‹lk akla gelen isim Mesut Özil.
fiu andaki kaptan›m›z Benedikt
Höwedes, Julian Draxler ve
Max Meyer de Schalke altyap›-
s›ndan yetiflip halen bizde oy-
nayan ve Alman Millî Tak›-
m›’n›n da formas›n› giyen
oyuncular. Almanya’n›n en çok
oyuncu üreten altyap›lar›ndan
biri olan Schalke’de e¤itim al-
m›fl olmak benim için de büyük
bir avantaj.
ß
Schalke ile yaflad›¤›n U19 Al-
manya flampiyonlu¤undan söz
eder misin. O süreçte neler ya-
flad›n?
O flampiyonluk bana futbol-
da as›l önemli olan›n ne
oldu¤unu gösterdi.
Yetene¤in ya da
bireysel gücün tek bafl›na yeterli olmad›¤›n›,
as›l olan›n tak›m halinde ortak hareket etmek,
mücadeleyi en üst düzeyde tutmak ve asla tes-
lim olmamak oldu¤unu o flampiyonlu¤a ula-
fl›rken çok net biçimde ö¤rendim. Çünkü o
flampiyona boyunca karfl›laflt›¤›m›z tak›mlara
bak›nca tek tek oyuncular olarak en iyisi biz
de¤ildik. Finalde yendi¤imiz Bayern Münih’in
oyuncular› topu bizden daha iyi oynuyor, da-
ha iyi paslafl›yorlard› ama biz tak›m hâlinde
onlardan çok daha fazla mücadele ettik ve ka-
zand›k. O flampiyonlu¤un bana verdi¤i en
önemli ders de futbolun ortak hareket ederek,
bir bütün hâline gelerek oynanan bir oyun ol-
du¤uydu.
ß
Kulüpler için altyap›lar›ndan yetiflip A ta-
k›mda forma giyen oyuncular›n yeri
ayr›d›r. Sen de 5 yafl›ndan be-
ri Schalke’desin ve art›k
bir A tak›m oyuncu-
susun. Kulüpte ay-
r›cal›kl› bir ye-
rin oldu¤unu
hi ssediyor
musun?
Bunu sadece ben de¤il, altyap›dan gelen bütün oyun-
cular en derin bir biçimde hissediyoruz. Bu his de öz-
güvenimizi art›r›yor. Her antrenmana ya da maça
ç›kt›¤›mda “Ben baflarabilirim” diyorum. Taraftarlar›-
m›z›n da bize bak›fl› çok olumlu. D›flar›dan gelen
oyuncularla bizi ayn› kefeye koymuyor, bize karfl›
çok daha sab›rl› ve anlay›fll› davran›yorlar.
ß
Brezilya maç›nda bizim taraftarlar›m›z›n kendi
oyuncular›na karfl› ayn› anlay›fl› gösterdi¤i söylene-
mez. Almanya’da bir millî maçta böyle bir tablo ya-
flanabilir mi?
Millî maçta böyle bir fley asla olmaz. Benim gördü-
¤üm kadar›yla özellikle son 15-20 dakikada tribünler
Brezilya’y› tuttu. Bizim oyuncumuz Neymar’a faul
yapt›¤›nda ›sl›klarla protesto edildi. Almanya’da tep-
kinin bu boyutlara ulaflt›¤›n› göremezsiniz. Ama ora-
da da flu var; tak›m olarak mücadele etmezseniz tep-
ki görürsünüz. Taraftarlar sizin tüm gücünüzle müca-
dele etti¤inizi görürse 4-0 bile kaybetseniz sesini ç›-
karmaz. Ama performans›n›zda yüzde 5’lik bir düflüfl
bile görseler protesto ederler.
ß
Schalke’de ilk on birde yer ald›¤›n ilk maç fiampi-
yonlar Ligi’ndeki Real Madrid karfl›laflmas›yd›. O
maç›n kariyerinin dönüm noktas› oldu¤unu söyleye-
bilir miyiz? Çünkü sonras›nda Schalke’nin de¤iflmez
oyuncular›ndan biri hâline geldin.
O maçla ilgili olarak yataktan kalkt›¤›m andan yeni-
den yata¤a gitti¤im ana kadar her ayr›nt›y› tek tek
hat›rl›yorum. Gerçekten de benim aç›mdan tam bir
dönüm noktas›yd›. Öyle ki, özgüvenimin düfltü¤ü
zamanlarda o maç›n CD’sini izleyip motive oluyo-
rum. Sürpriz bir biçimde ilk on birde yer ald›¤›m
ve gerçekten de çok iyi oynad›¤›m bir maçt›. Real
Madrid Ronaldo’lu, Bale’l›, Xabi Alonso’lu, Isco’lu
kadrosuyla sahadayd›. O maçta ön libero olarak
görev yapm›fl ve Isco’ya karfl› oynam›flt›m. Düflün-
senize, playstation oynarken tak›m›n›za ald›¤›n›z
y›ld›z oyunculara karfl› sahada mücadele ediyor-
sunuz. Benim aç›mdan adeta bir rüya gibiydi.
Hocam›z Jens Keller’in o güne kadar bana karfl›
bir güven duydu¤unu hissetmemifltim. 6-1 kaybet-
ti¤imiz ilk maç›n ard›ndan ikinci maçta benim gi-
bi genç oyunculara da flans tan›d›. Asl›nda daha
önce Bayern maç›nda beni oynatmay› düflünmüfl
ancak son anda vazgeçmiflti. Her iflte bir hay›r
vard›r derler ya, benim için de öyle oldu. Çünkü
tak›m o gün Bayern’e 5-1 yenildi. Gerçi Real
Madrid’e de 3-1 kaybettik ama o gün tak›m hâlin-
de iyi mücadele etmifltik. Özellikle benim aç›m-
dan çok baflar›l› bir gündü. Gazetelerin de o ma-
ç›n ard›ndan beni be¤enmesi ve ön plana ç›kar-
mas› sonraki maçlarda sürekli ilk on birde yer al-
mam› sa¤lad›.
ß
Almanya’da altyap›dan yukar›ya oyuncu ç›kma
Türkiye’de tribünlerde seyirci say›s› giderek azal›yor.
Almanya’da ise tak›mlar y›llard›r dolu tribünler önünde
oynuyor. Almanya kulüpleri bu tribün dolulu¤unu nas›l
sa¤l›yor sence? Türkiye’de bu konuda neler yap›labilir?
Türkiye’deki durumu çok iyi takip edemedi¤im için bi-
lemiyorum. Ama Almanya’daki durumu anlatabilirim.
Orada 4-5 kiflilik aile biletini al›r ve maç gününü iple
çekmeye bafllar. Almanya’da maç günü demek bir an-
lamda aile günü demektir. Bunda stada giden yollarda-
ki ulafl›m›n, stada girifl-ç›k›fllar›n kolayl›¤› ve stat içinde-
ki konfor da büyük bir rol oynuyor tabiî ki. Nas›l ki ba-
z› aileler hafta sonunu tiyatroya giderek de¤erlendiri-
yorsa baz›lar› da maçlara gidiyor. Orada ahbaplar›yla
bulufluyorlar. Maçlar bir tür sosyal etkinlik ifllevi görü-
yor. Bir de insanlar hangi flehirde yafl›yorsa a¤›rl›kl› ola-
rak kendi flehirlerinin tak›m›n› tutuyor ve her tak›m›n
stad› doluyor. Mesela Hoffenheim denilen yer 1200 ki-
flilik bir köy. Ama etraf›ndaki köyler de Hoffenheim’›
destekledi¤i için onlar da tribünlerini her maçta doldu-
rabiliyor.
Almanya’da maçlar “aile günü”
54
TamSaha
TamSaha
55
16 yafl›ndayken Türkiye’nin U17
tak›m›nda Romanya’ya karfl›
oynam›flt›m. Nas›l anlat›l›r tam
bilmiyorum ama o dönemdeki
tak›mla kaynaflamam›flt›m. Bana
sanki bir yabanc›ym›fl›m gibi
davrand›lar. ‹nsan kendi ülkesinde
yabanc› muamelesi görmeye taham-
mül edemiyor.
Almanya U17 tak›m›nda 6-7 Türk
oyuncu bir aradayd›k. Koray Günter,
Robin Yalç›n, Okan Ayd›n, Emre
Can, Samed Yeflil ve Levent
Ayçiçek’le birlikte Almanya U17 Millî
Tak›m›’n›n iskeletini biz Türkler
oluflturuyorduk. Hepimiz kafa dengi
oyunculard›k.
U18’de ise iki y›l önce Türkiye’de
yaflad›¤›m s›k›nt›lar› bu defa Christian
Ziege’nin tak›m›nda yaflad›m. Art›k o
tak›m›n içinde kendimi yabanc› ve
d›fllanm›fl hissediyordum. Dünya
fiampiyonas›’nda üçüncü olan
tak›mdaki Türk oyuncular› tak›mdan
ç›kard›. O dönemde Türkiye bana
sahip ç›kt›.
Fatih Hocan›n tak›m üzerinde büyük
bir otoritesi oldu¤unu önceden de
biliyordum. Ama bu otoritenin
Almanya’daki so¤uk antrenör-futbol-
cu iliflkisine benzemedi¤ini de
gördüm. Fatih Hoca oyuncusuna
“o¤lum” diye hitap etti¤inde otorite
bir patron-iflçi iliflkisinden bir baba-
o¤ul iliflkisine dönüflüyor.
Önceli¤im Süper Ligde oynamak
de¤il. Almanya’da yetiflmifl bir oyuncu
olarak kariyerimi de orada sürdür-
menin daha do¤ru oldu¤unu düflünüy-
orum. Bundesliga dünyan›n en iyi
liglerinden birisi ve giderek popülar-
itesi de kalitesi de yükseliyor. Ben de
gelece¤imi orada görüyorum.
“
“
“
“
“
“
“
“