuçta A Millî Takım düzeyinde Türkiye'yi seçtim. 

Türk Millî Takımı'nı nasıl buldun? Duygularını anlatır mısın? Nasıl bir ortam var? Ne bekliyordun, ne buldun? 

Biraz çekingen bir karakterim var. Ama ilk geldiğim zaman Millî Takım'daki arkadaşlarım beni cana yakın bir şekilde kucakladılar. Henüz çok gencim. Fakat antrenörlerim ve takım arkadaşlarım bana büyük bir güven veriyor. Bu sebeple çabuk alıştım ve açıldım diyebilirim. Takımda Almanya'dan gelen arkadaşlarım da var. Bu yüzden güzel bir ortamdayım diyebilirim. 

Türkçeyi tam anlamıyla öğrenmek istiyor musun? 

Hem de çok istiyorum. Belçika'da Fransızca konuşuyorlar. Hiç Fransızcam yoktu ama şimdi öğrendim. Onun için etrafımda çok fazla dil var. Fransızca, Almanca, İngilizce, Türkçe… Öğrenmek istiyorum ama şu an için gerçekten çok zor. 

Türk Millî Takımı ile hedeflerin neler? 

UEFA Uluslar B Ligi'ne yükseldik. Burada kalıcı olmak istiyoruz. Öncelikle bunu sağlamalıyız. Olimpiyatlara gitmeyi çok isterim. Ama en büyük hedefim, Türk Millî Takımı ile Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası'na katılmak. 

Dövmelerinin anlamı ne? 

Çok fazla dövmem var. Annemin doğum tarihini yaptırdım. Üç kardeşiz. Ailemdeki kişilerin baş harflerini yaptırdım. Babamın doğum tarihini yaptırdım. Nazar dövmem var. Dedemin burcunun ikonunu yaptırdım. 

Millî Takım'da seni çok enerjik görüyorum. Bunu neye bağlıyorsun? 

Millî Takım'a gelmeyi çok seviyorum. Begüm Hocam, Necla Hocam ve diğer hocalarım, arkadaşlarım bana çok pozitif enerji veriyor. İnsan olarak, mental olarak burası beni geliştiriyor. Takımda negatif hiçbir şey yok. Herkesle iletişimim çok iyi. Türkçem çok iyi olmasa da diğer arkadaşlarımla da bir şekilde anlaşabiliyorum. 

Riva'daki Hasan Doğan Millî Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri'ni ve ülkemizdeki stadyumları nasıl buldun?

Tesisler mükemmel. İlk geldiğimde çok etkilendim. Statlar da çok profesyonel ve etkileyici. Burada insanlar bizi profesyonel görüyor. Bakış açıları şu an çok farklı… 

Takım arkadaşlarınızdan çok zor şartlarda yaşayıp, çok çabalayıp da A Millî Takım seviyesine gelen oyuncular var. Onların bu azmini sen ne kadar görüyorsun? Bu tutkuyu sen nasıl açıklarsın?

Takım arkadaşlarımın bu çabasına çok saygı duyuyorum. Nasıl bir hayattan gelirse gelsin hepimiz aynı ortamdayız. Herkes, herkesten bir şeyler öğreniyor.

UEFA Uluslar B Ligi'nde bizi ne bekliyor?

Kolay olmayacak. Zorlu maçlar oynayacağız. Ama takım oyunumuzu sürdürürsek B Ligi'nde çok iyi işler yapacağımızı düşünüyorum. Herkes daha çok çalışacak, daha çok hırslanacak. Takım olarak, bir aile olarak oynarsak B Ligi'nde de iyi işler yapacağız.

Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız
Orjinal boyutları için tıklayınız