TamSaha 168. Sayı / Kasım 2018
Çok iyi oyuncu olduğu için babama hep transfer parası verdiler. Bugünün parasıyla diyelimki bir imzada 30 bin frank kazan- mıştı… O dönemgerçekten de önemli bir paraydı. Doğal olarak seni ilk keşfeden babandı… Evet, aslında öyle oldu. Bir türlü okulu çok sevemedim. Sabah sekizde dahi kapının önünde futbol oynardım. Öğretmenler de bizim evin önünden geçerdi. Okula gittiğim zaman da bana “Sen dün neden gelmedin?” diye sorarlardı. Ben de hep “Hastaydım gelemedim” derdim. Ama tabiî beni top oynarken gördükleri için inanmazlardı. Şunu çokmerak ettim. Ailen neden özellikle Haguenau’yu seçmiş? Bu kadar röportaj yaptım, Haguenau ismiyle ilk kez karşılaştım. SanırımFransa’nınmeşhur Alsace bölgesine yakın bir yer… Güzel bir noktaya değindiniz… Bizim orası 30 bin nüfuslu, küçük ve güzel bir yer. Alsace’ın içinde zaten. En güzel yanı ise yüzde 40’ının Türk olması… Samsunlu, Fatsalı, Ordulu ya da Çarşamba- lılar var… Sanki herkes önceden buraya gelmeden sözleşmiş. Bizim orada inanılmaz sayıda Türk var. Nedenini inanın ben de bilmiyorum; hiç sormadım. Bak, şimdi ben de merak ettim… Peki, Türkler genel olarak ne iş yapıyor? İnşaat işleriyle uğraşıyorlar. Bizim evimizi annem, babamve amcamkendi elleriyle yaptı. Şimdi ben de Fransa’da bir ev yaptırıyorum. Nasip olursa o evi de babamlar yapacak. Futbola nasıl başladın? Seni bir kulübün kapısından içeri sokan kişi babanmıydı? Üstüme çok düşen olmadı. Demin de söylediğimgibi, okulda iyi bir öğrenci değildim. Zaten bizim ailede Ozan’dan başka okulda iyi olan da yok açıkçası. O okusun zaten. O da çok yetenekli. İnşallah o da futbolcu olur. Ben fut- bola 4 yaşında başladım. Ailem so- kakta top oynadığımı biliyordu. Bizim bir köy takımımız vardı, futbola orada başladım. Oynarken inanılmaz zevk alıyordum. Haftada bir kez antrenman oluyordu. Sadece çarşamba günleri idman yapabiliyorduk çünkü okul vardı. Cumartesi de maçımız olu- yordu. Her zaman heyecanlıydık. Top neredeyse ben ordaydım. Topla yatar kalkardım. Futbola Fransa’nın Sochaux takı- mında başladığını görüyoruz. 8 yıllık bir maceran olmuş. Fransa’da nasıl bir altyapı eğitimi aldın? Fransızlar, genç oyunculara altyapı eğitimi verirken nelere dikkat ediyor? Kademe kademe ilerlersek; şehri- mizde üst düzey bir takımvardı. 10 yaşında beni oraya aldılar. Orada beni idmana götürecek kimse yoktu. Ama bir hocamvardı. Bana çok inanmıştı. Beni alıp idmana götürüyordu. Sonra ailemgeleceğimolduğunu anlamaya başlayınca beni idmanlara dedem götürmeye başladı. Böyle devam ede ede bir yerlere gelmeye çalıştık. 12 yaşında Sochaux takımına gittim ama aklımda futbolcu olacağıma dair hiçbir düşünce yoktu. Sadece zevk almak için futbol oynuyordum. Daha büyük takımlara karşı koymak için futbol oynuyordum. O dönemRonal- dinho’lar, Drogba’lar vardı. Mesela Strasbourg bir ara çok iyiydi. Mama- dou Niang vardı. Onları izlemeye giderdik. TV’de Galatasaray’ınmaçla- rından başka bir şey izlemezdim. Ga- latasaray’ın UEFA Şampiyonu olduğu zamanlarda Türk futbolu ile büyü- düm. Bir gün futbolcu olup Türkiye’de oynayacağımhiç aklıma gelmezdi. Ben o köy takımında oynarken tur- nuvalar olurdu. 10maçın 9’unu biz ka- “ 44 45 Köy takımındayken saf futbol oynuyorduk. Keşke hep öyle kalsaydık. Şimdi profesyoneliz ve sadece futbolu düşünemiyoruz. Ailen, sorumlulukların, faturaların, borçların var… Kafan karışabiliyor. Allah’a çok şükür, son üç senedir inanılmaz mutluyum. Maddi anlamda her şey yolunda. Kafan rahat olduğu zaman, bu durum futboluna da yansıyor. “ Altınordu altyapı eğitiminde çok iyi… Sochaux ondan bir tık daha iyi diyebiliriz. İçinde dört idman sahası olan çok büyük bir şatoda kalıyorduk. Karlı dönemler için de kapalı sahamız vardı. Ancak tek bir kültürleri vardı; hemokulda hem futbolda iyi olacaksın. Maalesef okul kısmı bende eksikti. Sahada iyi olduğum için anlayış gösterdiler ve 7-8 yıl orada kaldım. Doğru insanlara denk gelmen gerekir. Doğru hocalara, doğru arkadaşlara… Çünkü bu insanlar seni hayata bağlar. İyi oynadığın zaman kötü yanını söyleyebilen doğru gözlere ihtiyacın vardır. Mesela bir maçta beş gol atsambile yakınımda, “Şurada yanlış yaptın. Bu yanlışları düzeltmelisin” diye uyarılarda bulunan insanlar vardı. Türkler olarak dezavantajlıyız. Şimdi İspanya’dayım. Niye oynatmıyorlar beni? İspanyolcayı bilmiyorumdiye… Biz Türkiye’de yabancı futbolculara tercüman veriyoruz, onunla İngilizce konuşuyoruz. Ama oralarda öyle bir kültür yok. “Bizimülkemize geldin, bizimdilimizi öğrenmek zorundasın” diyorlar. “ “
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==