110
111
kimsenin beklemediği bir durumdu. Yine
2015’in başlarında Premier Lig’de Harry
Kane fırtınası eserken yeni sezondan
itibaren onun tahtını Leicester forveti
Jamie Vardy aldı. Üstelik henüz dört
sezon önce ek gelir olsun diye fabrikada
çalışırken ve henüz 3 yıl önce profesyo-
nel ligde top koşturmaya başlamışken…
Barcelona, Real Madrid ve Atletico’nun
öncülük ettiği La Liga’nın genel görünü-
müne 2015 yılında pek bir değişiklik uğ-
ramadı. Şampiyonun henüz sezon
başında belli olduğu ve ikincilikmücade-
lesinin izlendiği Fransa ve Almanya’da da
tablo benzer biçimdeydi. Ancak Atlas
Okyanusu’nun ötesindeki MLS yavaş
yavaş izlenmeye değer bir lig olduğunu
kanıtlamaya başladı. Örneğin henüz 28
yaşında Toronto’nun yolunu tutan Gio-
vinco’nun kararı herkesi şaşırtmıştı. Ne
var ki 34maçta 22 gol ve 13 asist yapan
İtalyan oyuncu, bu performansıylamillî
takıma tekrar çağrılmayı hak etti. Bu da
kendisi kadar MLS’in de hanesine ciddi
bir artı olarak yazılmış oldu. Ayrıca 21 bin
500’lük ortalama seyirci sayısı da Serie A
ve Ligue 1’i zorlamaya başladı.
Uluslararası turnuvalar ayağında 2015’e
Afrika Kupası ile başladık. Fildişi Sahili
uzun süredir peşinden koştuğu şampi-
yonluğu 23 yıl aradan sonra nihayet ka-
zanmayı başardı. Üstelik normal süresi
golsüz bitenmaç penaltılara kaldığında
ilk iki atışı kaçırmasına rağmen… Haziran
ayındaki U21 Dünya Şampiyonası da
benzer biçimde penaltılarla sonuçlanmış,
Portekiz’i mağlup eden İsveç kupaya
uzanmıştı. 2015’teki uluslararası kupala-
rın kaderinden olsa gerek, Copa Amerika
finali de penaltılara gitmekten kurtula-
madı! NitekimArjantin’in hayal kırıklığı
yaratan atış performansı sonucu şampi-
yon ev sahibi Şili oldu.
Dünya ve Türkiye
Dünya futbolunun kalbi FIFA’da atıyor
ancak Sepp Blatter’in başkanlığındaki
kurumbelki de tarihte hiçbir zaman kalp
krizi geçirmeye bu kadar yaklaşmamıştı.
Mayıs ayının sonlarına gelirken gözler İs-
viçre’deki FIFA başkanlık seçimindeydi.
Ne var ki bunun hemen bir gün önce-
sinde FBI’ın yaptığı otel baskınları gazete
manşetlerini süsledi. Futbolun
önde gelen birçok ismi kara para
aklama ve rüşvet iddialarıyla göz-
altına alınarak yargılanmak üzere
ABD’ye getirilmişti. İşte bu kirli
tablonun gölgesinde yapılan se-
çimi beklendiği üzere tekrar Blat-
ter kazandı. Fakat baskı o denli
büyüktü ki Blatter sadece dört
gün sonra olağanüstü kongre çağ-
rısı yapmak zorunda kaldı. Daha
olayların sıcaklığı geçmeden bu
sefer Blatter’in 2011 yılında UEFA
Başkanı Michel Platini’ye 2milyon
İsviçre Frangı yolladığı tespit
edildi. Geçtiğimiz ay FIFA Etik Ko-
mitesi tarafından 8’er yıl futboldan
men cezasına çarptırılan ikiliden
Blatter’in kariyeri tamamen biter-
ken, Platini’nin başkanlık umutları
da suya düşmüş oldu.
FIFA krizinin yanında Katar’daki
2022 Dünya Kupası’na dair duyu-
lan rahatsızlıklar bile önemsiz
kaldı. Turnuvanın alışılagelmiş bi-
çimde yaz aylarında oynanmasın-
dan ziyade Aralık’a alınması,
söylenti olmaktan çıkıpMart
ayında resmiyete kavuştu.
BBC’nin Haziran’da yaptığı bir
araştırma ise bundan çok daha
düşündürücüydü. Nitekim rapora
göre o güne dek Katar’daki stad-
yum inşaatları esnasında 1200
göçmen işçi hayatını kaybetmişti.
Üstelik turnuva başlayana kadar
bu rakamın 4000’i bulması ihtimal
dâhilindeydi. Dünya genelinde çe-
şitli dernekler Katar’ı bu konuda
daha dikkatli ve şeffaf davran-
maya çağırsa da durumşimdilik
seyrini koruyor.
Son olarak Türkiye futbolu adına
2015, FIFA ve Katar’dakinin aksine
iç açıcı geçti. Cüneyt Çakır’ın kari-
yerindeki yükseliş ona Berlin’deki
Şampiyonlar Ligi finalini yönetme
fırsatını getirdi. Çakır’ın kusursuz
performans sergilediği maç Bar-
celona’ya beşinci Avrupa Kupa-
sı’nı kazandırdı. Bundan birkaç
hafta sonramillî futbolcumuz
Arda Turan 34milyon euroluk
transfer bedeliyle Camp Nou’nun
kapısından içeri adımattı. Ekim
ayında ise Selçuk İnan’ın İzlan-
da’ya attığı son dakika golü, Millî
Takımımızın geleneğini bozma-
masının yanı sıra Türkiye’yi EURO
2016’ya götürdü. Arda’yı Barcelona
forması ile izlemek ve yaz ayla-
rında Fransa’daMillî Takım’ı des-
teklemek, 2016’ya dair ülkemiz
adına şimdiden heyecan yaratan
başlıca unsurlar.
Gelecekte bir gün 2015’in kaza-
nanlarına dair konuşurkenmut-
laka Barcelona vemuhteşem
üçlüsünü, İtalya futbolunu, MLS’i
ve tabiî ki Türkiye’yi anacağız. Öte
yandanMourinho, Blatter, Platini
ve Katar gibileri de omuhabbette
çoğunlukla gölgede kalmış olacak.
Tüm renkleriyle bir yıl geride kal-
mışken bunlar 2015’in siyahını ve
beyazını oluşturacak. 2016’ya dair
daha güzel bir futbol izlemekten
başka bir dilek tutma şansımız
yok ancak yine deMillî Takım
Fransa’da sürprizlerine devam
etse hiç de fena olmayacak!
Afrika Şampiyonu Fildişi Sahili
Cüneyt Çakır, Şampiyonlar Ligi finalinde
Arda Turan...
O artık bir
Barçalı
Millî Takımımız zorlu
yollardan geçerek Fransa’nın
kapısını açmayı başardı.
Güney Amerika’nın sürpriz şampiyonu Şili