TamSaha 132. Sayı / Kasım 2015

12 13 çokmücadele verdik. Bu takım sırat köprüsünden geçti. İlkmaçta Hollanda’ya mağlup olsak, son oynadığı- mız Letonya maçını kaybet- sek dışarıda kalmıştık ve Dünya Kupası’na hazırlanı- yorduk. Bundan sonra ma- zeret kabul edemem. Oyuncularıma da bunu söy- ledim. Gelen fırsatları değer- lendirmek gerekir. Biz de bunu değerlendireceğiz” ifadelerini kullandı. Müthiş bir turnuva oynaya- rak geldikleri yeri hak ettik- lerini söylediği Çek Cumhu- riyeti ve İzlanda’yı kutlayan Terim, “Biz de yeri geldiğinde bir şeyleri hak eden işler ba- şardık. Rakibimiz çok iyi bir takım ama burada onlar kadar isteyen, onlar kadar arzu eden, bu fırsatı değer- lendirmeye kararlı bir Türk Millî Takımı var. Hiçbir ma- zerete sığınmadan, önümüz- deki iki maçta alınacak minimum4 puan bizi play- off’a götürecek, bu puanları almak niyetindeyiz. Ben bunu herhangi bir takımın alacağı sonuca bakmadan, sadece kendi takımımı ilgi- lendiren kısımlarıyla ilgili söylüyorum. Bizimmaçları- mızı niyetle, dilekle anlatan- lar var. Ben o kısmı dikkate almıyorum. Beni takımım il- gilendiriyor. Normal şartlar içinde en kötüyü düşünmek zorundayız. Hollanda’nın iki maçı kazandığını düşünür- sek, bize 4 puan yetiyor. Biz de bumaçlardan 6 puan he- defleyip, minimum4 puanı alarak inşallah play-off’a gitmeliyiz. Veya 6 puan alıp başka bir hesabın içine gir- meliyiz” şeklinde görüş be- lirtti. Fatih Terim, Hollanda Millî Takımı Teknik Direktörü Danny Blind’in, Çek Cumhu- riyeti Teknik Direktörü’ne Avrupa Şampiyonası’na ka- tılımhakkı elde etmelerin- den dolayı tebrikmaili göndermesi konusuyla ilgili olarak da alışık olunmayan bir durumyaşandığını kaydetti. Blind’inmailinin kritik olduğunu ancak konunun polemik nokta- sına gelmesini istemediğini anla- tan Terim, “Bizim seviyemizde çok sık rastlanan değil, yadırganan bir şey. Ne dediğini okumak için de çok bilgili olmaya gerek yok. Benimde çok hoşlandığımbir şey değil. Bu bizimde bir yerde başa- rımızı gösteriyor. Olaya böyle bakmak lâzım. Başarılı olan bir takımın alta düşmesi için dilekler olabilir. Keşke ellerinde imkân varken yapabilselerdi. Bizde çok güzel bir atasözü var ama söylen- mez” şeklinde konuştu. Fatih Terim, konuşmasının so- nunda, Nobel Kimya Ödülü’ne lâyık görülen Türk bilim adamı Aziz Sancar’a Millî Takım adına tebriklerini gönderirken, “Millî Takım formasıyla bir fotoğrafını gördüm. Kendisi için bir forma ha- zırladık ve ona ulaştıracağız. Ba- şarısı hepimizi son derece mutlu etti ve gururlandırdı” değerlen- dirmesinde bulundu. Millî Takım’da bomba şoku Maçın oynanacağı gecenin saba- hında Ankara’da patlatılan ve 102 vatandaşımızın canını alıp yüzler- cesinin de yaralanmasına yol açan bomba, adeta Millî Takımı- mızın Prag’daki kampına düşmüş gibi bir etki bıraktı. Bu alçakça katliamın şokunu atlatmak hiç de kolay olmayacaktı. Yüzler düş- müş, ağızlar bıçak açmaz hale gelmiş, üzüntü zirveye çıkarken moraller yere serilmişti. Asla kay- bedilmemesi gereken bumaç ön- cesinde teknik ekibin görevi teknik ve taktikmeselelerle ilgi- lenmenin çok ötesine geçmiş, o üzüntü ve moral bozukluğu içinde oyuncuları maça motive etmek asli görev hâline gelmişti. Ay-yıl- dızlılar, Ankara’daki alçakça sal- dırının yanı sıra ülke genelinde yaşanan terör olaylarını protesto amacıyla Çek Cumhuriyeti karşı- sına siyah bant takarak çıktı ve maç öncesi saygı duruşunda bu- lunuldu. Prag’da zafer Millî Takımımız, Çek Cumhuriyeti karşısında oldukça genç bir on birle ve farklı bir saha dizilişiyle mücadele etti. Kalede Volkan De- mirel’in önünde Şener Özbayraklı, Serdar Aziz, Hakan Balta, Caner Erkin dörtlüsüyle klasik bir anla- yış sergilenirken, orta sahadaki baklava dizilişi ve çift santrfor an- layışı alışılmış kalıpların oldukça dışındaydı. Orta saha baklavası- nın gerisinde Selçuk İnan, önünde Oğuzhan Özyakup, sağında Ozan Tufan ve solunda Arda Turan yer alırken, çift santrfor görevini de Hakan Çalhanoğlu ile Cenk Tosun üstlenmişti. Millî Takımımız açısından bu maçla ilgili ilk hedef “kaybetme- mek”ti… Sahadaki oyun anlayışı da bunu ortaya koyuyordu. Topun kontrolü daha çok Çeklerin elin- deydi ve Millî Takımımız öncelikle gol yememeyi planlayan bir anla- yışla rakibi kontrol altında tut- mayı tercih ediyordu. Zaten oyuna başlangıç dizilişi de giderek de- ğişmiş, ikinci santrfor olarak baş- layan Hakan Çalhanoğlu daha çok sağ çizgiye gelirken, baklavanın sağındaki Ozan Tufan da ikinci ön libero olarak Selçuk İnan’ın ya- nında yer almaya başlamıştı. Nite- kimbu düzen semeresini verecek, Çekler ilk yarıda tek ciddi pozis- yonlarını 41. dakikada bulabile- cek, sağdan bindirme yapan Kaderábek’in çizgiye inerek kes- tiği ortada penaltı noktası üze- rinde bomboş kalan Šural’ın kafa vuruşu yüreklerimizi ağızlarımıza getirerek auta çıkarken devre de Kazakistan 1-2 Hollanda Stat Astana Arena - 10 Ekim 2015 Hakem Clément Turpin (Fransa) Kazakistan Stas Pokatilov - Konstantin Engel, Sergei Maliy, Samat Smakov, Yuri Logvinenko, Gafurzhan Suyumbayev - Ulan Konysbayev, İslambek Kuat, Bauyrzhan İslamkhan (Kazbek Geteriyev dk. 16), Timur Dosmagambetov (Azat Nurgaliyev dk. 81) - Aleksei Schetkin (Sergei Khizhnichenko dk. 63) Hollanda TimKrul (Jeroen Zoet dk. 81) - Kenny Tete, Jeffrey Bruma, Virgil Van Dijk, Jairo Riedewald - GeorginioWijnaldum, Daley Blind, Wesley Sneijder (İbrahimAffelay dk. 80) - Anwar El Ghazi, Klaas-Jan Huntelaar (Robin Van Persie dk. 87), Memphis Depay Goller Wijnaldum (dk. 33), Sneijder (dk. 50), Kuat (dk. 90+6) İzlanda 2-2 Letonya Stat Reykjavik, Laugardalsvöllur 10 Ekim 2015 Hakem Aleksei Eskov (Rusya) İzlanda Hannes Halldórsson - Birkir Sævarsson, Kari Árnason (Sölvi Ottesen dk. 18), Ragnar Sigurdsson, Ari Skúlason - Johann Gudmundsson, Gylfi Sigurdsson, Emil Hallfredsson, Birkir Bjarnason - Kolbeinn Sigthórsson, Alfred Finnbogason (Eidur Gudjohnsen dk. 65) Letonya Andris Vaņins - Vladislavs Gabovs, Kaspars Dubra, Kaspars Gorkšs, Vitālijs Maksimenko - Deniss Rakels, Igors Tarasovs (Oļegs Laizāns dk. 77), Artūrs Zjuzins (Jānis Ikaunieks dk. 85), Aleksejs Višņakovs (Artūrs Karašausks dk. 65) - Aleksandrs Cauņa, Valērijs Šabala Goller Sigthórsson (dk. 5), G. Sigurdsson (dk. 27), Cauņa (dk. 49), Šabala (dk. 68)