Ülkemizde düzenlenen Kadınlar
U19 Avrupa Şampiyonası finallerinde
atılan gol sayısının düşüklüğü finaller-
de gol kısırlığı yaşanıyor tartışmalarını
teyit eder nitelikteydi. 2011 yılında
İtalya’da gerçekleştirilen Kadınlar U19
Avrupa Şampiyonası finallerinde atı-
lan 54 gole (maç başı ortalama 3,6)
karşılık 2012 finallerinde 15 maçta
toplam 26 gol (maç başı ortalama
1,7) atılabildi. Bu rakam bir önceki
yıla göre %52’lik bir düşü-
şü işaret etmekteydi. 2012
finalleri şimdiye kadar ger-
çekleştirilen finaller içeri-
sinde en az golün kayde-
dildiği organizasyon olarak
tarihe geçti. Turnuvada atı-
lan toplam 26 golün 18’inin
finalist iki takım olan İs-
panya ve İsveç tarafından
kaydedilmiş olması dikkat
çekiciydi. Geri kalan 8 go-
lün 4’ünün de Danimarka
tarafından atılmış olması
diğer katılımcı ülkelerin gol yollarında
ne denli etkisiz olduğunu ortaya koy-
du. 2011 finallerinde 12 oyuncunun 2
ya da daha fazla gole imza attığı görül-
müştü. 2012 yılında yapılan finallerde
ise sadece 4 oyuncu bir veya daha
fazla gol atabildi. Bunlardan biri olan
gol kraliçesi İsveçli Elin Rubensson’un
turnuvada atılan toplam gol sayısının
%20’sine imza atması ise daha da dik-
kat çekiciydi.
Defans-hücum
Gol sayılarındaki düşüş pek çok
farklı nedene bağlanabilirdi. Bunla-
rın başında takımların defans kur-
gularının gelişmesi elbette öncelik
taşıyordu. Tüm takımlar defansta iyi
organize oldular ve takım disiplinini
bozmadılar. Defans hatları ile ilgili ge-
nel yaklaşım kendi yarı sahasında, çok
fazla ileri çıkmaksızın oyunu oynamak
şeklindeydi. Bu durum rakip hücum
oyuncularına boş alan
bulma noktasında sı-
kıntı yarattı. Turnuva
ile ilgili teknik raporu
hazırlayan UEFA eki-
bi son yıllarda birey-
sel anlamda savunma
tekniklerinin istikrarlı
bir biçimde geliştiğini
vurgulamaktaydı. De-
fans oyuncularının top
kazanma becerilerinin
üst düzeye çıkması ile
birlikte birebir pozis-
Derleyen: Dr. Erden Or - Kadın Futbolu Müdürü
U19 Kadınlar Avrupa
Şampiyonası’na teknik bir bakış
Bu yaz ülkemizin ev sahipliği yaptığı U19 Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nın UEFA tarafından ha-
zırlanan teknik raporu yayınlandı. Çalışmada turnuvaya ait detaylı istatistiklerin yanı sıra atılan
gol sayısının düşüklüğünün nedenleri, takımların dizilişleri ve gollerin atılış biçimleriyle ilgili
değerlendirmeler de yer alıyor.
Finalistler, İsveç ve
İspanya turnuvanın
en çok gol atan
takımları oldu.
yonlarla rakip defansı aşmak hücum
oyuncuları için oldukça zor bir hale
geldi. Gol kısırlığını defansif etkinliğe
bağlamak oldukça mantıklıydı. Diğer
yandan bu seviyedeki organizasyon-
larda yer alan takımların hücum var-
yasyonlarını, yaratıcılıklarını ve kaç
oyuncunun rakip ile adam adama oy-
nadığını da göz önünde bulundurmak
gerekliydi.
Takım dizilişleri
Bu durumu defans-hücum konu-
sundanbağımsız bir biçimde ele almak
elbette mümkün değil. Antalya’da
4-3-3 ve türevleri tercih edilen diziliş
oldu. 4 takım (Danimarka, Romanya,
Sırbistan ve İngiltere) 4-3-3 düzenin-
de sahada yer aldı. Portekiz, İspanya
ve Türkiye’nin ise 4-2-3-1 sistemini
benimsemiş olduğu görüldü. Turnu-
vanın şampiyonu İsveç ise klasik 4-4-2
ile sahada yer aldı. Bu dizilişler içeri-
sinde farklı varyasyonlara da rastlan-
dı. Bu noktada Romanya kanat oyun-
cuları Fancesca Dicu ve Mara Batea,
geriye dönüşleri ile oyun içerisinde
topun kaybedildiği anlarda 4-3-3’ten
4-5-1’e nasıl hızlı bir biçimde geçile-
bileceğinin güzel örneklerini sergile-
di. Sırbistan da benzer bir dönüşümü
kanat oyuncuları Jelenas Cankovic ve
Jelenas Cubrillo ile 4-1-4-1’lik defansif
bloğa geçiş ile ortaya koydu.
8 finalistin 5’inin göbekte rakibi
karşılayacak iki orta saha oyuncusu-
na yer vermesi turnuvadaki gol kısır-
lığının önemli nedenlerinden biriydi.
Romanya, Sırbistan ve Danimarka’nın
ise orta sahasında bu tipte yalnızca 1
orta saha oyuncusunun olduğu görül-
dü. 8 finalistin de 4’lü defansını geniş
bir biçimde sahaya yerleştirmiş olma-
sı göbekten gelen ataklarda orta saha
oyuncularının da defansın arasına gir-
mesi ile birlikte altı kişilik defans blo-
ğunun oluşmasına yol açtı.
Goller nasıl atıldı?
Turnuvada atılan 22 golün top
oyun içerisindeyken yaratılan pozis-
yonlar ile geldiği görüldü. Kanatlardan
ceza sahasına kesilen ortalara yapılan
ters vuruşlar sonucu oyuncular 3 golü
kendi kalelerine attı. Diğer 19 golün
neredeyse 3’te 1’i turnuvanın en sık
görülen gol taktiği olan ceza sahası-
na atılan diyagonal paslar ile geldi.
Turnuvada atılan gollerin 4’ü kafa vu-
ruşuyla atıldı. Gollerin %80’inin ceza
sahası içinden yapılan vuruşlar ile gel-
diği görüldü. Duran toptan gelen sa-
dece 4 gol olması ve bunların 2’sinin
penaltı vuruşu olması dikkat çekiciy-
di. 2011 finallerinde duran toplardan
gelen gollerin tüm goller içindeki ora-
nı %18 idi. 2012 şampiyonasında ser-
best vuruştan gol bulabilen tek takım
İsveç oldu. (Elin Rubensson’un takı-
mını yarı finalde Danimarka karşısın-
da 2-0 öne geçiren golü) Turnuvada
atılan 131 kornerden sadece biri gol
ile sonuçlandı ve bunu başarabilen ta-
kım İspanya’ydı.
UEFA ekibi duran toplardan gelen
gollerdeki kıtlığı duran toplar konu-
sunda defansif anlamda takımların iyi
organize olmasına ve de kalecilerin
başarısına bağladı. Gollerin hiçbirinin
merkezden atılan ara pas veya defan-
sın arkasına atılan toplarla gelmiş ol-
maması dikkat çekiciydi.
Geçiş hızı
UEFA’nın teknik gözlemcileri iki fi-
nalist takım olan İspanya ve İsveç’in
her zaman olmamakla birlikte savun-
madan hücuma geçişlerde en iyi iki
takım olduklarını tespit etti. İspanyol-
lar sakin, topa daha çok hakim olan
ve doğrudan pas yapan bir takım ola-
Gol tablosu
Duran toplar
Oyun akarken
Korner
1 Ortalar
2
Serbest vuruş
1 Kombinasyonlar
(En az 3 pas ile gerçekleşen)
3
Endirekt serbest vuruş
-
Taç
- Ceza sahasına diyagonal pas
6
Penaltı
2 Ara pas veya defansın arkasına pas -
Uzaktan şut
2
Ribaunt (defanstan, kaleciden
dönen top)
2
Bireysel çaba veya kendi alıp
gitme
2
Defansif hata
(defans oyuncusu, kaleci veya
kendi kalesine gol)
5
Gol kraliçesi İsveçli
Elin Rubensson.
Futbol Gelişim
86
87
Futbol Gelişim