TamSaha 132. Sayı / Kasım 2015
98 olduğunu düşünüyorsun? Farklı mevkilerde oynamanın mutlaka avantajları vardır. Dedi- ğiniz gibi, pek çok pozisyondaki boşluklarda benimoynamam gibi bir alternatif doğuyor ve bu da benim için bir avantaj. Ne olursa olsun, hocamhangi po- zisyonda görev verirse versin ben görevimi en iyi şekilde yapmaya çalışırım. Ama asıl mevkiimorta saha. İki yönlü oynayabilen bir orta saha oyun- cusuyum. Hocaların senin en çok hangi özelliklerini beğeniyor? Altyapıdaki hocalarım topu tut- mamı, iyi kullanmamı ve dikine gidebilmemi çok beğeniyorlardı. Özellikle dripling özelliğimin ile- ride çok işime yarayacağını, bir de oyunu iyi okuduğumu ve ta- kımı rahatlattığımı söylüyor- lardı. Altyapıda bu özelliklerini kul- lanman normal sayılabilir ama sen bu özelliklerini temponun, stresin, fizik gücün çok daha üst seviyede olduğu A takımda da göstermeyi başardın. Kendimi mental olarak çok iyi hazırladım. Altyapıdaki idman- lar ya da oradaki hava A takımla kıyaslanamaz. Ama ben ken- dimi yukarısı içinmental an- lamda çok iyi hazırladığımı düşünüyorum. Bir yandan öze- leştirimi de yapıyorumve eksik yönlerimin üzerine de gidiyo- rum. Mesela fizik gücümü artır- mamgerektiğinin farkındayım ve idmandan önce olsun sonra olsun fitness’a giriyorum. Sahada kalıp şut çalışması yapıyorum. Bir orta saha oyun- cusu için şut atabilmek çok önemli bir özellik çünkü. Yine sa- hada dripling çalışmaları yapıyo- rum. Zaten Fenerbahçe ve Millî Takımkadrosunda yer alan genç bir futbolcu için bunları yapmak- tan, ekstra çalışmaktan başka çare de yok. Fenerbahçe’de altyapıdan bir oyuncunun A takımda forma giymesinin sorumluluğu seni korkutmuyor mu? Ya da ne bileyimbelki de tam tersi motive ediyordur… Babamla konuşurken bazen “Fe- nerbahçe’de altyapıdan çıkmak kolay değil baba, nasıl olacak acaba?” dediğimde, beni “Oğlum pes etmek yok. Bir gün altyapıdan birisi mutlaka çıkacak. Çok çalı- şırsan o birisi sen olabilirsin” di- yerek beni motive ederdi. Gerçek- ten de babamın dediğini yaptım ve çok çalışıp belirli bir noktaya geldim. Ümit Millî Takımkampına gelene kadar sadece iki defa, o da 2012 yılında Genç Millî Takımlarda forma giyebilmişsin. Bunu nasıl değerlendiriyorsun? 2012’den sonra bir duraklama devresi yaşayıp bu sezonmu patlama yaptın? Bu konu Millî Takımlardaki hoca- larımızın tercihidir. Demek ki benimhenüz eksiklerim oldu- ğunu düşünmüşler ve çağırma- mışlar. Böyle durumlarda “Beni neden çağırmadılar?” diye hoca- ları eleştirmek yerine “Ben ne yapmalıyımki bir dahaki sefere o listede olmayı başarmalıyım” diye düşündüm. Çünkü diğer dü- şüncenin benimgelişimime hiçbir faydası yok. Nitekim işte şimdi buradayım. Demek ki işime odaklanıp çalışarak doğrusunu yapmışım. Bu düşüncemhiç değişmedi. “Oynamıyorsam eksiklik bende” diyorumve sürekli çalışarak, üzerine koyarak bir yerlere gelmeye uğraşıyorum. Genç bir oyuncu için en doğru yolun da bu olduğunu düşünüyo- rum. 20 yaşındaki bir oyuncu ça- lışmaktan başka ne yapabilir ki? Hemkulüp hemde Millî Takım anlamında gelecekle ilgili nasıl hayaller kuruyorsun? Öncelikle Fenerbahçe’de uzun vadeli oynayabilen bir oyuncu olmak istiyorum. Ben bütün bireyleri Fenerbahçeli olan bir ailenin üyesiyim. Bu formayı çok seviyorumve uzun yıllar başarıyla hizmet etmeyi hedefli- yorum… En sevdiğim lig Premier Lig ama orada oynamanın da kolay olmadığını biliyorum. Takımımda düzenli oynama başladığımda da inşallah AMillî Takımımızın kapılarının bana açılacağına yürekten inanıyorum. Futbolun dışındaki hayatında neler var? Ailem Bursa’da yaşıyor, ben hâlâ tesiste kalıyorum. Ama artık onlar da İstanbul’a gelmek isti- yor ve ben de en kısa zamanda bu isteklerini yerine getireceğim. Yine de tesislerde kalmayı sürdüreceğim. Ara sıra hasret gidermeye, annemin yemekle- rini yemeye giderim elbette. Ancak gelişimim için tesiste kalmam önemli. Futbolun dışında dışarı çıkıp gezen bir oyuncu değilim. Sadece takım- daki abilerimle haftada bir-iki kez çay, kahve içmeye çıkarım. Kitap okurum. Özellikle futbol üzerine kitaplar okumayı seve- rim. Playstation oynarım ve çok iddialıyım. Şöyle söyleyeyim, ne Volkan abisi ne Nani’si, takımda henüz beni yenebilen birisi yok (gülüyor). Altyapıdaki hocalarım topu tutmamı, iyi kullanmamı ve dikine gidebilmemi çok beğeniyorlardı. Özellikle dripling özelliğimin ileride çok işime yarayacağını, bir de oyunu iyi okuduğumu ve takımı rahatlattığımı söylüyorlardı. “Oynamıyorsam eksiklik bende” diyorumve sürekli çalışarak, üzerine koyarak bir yerlere gelmeye uğraşıyorum. Genç bir oyuncu için en doğru yolun da bu olduğunu düşünüyorum. 20 yaşındaki bir oyuncu çalışmaktan başka ne yapabilir ki? Fenerbahçe’de uzun vadeli oynayabilen bir oyuncu olmak istiyorum. Bu formayı çok seviyor, uzun yıllar başarıyla hizmet etmeyi hedefliyorum. Takımımda düzenli oynamaya başladığımda da inşallah AMillî Takımımızın kapılarının bana açılacağına yürekten inanıyorum. Futbolun dışında dışarı çıkıp gezen bir oyuncu değilim. Kitap okurum. Özellikle futbol üzerine kitaplar okumayı severim. Playstation oynarımve çok iddialıyım. Şöyle söyleyeyim, ne Volkan abisi ne Nani’si, takımda henüz beni yenebilen birisi yok. “ “ “ “ 99
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==