TamSaha 168. Sayı / Kasım 2018
Sergio Ramos (24Mayıs 2014, Real Madrid - AtleticoMadrid) 13 Atletico Madrid için 2013-14 sezonu rüya gibi geçmekteydi. Kırmızı- beyazlılar, ligde Real Madrid ve Barcelona’nın arasından sıyrılarak, 18 yıl sonra şampiyonluk sevinci yaşamıştı. Bun- dan bir hafta sonra da Atletico, Şampiyonlar Ligi finalinde, ezeli rakibi Real Madrid’in karşısına çıktı. Mücadelenin ilk yarısını Diego Godin’in golüyle 1-0 önde kapa- yan Atletico, normal süre bittiğinde de bu üs- tünlüğünü korumaktaydı. Atletico taraftarları artık tarihlerinin ilk Av- rupa şampiyonluğu için geri sayıma geçmişti ki 90+3’te Real Madrid’in sağ kanattan Luka Modric ile kul- landığı köşe atışında ceza sahası içinde Sergio Ramos çok iyi yükse- lip topa kafayı vuruyor ve uzak direk dibinden fileleri havalandıra- rakmaçı uzatmalara taşımayı ba- şarıyordu. Real Madrid, sonrasında uzatma devrelerinde üç gol daha bulacak ve sahadan 4-1’lik galibi- yetle ayrılarak ezeli rakibinin hayallerini yıkacaktı. Traianos Dellas (1 Temmuz 2004, Yunanistan - Çek Cumhuriyeti) 12 Yunanistan, EURO 2004’e beklenmedik bir giriş yap- mış ve açılış maçında ev sahibi Portekiz’i 2-1 mağ- lup etmişti. Yunanlılar daha sonra gruptan çıktığı gibi, çeyrek finalde son şampiyon Fransa’yı da tek golle devirmeyi başara- caktı. Çek Cumhuriyeti’yse Almanya ve Hollanda gibi iki takımı yenerek ilk turu geride bırakmasının ardın- dan çeyrek finalde de bir başka eski şampiyon Dani- marka’yı 3-0’la geçmiş ve turnuvanın başlıca favori- sine dönüşmesinin ardından, yarı finalde Yunanistan’a rakip ol- muştu. Çekler, maça hızlı başlasa da Yunanlıların savunması karşısında dakikalar ilerledikçe ya- vaşlayacaktı. 90 dakika da golsüz eşitlikle sona eri- yordu. Uzatmalardaysa ilk yarının sonlarına gelindi- ğinde Yunanistan bir köşe atışı kazanıyor ve Vasilis Çartas’ın ön direğe ortala- dığı topa savunmadan ileri çıkan Traianos Dellas ka- fayı vurarak fileleri hava- landırıyordu. ‘Gümüş gol’ kuralı nedeniyle de birkaç saniye içinde maç da sona ermiş olacak ve Yunanis- tan, mucizevi Avrupa şam- piyonluğu yolunda bir engeli daha aşarak adını finale yazdıracaktı. Not: Yazının genel konsep- tinin dışında kalacağı için ‘altın golleri’ listeye dâhil etmedik. ‘Gümüş golü’ al- mamızın nedeniyse, gümüş golün uzatmaların ilk yarı- sında daha erken atılması halinde, yine ilk yarının sonuna kadar oyunun oynanacak olmasıdır. 11 2006 Dünya Kupası’nın yarı finalinde, ev sahibi Almanya, Dortmund’da İtalya’yı konuk ediyordu. Almanlar 70 bine yakın taraftarının deste- ğiyle, final için bir adımönde görünseler de İtalyanlar rakiplerine karşı neredeyse hiç açık vermiyor, hatta zaman zaman etkili sayıla- bilecek ataklar da geliştiri- yorlardı. 90 dakikanın 0-0’lık skorla geride kalmasının ardından geçilen uzatmalarda da denge son ana kadar bozulmaya- caktı. Artık 119. dakikaya da giril- mişti ve finalisti belirlemek için penaltılara geçilmesi anmesele- siydi. Ancak o esnada gelişen İtalya atağında Andrea Pirlo, topu savun- manın yanından, ters kanada deplase olan Fabio Grosso’nun önüne bırakıyor ve Grosso da sol ayağının içiyle uzak köşeye isabetli bir şut göndererek İtalya’ya finali müjdeleyen isim oluyordu. Kalan kısa süre içinde Almanların şuur- suzca ileri çıkmasıysa, İtalya’nın kontrataktan Alessandro Del Piero ile bir gol daha bulmasına yol açacak ve böylece İtalya, bu zorlumücadele- den 2-0 galip ayrılarak finalde Fransa’nın rakibi olacaktı. 10 Kupa Galipleri Kupası’nda 1995 yılının finali, Real Zara- goza ile Arsenal arasında oynanıyordu. Arsenal, aynı zamanda son şampiyon olarak finalde yer alacaktı ve bir kez daha zafere ulaşarak bu kupayı üst üste kaza- nan ilk takımolmayı hedefliyorlardı. Buna rağmen kar- şılaşmanın ikinci yarısının ortalarında Juan Esnaider, Zaragoza’yı öne geçirmiş, sonrasındaysa John Hart- son’ın golüyle Arsenal maçı uzatmalara taşımıştı. Uzatmalarda da 30 dakika hemen hemen tükenmişti ve artık penaltılar bekleniyordu. Ancak Zaragozalı Nayim, son saniyeler içerisinde sağ çaprazda, kaleye yaklaşık 45 metre mesafede topu önünde bulduktan sonra Arsenal kalesine doğru beklenmedik bir aşırtma şut gönderiyor ve havada süzülen top, önde yakalanan David Seaman’ın üzerinden aşarak filelerle buluşuyordu. Bu sıra dışı son dakika golü sayesinde de Zaragoza, iki saatlikmücadeleden 2-1 galip ayrılarak kupayı müzesine götüren taraf oluyordu. Nayim (10Mayıs 1995, Real Zaragoza - Arsenal) 9 Şampiyonlar Ligi’nde 2012-13 sezo- nunun finali, Almanların arasın- daydı. Daha evvel bu kupayı dört kez kazanmış olan Bayern, tek şampiyonluğunu 16 yıl önce yaşa- mış olan Dortmund’la kozlarını paylaşacaktı. Maç öncesinde ibre Bayern’den yana gözükse de karşı- laşmaya Dortmund etkili başlıyor ve özel- likle ilk yarıda sık sık rakip kaleyi yoklu- yordu. Ancak Bayern kalecisi Manuel Neuer’in kalesinde devleşmesi netice- sinde bu ataklardan sonuç gelmediği gibi, ikinci yarıda Mario Mandzukic, Bayvera ekibini 1-0’lık üstünlüğe de taşıya- caktı. Dortmund ise çok geçmeden İlkay Gündoğan’ın penaltı golüyle skora dengeyi getirecekti. 89. daki- kaya gelindiğinde 1-1’lik eşitlik devam ediyordu. Fakat Franck Ribery’nin topuk pasında on sekiz üzerinde topla buluşan Arjen Rob- ben, bir anda kendisini adeta üç Dortmundlu savunmacının arasın- dan ışınlayacak ve kaleci Roman Weidenfeller ile karşı karşıya kal- masının ardından da topu filelere yollayarak Bayern’e 2-1’lik galibi- yeti ve beşinci Avrupa şampiyonlu- ğunu getiren isim olacaktı. Arjen Robben (25Mayıs 2013, BayernMünih - Borussia Dortmund) Fabio Grosso (4 Temmuz 2006, Almanya - İtalya) 68 69
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==