içerisinde olması, özellikle 2000’li
yılların ortalarından itibaren La
Liga’yı adeta iki takımlı bir yarışın
yaşandığı ve bunlara 18 figüranın
eşlik ettiği bir yapıya büründür-
müştü. Öyle ki Valencia’nın şam-
piyonluğuyla sona eren 2003-2004
sezonu sonrasında geçen dokuz
sezonda Barcelona altı kez, Real
Madrid de üç kez ligi zirvede ta-
mamladı. Dahası, 2007-2008 se-
zonunda şampiyon Real Madrid’in
ardından Villarreal’in ikinci sırayı
alması haricinde bu sezonların
geri kalan hepsinde ilk ikiyi Real
Madrid ile Barcelona oluşturu-
yordu.
Şampiyonlar Ligi’nde de 1990’ların
sonundan itibaren önce Real
Madrid’in, ardından da Barce-
lona’nın hâkimiyeti dikkat çeki-
ciydi. Beyaz Şimşekler 1998, 2000
ve 2002 yıllarında olmak üzere
beş sezonda üç kez bu büyük ku-
payı müzesine götürürken Barce-
lona da 2006, 2009 ve 2011’de,
yani altı sezonda üç defa aynı ba-
şarıyı gösterdi. Aynı dönemde
Şampiyonlar Ligi’nde bu kadar
şampiyonluk kazanan başka ta-
kımsa çıkmadı, sadece Manches-
ter United, Bayern Münih ve Milan
ikişer kez bu onuru yaşayabildi.
Ezeli rekabetin gölgede
kaldığı yıllar
İki takım arasındaki rekabet böy-
lesine ilgi odağı olmuşken, bu ta-
kımların başka rakiplerle
yaşadıkları çekişmelerin arka
planda kalmasıysa kaçınılmazdı.
İspanya’nın ikinci önemli futbol
rekabeti denilebilecek Madrid
derbisi bile bundan nasibini
alacaktı. Elbette bu durumda,
Atletico Madrid’in 1990’ların
sonundan itibaren yaşadığı kes-
kin düşüşün etkisi de yadsına-
mazdı.
Atletico Madrid için 1995-96 se-
zonu adeta bir peri masalı gibiydi.
Kırmızı-beyazlılar ligde 19 yıllık
şampiyonluk hasretlerine son
vermişler, üstelik bununla yetin-
meyip Kral Kupası’nı da kazan-
mayı başarmışlardı. Fakat bu
başarı kalıcı olmadı ve sonrasında
her sezon daha da gerilemeye
başlayan takım 1999-2000 se-
zonu sonunda kendisini ikinci lig
yolcusu olarak buldu. Üstüne üst-
lük Atletico hemen geri de döne-
medi ve alt ligde iki sezon geçir-
mek zorunda kaldı.
La Liga’ya döndükten sonra da
uzunca bir süre Atletico Madrid
kendisine gelemedi. 2008 ve
2009’da elde edilen lig dördüncü-
lükleri ve 2010’da da UEFA Avrupa
Ligi’nin kazanılmasıyla birlikte
kulüpte eskiye dönüş emareleri
görülüyordu belki ama Atletico
yine de Real Madrid-Barcelona
rekabetinin arasına girip Real
Madrid’le ayrıca çekişecek dü-
zeyde değildi. Öyle ki bu dördün-
cülüklerin ve Avrupa Ligi’nin
kazanıldığı üç sezonda ligde oy-
nanan altı Madrid derbisinden be-
şinde gülen taraf Real olmuş,
kalan sonmaçsa berabere bit-
mişti. Hatta Atletico Madrid’in son
derbi galibiyeti, enteresan bir bi-
çimde küme düştüğü 1999-2000
sezonuna aitti. Kırmızı-beyazlılar
La Liga’ya geri döndükten son-
raysa ezeli rakiplerinin bileğini bir
türlü bükememişti.
Simeone, Atletico’yu
ayağa kaldırıyor
Atletico Madrid’in bu anlamda
makûs talihini değiştirecek
isimse Diego Simeone oldu. 2011
yılının sonunda göreve başlayan
Arjantinli teknik adam, ilk olarak
takımına bir UEFA Avrupa Ligi
daha kazandırmasının ardından
ilk tam sezonundaysa ligin yarı-
sından uzun bir süre boyunca zir-
vede Real Madrid’le Barcelona’nın
arasında yer aldı, ligin sonun-
daysa üçüncü sırayı alıp doğrudan
Şampiyonlar Ligi’ne gitme hak-
kını elde etti.
Simeoneli Atletico Madrid’in bu
sezonki belki de en önemli başa-
rısıysa, Kral Kupası’nı kazanmak
oldu. İlk bakışta Şampiyonlar Ligi
vizesi getiren bir lig üçüncülüğü-
nün, Kral Kupası’na kıyasla kıy-
meti harbiyesinin daha fazla
olduğu düşünülebilir belki ama
kupanın finalde Real Madrid kar-
şısında alınan 2-1’lik galibiyetle
ünya genelindeki en ilgi çekici
futbol rekabetinin Real Madrid
ile Barcelona arasında yaşan-
dığını söylersek herhalde
abartmış olmayız. Lokal bazda
belki Boca Juniors-River Plate,
Celtic-Rangers, hatta Fener-
bahçe-Galatasaray rekabetleri
daha fazla gürültü koparıyor
olabilir belki ama gerek Real
Madrid ile Barcelona arasın-
daki maçların dünyada futbol
maçı yayınlanan hemen her
ülkede ekranlardan gösterildi-
ğini, gerekse bu iki takımın
artık sadece La Liga içerisinde
değil, Şampiyonlar Ligi’nde de
sürekli yarış halinde bulundu-
ğunu düşünecek olursak, söz
konusu rekabetin özelikle
uluslararası düzeydeki boyutu
daha net anlaşılabilir.
Real Madrid ile Barcelona’nın
böylesine kıyasıya bir çekişme
Bir derbinin dirilişi
D
80
81
Yakın zamana kadar adeta önemini yitirme noktasına gelmiş olan
Real Madrid-Atletico Madrid rekabeti, özellikle son birkaç yıl içerisinde
Atletico’nun gösterdiği hızlı yükselişle yeniden alevlendi.
Onur Erdem
Real Madrid - AtleticoMadrid