108
TamSaha
TamSaha
109
Dünya Kupalar› (3)
Türk Millî Tak›m›, tarihinde ilk kez 1954 y›l›nda bir Dünya Kupas›’nda boy
gösterdi. Millîlerimizin özellikle elemelerdeki maceras› bir hayli ilginç
ayr›nt›lar içermekteydi. 1958 Dünya Kupas›’ysa 17 yafl›ndaki genç bir y›ld›z›n
dünyay› sallamas›na sahne olmufltu. Bu genç isim, Pele’den baflkas› de¤ildi.
Onur Erdem
‹sviçre 1954
Türkiye’nin siftah›
Pele’nin do¤uflu
ört y›l önce Brezilya’da düzen-
lenen Dünya Kupas›’na, eleme-
leri geçmesine karfl›n Güney
Amerika’ya yap›lacak seyahatin
hayli masrafl› olaca¤›n›n düflü-
nülmesi üzerine gidemeyen
Türk Millî Tak›m›, 1954’e gelin-
di¤indeyse bir kez daha kupa-
n›n elemelerini aflmay› baflara-
cak, turnuvan›n yak›n bir yerde,
‹sviçre’de düzenlenmesi saye-
sinde de tarihinde ilk kez futbo-
lun bu en büyük vitrininde boy
gösterecekti. Bu aç›dan bak›ld›-
¤›nda, 1954 Dünya Kupas›,
Türk futbol tarihinde çok önem-
li bir kilometre tafl› niteli¤ine de
sahipti.
Asl›nda do¤rusunu söylemek
gerekirse, elemelerde flans fak-
törü de millîlerimizin yan›nday-
d›. Avrupa elemelerinin
alt›nc› grubunda ‹span-
ya ile eflleflen Türkiye,
rakibiyle Madrid’de
yapt›¤› ilk maçta 4-1’lik
bir ma¤lubiyet al›rken,
14 Mart 1954’te ‹stan-
bul’da oynanan rövanfl-
taysa Suat Mamat’›n tek
golüyle galip gelmiflti.
Ancak o dönemde ave-
raj hesab›na bak›lmak-
tansa tak›mlar›n tarafs›z
sahada üçüncü bir maç oynamas›
uygun görülüyordu ve buna göre
de iki ekip 17 Mart’ta Roma’da bir
kez daha karfl› karfl›ya geldi. 90
dakikan›n 2-2 sonuçlanmas› üzeri-
ne uzatmalara geçilmifl, burada da
skorun de¤iflmemesi neticesinde
de, o devirde henüz seri penalt›
vurufllar› icat olunmad›¤›ndan çare
olarak kura çekimine gidilmiflti.
Talih kuflunun ay-y›ld›zl›lar›m›z›n
bafl›na kondu¤u an da buydu za-
ten. Maç biter bitmez bir k⤛da
“‹spanya”, bir di¤erine de “Türki-
ye” yaz›lm›fl ve stat görevlilerin-
den birinin o¤lu olan Luigi Franco
Gemma adl› 14 yafl›nda bir çocuk
da kuray› çekmek için sahan›n or-
tas›na getirilmiflti. Franco’nun çek-
ti¤i k⤛ttan “Türkiye” yaz›s› ç›k-
mas›yla birlikte de Millî Tak›m›m›-
z›n ‹sviçre’deki turnuvada yer
almas› kesinleflmiflti.
‹sviçre’de kupa için 16 tak›m
mücadele edecekti. Dört y›l ön-
ce Brezilya’da da bu ifltirakçi sa-
y›s› hedeflenmifl ancak Türki-
ye’nin de aralar›nda bulundu¤u
üç ülke son anda kat›lmaktan
vazgeçince ilk tur gruplar› farkl›
say›da tak›mlarla oynanmak zo-
runda kalm›flt›. Bu anlamda ‹s-
viçre 1954, dört tak›ml› dört
adet ilk tur grubuyla ilk kez sa¤-
l›kl› bir birinci turun oynanabile-
ce¤i bir turnuva olabilecekti.
“Olabilecekti” diyoruz zira or-
ganizasyon komitesi, maç trafi-
¤indeki yo¤unlu¤u azaltmak için
gruplarda bir tak›m›n, üç raki-
binden sadece iki tanesiyle oy-
namas›n› kararlaflt›rm›flt›. Dolay›-
s›yla ortaya da Dünya Kupalar› ta-
rihinin belki de en tuhaf statüsü
ç›km›flt› (Grup maçlar›nda ayr›ca
90 dakikan›n berabere bitmesi ha-
linde 30 dakikal›k uzatma oynan-
mas› gibi bir baflka tuhafl›k da
mevcuttu). Söz konusu uygulama-
ya göre, 2. Grup’ta Macaristan, Fe-
deral Almanya ve Güney Kore ile
beraber yer alan Türkiye, Macar-
larla karfl›laflmayacakt›. Bir bak›ma
bu da ay-y›ld›zl›lar›n k›smetinin
devam etti¤i yönünde yorumlana-
bilirdi zira Macaristan o s›ralar Av-
rupa’n›n en formda tak›m›yd› ve
turnuvaya da kupan›n 1 numaral›
favorisi olarak gelmiflti.
Sonunda, 17 Haziran 1954 tari-
hinde, Türkiye’nin Dünya Kupas›
maceras›, Federal Almanya ile ya-
p›lan maçla bafllad›.
Henüz ikinci dakika-
da Suat Mamat’›n Al-
man kalecisi Turek’i
avlamas›yla millîleri-
miz 1-0 öne geçmifl
ama Almanlar sonra-
s›nda oyuna a¤›rl›kla-
r›n› koymufl ve saha-
dan 4-1’lik galibiyetle
ayr›lm›flt›. Grubun di-
¤er maç›ndaysa Ma-
caristan, Güney Ko-
re’yi 9-0 ma¤lup ederek kupa tari-
hinin en farkl› galibiyet rekorunun
yeni sahibi olmufltu.
Grubun ikinci maçlar›ndaysa Tür-
kiye ile Federal Almanya rolleri
de¤ifltirecekti. Ay-y›ld›zl›lar, zay›f
Güney Kore karfl›s›nda adeta flov
yaparak 7-0’l›k galibiyete uzan›r-
larken, maçta Lefter Küçükandon-
yadis’in ceza yay› üzerinden sol
voleyle doksana gönderdi¤i müthifl
gol de kupa tarihinin 400. golü
olarak kay›tlara geçiyordu. Federal
Almanya ise Macaristan önünde
gördü¤ü ve belki de görebilece¤i
en büyük bozguna u¤ruyor ve
8-3’lük inan›lmas› zor bir ma¤lubi-
yet al›yordu. Macarlar, böylelikle
turnuvan›n neden 1 numaral› favo-
risi olduklar›n› da kan›tl›yordu.
Millî Tak›m›m›z›n elemelerde ‹s-
panya’y› geride b›rak›rken avan-
taj›na olan gol averaj›na bak›l-
mamas› kural›, bu kez bir deza-
vantaj teflkil edecekti zira grup
maçlar› sonunda ikifler puan›
olan iki ülkeden +4 averajl› Tür-
kiye, -2 averajl› Federal Alman-
ya’y› geride b›rakam›yor ve iki
ekip baraj maç› oynamak duru-
munda kal›yordu. Söz konusu
maçtaysa ifller millîlerimiz için
hiç de yolunda gitmiyor, hatta
ne yalan söyleyelim, tam bir fe-
lâkete dönüflüyordu. Sahadan
7-2’lik bir yenilgiyle ayr›lan ay-
y›ld›zl›lar›n kupa maceras› bu
flekilde sona ererken, Federal Al-
manya ise grupta Macaristan’›n
ard›ndan ikinci s›ray› alarak ad›-
n› çeyrek finale yazd›r›yordu.
D
Millî Tak›m›m›z Dünya Kupas› finallerindeki ilk maç›nda
Federal Almanya’ya 4-1 yenilmiflti.
Almanlarla oynad›¤›m›z ikinci maç
daha a¤›r bir skorla 7-2 bitmiflti.