TamSaha 164. Sayı / Temmuz 2018

cıydı belki. 34 yaşında dahi 25 lig maçına ve 10 Şampiyonlar Ligi mü- cadelesinin sekizine ilk 11 başlaya- bilen Iniesta, zaman zaman titreyen sesiyle ve tutamadığı gözyaşlarıyla yaşlandığından demvuruyordu. “Bu kulübün bir futbolcusu olmanın ne tip sorumluluklar ve özveriler ge- rektirdiğini biliyorum” diyordu Ini- esta, “Fiziksel ve mental olarak en iyi seviyemde kalamayacağımbir noktaya ulaşmak üzereyim. Böyle- sine sevdiğimbir kulüpte kendimi huzursuz hissetmeye başlayacağım bir duruma düşmek istemiyorum.” Sonraki cümleleri, Iniesta’nın asıl derdine dair daha açık işaretlerdi: “Bana daha önceleri ‘Barcelona ka- riyerinin son sezonunu nasıl hayal ediyorsun?’ diye sorsalardı aynen bu sezon yaşadıklarımı yaşamayı hayal ettiğimi söylerdim: Takımın işine yarayan, ilk 11’de oynayan ve kupalar kazanan bir futbolcu olarak veda etmek...” Iniesta hembu oyunu o kadar şiddetli seviyordu hemde 16 yıldır arkadaşlarıyla birlikte o kadar büyük işler başarmıştı ki, en sevdiği formayı en sevdiği oyunu oynarken kulübeden izlemekle yetinemezdi. Veda vakti gelmişti... Barcelona 18 Mayıs’ta Iniesta için “Ölümsüz Iniesta” sloganıyla özel bir veda gecesi düzenledi. Sadece davetlilerin katıldığı gecede mevcut kadro, teknik ekip, kulüp yönetici- leri, Iniesta’nın ailesi, dostları, eski takım arkadaşları ve hocaları vardı. Geceye katılamayan Xabi, Lineker, Eto’o, Ramos, Neymar, Casillas, Ronaldinho, Del Bosque, Puyol ve Guardiola ise videomesajlarıyla Iniesta’ya veda ettiler. Bu veda mesajlarının en özellerin- den biri Guardiola’nınkiydi. Barça’nın başındaki ilk günlerinde alınan sonuçlar yüzünden oynat- mak istediği futbola dair şüpheye düşen Pep, bu şüpheyi ortadan kaldıran ve daha önce “mekânın ve zamanın hâkimi” diye nitelediği Iniesta için bu kez “Mükemmelin tanımı” ifadesini kullandı. Bir dönem aralarındaki muhteşem uyumyüzünden sıkça Iniesta’nın çift yumurta ikizi sanılan Xavi ise 16 yıl önce birlikte çıktıkları ilk an- trenmanı hatırlattı: “Sahaya çıktığı andan itibaren her şeyi doğru yapı- yordu. O iyiliğin sembolü. Bir lider ve harika bir takım arkadaşı.” Eto’o da Iniesta’nın eşsiz yeteneğinden dem vuranlar arasındaydı: “O yapınca zor şeyler çok kolaymış gibi görünüyordu.” Her videomesajı, Iniesta’nın gözlerindeki kızarıklığı biraz daha koyulaştırıyordu. Bu duygu dolu veda gecesini daha da duygusal bir veda maçı izledi. Iniesta, Barcelona formasını son olarak 20 Mayıs’ta Real Sociedad önünde giydi. 1-0’lık galibiyetin ardından ise Barça formasıyla 32’nci kupasını kaldırdı. Kral Kupası’nın yanına bir de La Liga zaferi eklenmişti. Eh, zaten böyle bir kari- yere de farklı bir son yakışmazdı. Futbolun seyrini değiştiren sözler Andres Iniesta’nın Barcelona yolcu- luğu henüz 12 yaşındayken, aile- siyle birlikte eskice bir arabayla Albacete’den ayrılıp Barselona’ya gittikleri ve La Masia’nın kapısın- dan ilk adımı attıkları gün başladı. Tıpkı 22 yıl sonraki vedasında olduğu gibi o gün de gözyaşlarına hâkimolamıyordu Andres. Zaten kolayca arkadaşlık kuramayan bir karakterdi, bir de üstüne ilk defa ailesinden ayrılmıştı. Neyse ki onun gibi utangaç karakterli bir futbolcu- nun gidebileceği en doğru adresler- den birindeydi. Barça’da altyapıdan itibaren tohumları atılan arkadaşlık, takımdaşlık ve ülküdaşlık duygu- ları kısa sürede filizlendi ve Iniesta erken yaşlardan itibaren bir lidere dönüştü. 1999’da Barcelona U15 ta- kımı Nike Premier Cup’ı kazanırken “Turnuvanın En İyi Futbolcusu” ödülü de kaptan Andres’e gidiyordu. Barcelona’nın B takımında oynadığı iki senenin ardından, 2002 yılında Louis van Gaal tarafından A takıma alınan Iniesta, buradaki ilk üç sezo- nunu rotasyonun sık kullanılan bir parçası olarak geçirdi. 2005-06 se- zonunun başında ise Xavi’nin yaşa- dığı sakatlıkla bulduğu ilk 11 şansını çok iyi değerlendirerek, kendisini kulübün, kulübünü de tarihin efsa- neleri arasına yazdıracak kariyeri- nin gerçek startını vermiş oldu. O sezon kupayı kazanacakları fina- lin ikinci yarısı dâhil olmak üzere 11 UEFA Şampiyonlar Ligi maçında oy- nayan Iniesta, La Liga’da da şampi- yonluk tattı. Rijkaard’ın ihtiyacına göre kimi zaman ileri üçlünün solunda, kimi zaman orta üçlüde görev yapıyordu ve iki pozisyonda da sergilediği harika futbol saye- sinde sadece takımının değil ligin en faydalı isimlerinden birine dönüşüyordu. Hemen her sene La Liga’nın en istikrarlı futbolcusu seçiliyor, sözleşmesindeki serbest kalma maddesi de önce 150, ardın- dan 200milyon euroya kadar yük- seliyordu. Dahası, her şeyin harika gittiğini düşünenler, daha hiçbir şey görmemişti! 2008 yazı Iniesta’nın, Avrupa futbo- lunun ve dünya futbolunun dönüm noktası oldu. EURO 2008’i kazanan İspanya, uluslararası arenada 2010 Dünya Kupası ve EURO 2012 şampi- yonluklarıyla devam edecek bir dominasyonun ilk adımını atarken, Barcelona’da da teknik direktörlüğe Pep Guardiola getirildi. Aslında Guardiola’nın Barcelona macerası pek iyi başlamamıştı. İlk maçtaki 4-0’lık galibiyetin rahatlı- ğına rağmen, UEFA Şampiyonlar Ligi üçüncü ön eleme turu rövan- şındaWisla Krakow’a karşı alınan tek gollü yenilgi hoş değildi. Buna bir de La Liga’nın ilk haftasında lige yeni yükselen Numancia karşısında alınan yenilgi eklenince, herkes Gu- ardiola’nın oynattığı futboldan şüp- heye düşmüştü. Üstelik şüpheye düşenler arasında Katalan teknik adamın kendisi de vardı. Numancia yenilgisi sonrası Pep’in odasının kapısını çalan Iniesta’nın “Merhaba mister” diye içeri girip, “Endişelen- meyinmister. Tümkupaları kaza- nacağız. Doğru yoldayız. Böyle devam edin, olur mu? Zekice oynu- yoruz. Antrenmanlardan da büyük keyif alıyoruz. Lütfen hiçbir şeyi değiştirmeyin” demesi tamda bu yüzden önemliydi. Bu sözler önce Guardiola’nın içindeki şüpheyi öl- dürdü, ardından 20maçlık yenilgi- sizlik serisiyle başlayanmuhteşem dört yılın fitilini ateşledi. Iniesta’nın 16 yıllık A takımkariyerinde kazandığı 32 kupanın neredeyse yarısı da o dört yıllık dönemde geldi. Torunlara Iniesta’yı nasıl anlatmalı? “Dede/Nine boşuna uğraşma, ben YouTube’dan izlerim” diyen torun- ları canlarından bezdirme pahasına da olsa Iniesta’yı onlara nasıl anlat- malı? 14 kupalı Guardiola dönemi- nin tarihin en iyi kulüp takımını çıkardığından, tek bir sezonda tam altı kupa kaldırdığından demvura- rak ve Iniesta’nın o takım için üstlendiği kilit rolü anlatarak işe başlanabilir belki. Ya da Guardio- la’nın B takımda oynarken gördüğü Iniesta için Xavi’ye “Bu çocuk bizi işsiz bırakır!” dediğini anlatabiliriz. Tabiî ki Guardiola’nın Iniesta hay- ranlığının teknik direktörken de en az aynı şiddette devam ettiğini de ekleyerek... Iniesta’nın kariyerine defansif bir orta saha olarak başladığını ama eşsiz dengesinin, top kontrolünün ve pas yeteneğinin onu takımın 38 39