utbolun yeterli popülariteyi bir türlü yakalayama-
d›¤› ve genellikle az›nl›k sporu olarak kabul edil-
di¤i ABD’ye, futbolun en büyük organizasyonu-
nun ev sahipli¤inin verilmesi, turnuva öncesinde
çokça tart›fl›lm›flt›. Ancak maçlar›n hem çok bü-
yük hem de en üst düzey kaliteye sahip statlarda
oynanmas› ve ABD’de hemen her ülkeden göç-
men bulunmas› nedeniyle ortaya tüm zamanlar›n
seyirci ortalamas› en yüksek Dünya Kupas› ç›ka-
cak ve tüm bu tart›flmalar da bofla gitmifl olacakt›.
ABD Millî Tak›m› da kupada beklentilerin ötesin-
de bir performans sergileyerek ‹sviçre, Kolombiya
ve Romanya ile birlikte yer ald›¤› A Grubu’nda
dört puanla üçüncü s›ray› al›p ikinci tura yüksel-
meyi baflaracakt›. Ancak bu grupta ABD’nin ka-
zand›¤› tek maç olan Kolombiya karfl›laflmas›,
sonras›nda vuku bulacak bir olay nedeniyle kupa-
n›n tarihine kara bir leke olarak da geçecekti. Söz
konusu ABD-Kolombiya maç›nda ABD sahadan
2-1 galip ayr›l›rken ev sahibi ekibin ilk golünde
ters bir vuruflla kendi a¤lar›n› havaland›ran Ko-
lombiyal› Andres Escobar, tak›m›n›n -biraz da bu
golün etkisiyle- ilk turda elenmesinin ard›ndan
döndü¤ü ülkesinde tabancayla vurularak öldürül-
müfltü. Cinayeti iflleyen kiflinin Kolombiyal› ünlü
bir uyuflturucu kartelinin fedailerinden biri olma-
s›, ak›llara mafya ve bahis iliflkisini getirdiyse de
konu hiçbir zaman aç›kl›¤a kavuflturulamad›.
Hatta Escobar’›n basit bir tart›flma sonucunda öl-
dürüldü¤ü ve bunun kendi kalesine att›¤› golle bir
forvetiyle maçtaki tek golü
bulacak ve ad›n› çeyrek fi-
nale yazd›ran taraf olacakt›.
‹lk turun sürpriz ekibi Ka-
merun, ikinci turda da fla-
fl›rtmaya devam ediyordu.
Kolombiya ile karfl›laflan
Afrika temsilcisine zaferi
getiren isimse, t›pk› Ro-
manya maç›nda oldu¤u gi-
bi ikinci yar›da oyuna giren
Roger Milla’yd›. Karfl›lafl-
man›n normal süresi ve
uzatma bölümünün ilk dev-
resi golsüz tamamland›ktan
sonra 38’lik y›ld›z ikinci
uzatma devresinin bafl›nda
sahneye ç›km›fl ve dört da-
kika içinde iki kez rakip fi-
leleri havaland›rarak -ki
bunlardan birini de Kolom-
biya’n›n flovmen kalecisi
Higuita’n›n aya¤›ndan topu
kapmak suretiyle kaydet-
miflti- tak›m›n›n 2-1’lik gali-
biyetinde baflrol oynam›flt›.
Bu turdaki di¤er mücadele-
lerdeyse
Çekoslovakya
Kosta Rika’y› 4-1, ‹talya Uruguay’›
2-0, Yugoslavya ‹spanya’y› 2-1, ‹n-
giltere Belçika’y› 1-0 ma¤lup et-
mifl, ‹rlanda’ysa Romanya’y›, gol-
süz biten 120 dakika sonras›nda
penalt›larla devirmeyi baflarm›flt›.
Buna göre çeyrek final eflleflmeleri
de ‹talya-‹rlanda, Federal Alman-
ya-Çekoslovakya, Arjantin-Yugos-
lavya ve Kamerun-‹ngiltere fleklin-
de gerçekleflmiflti.
Çeyrek finalin ilk üç karfl›laflmas›,
futbol aç›s›ndan bir hayli tats›zd›.
‹talya ‹rlanda’y›, Federal Almanya
da Çekoslovakya’y› tek golle ge-
çerken, Yugoslavya ile Arjantin
aras›nda 120 dakikas› golsüz sona
eren eflleflmeden gülerek ayr›lan
taraf, penalt›larla son flampiyon ol-
du. Ancak turun Kamerun ile ‹ngil-
tere aras›ndaki son maç›, önceki
karfl›laflmalardaki futbol fakirli¤ini
unutturacak kalitedeydi. Maç›n ilk
yar›s›n› ‹ngiltere, Platt’in golüyle
1-0 önde tamamlarken Kame-
run’da her zaman oldu¤u gibi ikin-
ci yar›da Roger Milla oyuna girmifl
ve maç›n seyrini de¤ifltirmiflti. ‹hti-
yar kurt önce 61. dakikada bir pe-
nalt› yapt›rm›fl ve Kunde’nin at›fl›
gole çevirmesiyle maça beraberlik
gelmiflti. Milla dört dakika sonra
da bu kez Ekeke’ye bir asist yap›n-
ca Kamerun 2-1’lik üstünlü¤ü ele
geçirmiflti. Ancak penalt› kazanma
s›ras›n›n ‹ngilizlere geçmesiyle bir-
likte ifller de yeniden de¤iflecekti.
Önce bitime yedi dakika kala, son-
ra da uzatmalar›n ilk yar›s›n›n so-
nunda olmak üzere iki penalt› ka-
zanan ve ikisini de Lineker’in a¤la-
ra yollamas›yla bir kez daha öne
geçen ‹ngiltere, maç› da 3-2’lik
skorla tamamlayarak, flampiyon
oldu¤u 1966’dan sonra ilk kez son
dörde kalma baflar›s›n› gösterdi.
Kamerun ise belki de turnuvan›n
en çok alk›fl alan tak›m› olarak ül-
kesine dönüyordu.
‹talya 90’›n yar› finalinin, ayn› za-
manda kupa tarihine “penalt›lar
yar› finali” olarak geçti¤ini de söy-
leyebiliriz. Zira iki maçta da nihaî
netice 11 metreden be-
lirlenmek zorunda kal-
m›flt›. ‹talya ile Arjantin
aras›ndaki ilk maçta,
‹talyanlar karfl›laflman›n
ilk yar›s›n› Schillaci’nin
golüyle 1-0 önde ta-
mamlasa da ikinci yar›-
n›n ortalar›nda Caniggia
Arjantin’in maça tutun-
mas›n› sa¤lam›flt›. Bu gol
ayn› zamanda ‹talya’n›n
turnuvada o ana kadar
kalesinde gördü¤ü ilk
goldü ve ev sahibi eki-
bin file bekçisi Walter
Zenga da 517 dakikal›k
gol yememe süresiyle
kupa tarihine geçmiflti.
Sonras›nda skorda daha
baflka bir de¤ifliklik ol-
may›nca da ifl penalt›la-
ra kalm›flt›. Buradaysa
gülen taraf, 4-3’le Arjan-
tin oldu. Benzer senar-
yo, Federal Almanya ile
‹ngiltere aras›ndaki yar›
final müsabakas›nda da
yaflanacakt›. Orada da 120 dakika
Brehme ve Lineker’in karfl›l›kl› gol-
leriyle 1-1 sona ermifl, Almanlar
rakiplerine penalt›larda 4-3’lük üs-
tünlük sa¤layarak finale kalm›flt›.
Böylece kupa tarihinde ilk kez üst
üste iki final ayn› tak›mlar aras›nda
oynanacakt›.
Finalden bir gün önce oynanan
üçüncülük maç›nda ‹talya, ‹ngilte-
re’yi 2-1 yenerek en az›ndan fleref
kürsüsüne ç›kmakla teselli bulur-
ken maçta tak›m›n›n galibiyet go-
lünü kaydeden Salvatore Schillaci
de alt› gole ulaflarak turnuvay› gol
kral› olarak tamaml›yordu. 8 Tem-
muz’daki Federal Almanya-Arjan-
tin finaliyse dört sene önce yine iki
tak›m aras›nda oynanan ve befl go-
le sahne olan finali mumla arata-
cak kadar yavan bir maçt›. Hatta
ço¤u kifliye göre bu maç, kupa ta-
rihinin o ana kadarki en s›k›c› fina-
liydi. Arjantin tamamen gol yeme-
meyi düflünen bir oyun ortaya ko-
yarken ikinci yar›n›n ortalar›nda
110
TamSaha
TamSaha
111
Monzon’un at›lmas›yla birlikte iyi-
ce kendi ceza sahas›na gömüldü.
Öyle ya da böyle bu strateji de tu-
tacak gibiydi çünkü Almanlar›n da
önemli bir gol pozisyonu yoktu.
Ancak bitime befl dakika kala Völ-
ler ile Sensini aras›ndaki mücade-
lede Völler’in yerde kalmas› üzeri-
ne Meksikal› hakem Codesal tart›fl-
mal› bir biçimde penalt› noktas›n›
iflaret etti ve at›fl› kullanan Breh-
me’nin köfleden a¤lar› bulmas›yla
birlikte Federal Almanya tarihinin
üçüncü dünya flampiyonlu¤unu
elde etti. Almanlar böylece Brezil-
ya ve ‹talya ile birlikte kupay› en
çok kazanan tak›m olurken, bir
Dünya Kupas› finalinde bir Güney
Amerikal› karfl›s›nda sahadan za-
ferle ayr›lan ilk Avrupal› olma ba-
flar›s›n› da gösterdi.
F
ABD 1994