TamSaha 168. Sayı / Kasım 2018

Alman futbol ekolünü çekirdek- ten yaşayarak gördün. Bu ekolü bize nasıl anlatırsın? Alman ekolünde disiplin birinci sırada geliyor. Ayrıca taktik üze- rine de çok fazla çalışma yapılıyor. Her organizasyonun çok sayıda varyasyonu bulunuyor. Bu konu üzerine çok kafa yoruluyor. Türki- ye’de orta saha oyuncusu biraz daha serbest olur ama Alman- ya’da böyle bir sistemyok. Her oyuncu taktiğe bağlı kalmak zo- runda. Tâbiri caizse makine gibi. Bundesliga’ya çok genç hocalar da geldi. Bu hocalar taktik üzerine daha çok çalışıyor. Aslında taktik ve serbestlik arasında farklı yan- lar var bence. Taktik bazen işe ya- rıyor fakat bazen de oyuncunun serbest olup özgün işler yapması önemkazanıyor. Bu durum oyun- cuya göre de değişiyor. Sen hangi tarzı seviyorsun? Ben biraz daha Türk usulünü seviyorum. Serbest olunca daha mutlu oluyorum. Futbol oynarken işin içine biraz da duyguların ka- tılması gerektiğini düşünüyorum. Stuttgart’taki kariyerine baktığı- mız zaman 2016-2017 sezonu ile birlikte yavaş yavaş çıkışa geçti- ğini görüyoruz. Geçen sezon ise ligi 7. sırada bitiren takımında tavan yaptın. Bundes- liga’da 17, DFB Ku- pası’nda 3 maça çıktın. Geçen se- zonu kendi payına nasıl anlatırsın? İlk başta çok sıkıntılı geçti. İlk 9maç hiç oynamadım. Sadece tekmaçta 10 dakika oynadımve bir daha forma giyemedim. Sonra kupa maçında 10 dakika oyuna girdim. İyi oynadımve o zamanki hocamHannesWolf, “Bana bu 10 dakika yetti. Performansın çok iyiydi. İlk Bundesliga maçımızda oynuyorsun. Antrenmanlarda da dinamik ve fitsin” dedi. Hocamın bende çok emeği vardır. Bana inandı ve forma verdi. Sonrasında Tayfun Korkut Hocamız göreve geldi. Tayfun Hocamızla ligi 7. sırada bitirdik. Avrupa kupaları şansını son anda kaçırdık. Çok sayıda puan topladık ve sezonu iyi yerde bitirdik. Takım çok iyi gidiyordu. Bu sezon lige kötü bir başlangıç yaptınız ve Tayfun Korkut’la yollar ayrıldı. Bu durumu nasıl yorumluyorsun? Futbolda her şey çabuk gelişiyor. Geçen sezon Tayfun Hocamız takımı 7. sıraya kadar taşıdı. Ama bu sezona kötü başladık ve her şey çok çabuk değişti. Oyuncular için de bu durumböyle aslında. Bir çıkış yakalıyorsun ama akabinde düşüş de yaşayabiliyorsun. Bun- dan sonrası için inşallah hayırlısı olur. Tayfun Korkut Hocama da kariyerinin bundan sonraki döneminde başarılar diliyorum. Stuttgart için bundan sonrası sence nasıl ilerleyecek? Ligin ateş hat- tında bulunan takımının gidişatını nasıl değerlendiriyorsun? Şu an 6. sıradaki takımla bizim aramızda 4 puan fark var. Yani iki galibiyet alsak her şey değişebilir. Daha ligin başlangıcındayız. Çok kaliteli bir kadromuz var. Mario Gomez olsun, Andreas Beck olsun, Insua olsun hepsi kaliteli oyuncular. Biliyorsunuz hepsi Türkiye’de forma giydi. İyi bir takımız. İnşallah yukarı çıkarız. Onlarla Türkiye hakkında konuşuyor musunuz? Evet, çok konuşuyoruz. Hepsi Türkiye’yi çok seviyor. Hepsi, “İyi ki de Türkiye’ye gitmişiz, o ortamı yaşamışız” diyor. Gurbetçi oyuncularımızın büyük bir çoğunluğu gerekli şartlar oluştuğu zaman Türkiye’de forma giyebiliyor. Sen bu fikre nasıl bakıyorsun? Futbolda ne olacağını hiç bilemez- siniz. Şu an Stuttgart için savaşıyorum. İleride ne olur bile- miyorum. Her şey olabilir. Bir gün Türkiye’de de forma giyebilirim. 2021 yılının sonuna kadar takı- mınla sözleşmen var. Kendine nasıl bir kariyer planı çizdin? Bundan sonrası için hayallerin, hedeflerin neler? Her genç oyuncu gibi ben de Real Madrid, Barcelona ya da Premier Lig’in büyük takımlarında oyna- mak isterim. Özellikle İspanya ve İngiltere’yi çok istiyorum. Bunun için çok çalışmamgerekiyor. Ken- dimi bu konuda motive etmiş du- rumdayım. Daha 20 yaşındayım. “ Almanya’da taktik üzerine çok fazla çalışma yapılıyor. Her organizasyonun çok sayıda varyasyonu bulunuyor. Türkiye’de orta saha oyuncusu biraz daha serbest olur ama Almanya’da böyle bir sistemyok. Tâbiri caizse makine gibi. Ben biraz daha Türk usulünü seviyorum. Futbol oynarken işin içine biraz da duyguların katılması gerektiğini düşünüyorum. “ U15’te Almanya’da oynadım, sonra U16’ya çağırmadılar. Bu sırada Türkiye’den gelen teklifi kabul edip U16 ve U17’de oynadım. Almanlar U19’da beni yine çağırdı. Onlara, “Artık size gelmeyeceğim. Beni U16’da istemediniz ama Türkiye beni hiç bırakmadı” dedim. Türkiye’de kendimi çok iyi hissediyordum. Bana burada çok ilgi gösterildi ve çok değer verildi. “ Türkiye’ye geldiğim zaman çok seviniyorum. Ayaklarımyerden kesiliyor. Resmen uçarak geliyorumMillî Takım’a. Alman Millî Takımı’nı da gördüğüm için çok rahat kıyas yapabilirim. TürkMillî Takımlarındaki ortamkesinlikle daha sıcak, daha sevecen. Buraya geldiğim zaman evime gelmiş gibi oluyorum. Bu sözlerimden Almanya’ya kötü dediğim anlaşılmasın. Sonuçta Türkiye benim kendi kültürüm. 79 78

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==