TamSaha 163. Sayı / Haziran 2018
174 175 Muhammed Salah Piramitler sfenks ve o Mustafa Akkaya Mısır dendiği zaman akıllara şüphesiz Piramitler ve Sfenks gelir. Gizemli olduğu kadar mükemmel iki sanat eseri… Sadece Mısır değil, tümdünya onların estetik ve mistik oluşu etrafında birleşir. Yakın geçmişte Arap Baharı da politik bunalımlardan bıkan halkı bir araya getirmiş, insanlar tüm farklılıkları kenara koyup hep beraber daha özgür bir gelecek için omuz omuza gelmişti. Şimdi bu birleştirici unsurlara bir yenisi eklendi: Muhammed Salah! M uhammed Salah ne bir sanat eseri ne de bir toplumsal hare- ket lideri. “Hiçbiri değil” demek, “aslında her ikisi de” demekten daha mantıksız. Geçtiğimiz Ağustos ayına kadar onu sadece potansiyelini arayan, yerini bulmaya çalışan yetenekli bir futbolcu olarak biliyorduk. Fakat Salah, Liver- pool’a imza attıktan sonra Jür- gen Klopp’un ellerinde öyle bir atılımgerçekleştirdi ki, onu övmek için kullanılan sıfatlar hızla boyut atladı. Belki de futbol camiası, ger- çekten uzun zamandır Messi- Ronaldo eksenine fazlaca alıştığı için onların arasına kimsenin girebileceğine ihti- mal vermiyordu. Zirve perfor- manslarını gördüklerinde bu iki idol isim için de olabilecek en şatafatlı şeyler söylenirdi. Adeta ikisi de o güzellemeci sıfatları birbiriyle yarıştırırdı. En sonunda kelimeler tükendi. NitekimMessi de Ronaldo da o pırıltıyı henüz kaybetmedi, tam tersi başkalaşarak bizlere sunmaya devam ediyorlar. Fakat futbol edebiyatında on- lara ithaf edilecek sıfatlar bit- mişti. Onlardan önce imkânsız gibi görünen şeyleri o kadar fazla tekrarladılar ve bizi o sıra dışı seviyeye alıştırdılar ki, Messi de Ronaldo da kelimele- rin erişebileceğinin ötesinde bir mertebeye ulaştı. Onlara ne desek artış boştu. İşte şimdi o edebî yetersizliği Muhammed Salah ile doldura- biliyoruz. Belki henüz Messi veya Ronaldo kadar muhteşem değil ama onlarınmazisini faz- lasıyla andırıyor. Onlar gibi fut- bolun ana akım spor olduğu ve kendini dünyaya kabul ettir- miş bir ülkeden gelmiyor ama bu durum onun karakterine bambaşka bir boyut katıyor. Yine onlar gibi Hıristiyan bir sporcu değil ama dünya nüfu- sunun dörtte birini kaplayan Müslüman dünyasında bir nevi ikon bir isimhaline bürünüyor. Üstelik bunların tamamını bir Sfenks estetiği ve bir Piramit sadeliği ile mükemmel biçimde başarıyor. Yapbozun tümbu parçalarını birleştirdiğimizde ortaya çıkan tablo, Salah’ın fazlaca geniş bir kesimi etkileyişini bize anlatı- yor. 1990’lı yıllarda çocuk olmuş ve futbola ilgi duymuş ortalama biri, Zidane, Ronaldo, Maldini, Batistuta ve o döneme damga vurmuş daha birçok
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==