TamSaha 168. Sayı / Kasım 2018

Chelsea’ye transfer olacaktı. Chelsea’nin 2003 yılında Rus mil- yarder Roman Abramovich tarafın- dan satın alınması ve takımın kısa süre içerisinde bir yıldızlar karma- sına dönüştürülmesiyle birlikte Lampard’ın kariyerinin gidişatı da bambaşka bir seviyeye gelecekti. Bu sayede 2005, 2006 ve 2010’da Premier Lig’de şampiyonluklar yaşayan Lampard, bunun haricinde Federasyon Kupası’nı dört, Lig Kupası’nı da iki kez kucaklamıştı. Avrupa kupalarındaysa Lampard’lı Chelsea ilk olarak 2007-2008 sezo- nunda Şampiyonlar Ligi’nde final oynarken, kupayı penaltılarla Manchester United’a kaptırmış, dört sene sonraysa Bayern Münih ile oynadığı finalde bu kez penaltılar neticesinde gülen taraf olmayı başarmış ve tarihinin ilk Avrupa şampiyonluğunu elde etmişti. Chelsea, bir sonraki sezona gelindi- ğindeyse şok bir biçimde Şampi- yonlar Ligi’ne ilk turda veda etse de sonrasında geçtiği Avrupa Ligi’nde sonuna kadar gidecek ve finalde Benfica’yı 2-1 mağlup ederekmü- zesine bu kupayı da ekleyecekti. Chelsea’nin kazandığı tümbu başa- rılar esnasında Frank Lampard da en ön planda yer alan isimlerden biriydi. 13 sezon formasını giydiği Mavilerde 650’ye yakınmaça çıkıp 200’ün üzerinde de gol atarak sezon başına 50maç ve 16 gollük bir ortalama tuttu- ran Lampard, bir orta saha oyuncusu olmasına karşın kulüp tarihi- nin en golcü ismi olmayı da ba- şarmıştı. 2014’te Chelsea’den ayrı- lan Lampard, sonrasında bir sezon Manchester City’de forma giydi, ardından da ABD’de, NewYork City FC’de geçirdiği yaklaşık bir buçuk senelik maceranın ardından aktif futbolculuk yaşantısını noktaladı. Liverpool’a yıllarını verdi Steven Gerrard ise 30 Mayıs 1980’de dünyaya gelmişti. Küçüklüğünde Everton’a sempati duymasına kar- şın dokuz yaşındayken Liverpool altyapısına giren Gerrard, 18 ya- şında da Liverpool’un A takımında görev almaya başlamıştı. 2000-2001 sezonu, Gerrard’ın kendisini dünyaya tammanasıyla tanıttığı sezon olacaktı. Liverpool, yurt içinde Federasyon Kupası’nı ve Lig Kupası’nı kazanmasının ardın- dan, Avrupa’da da UEFA Kupası’nı, Alaves ile oynadıkları 5-4’lük unu- tulmaz final mücadelesi neticesinde müzesine götürmeyi başarmıştı. Söz konusu final maçında, Gerrard da bir gol kaydederek skora katkıda bulunmuştu. Liverpool, bu başarı sonrasında 2001 UEFA Süper Kupa karşılaşmasında Bayern Münih’i 3-2 mağlup etmiş, ayrıca Community Shieldmüsabakasında da Manchester United’ı devirerek bir takvimyılını beş kupayla birden kapatmıştı. Gerrard’ın en büyük talihsizliği, Liverpool’un 1990 yılında başlayan şampiyonluk orucunun, onun döneminde de devam ediyor olma- sıydı. Bu doğrultuda onun bireysel performansı da Kırmızılarınmakûs talihini yenmesi için yeterli olmu- yordu. Dahası, kaderin nankörlü- ğüne bakın ki, 2013-14 sezonunda, Liverpool şampiyonluğa bir hayli yaklaşmışken evinde Chelsea’ye yenilerek bu şansı tepiyor ve söz konusumaçta yenilenmağlubiyet golünde pozisyonun başlangıcı da Gerrard’ın ayağının kayması ve topu kaptırmasıyla oluyordu. Neticede Gerrard, Liverpool’la geçirdiği 17 sezonda üç kez Premier Lig ikinciliği görebildi. Yurt içindeki bu talihsizliğe karşın, Avrupa’da Gerrard’lı Liverpool, 1970’ler ve 1980’lerdeki efsanevi Liverpool sonrasında ilk kez zirveye çıkma mutluluğunu da yaşaya- caktı. 2004-2005 sezonunda İstanbul Atatürk Olimpiyat Sta- dı’nda oynanan olağanüstü finalde Milan’la karşı karşıya gelen Liverpool, ilk yarıyı 3-0 yenik durumda kapatmasına karşın ikinci yarının başla- rında Gerrard’ın golüyle farkı ikiye indirmişti. Bu golle oyun hareketlenirken iki dakika sonra Vladimir Smicer skoru 3-2’ye getiriyor, bir üç dakika daha geçme- sinin ardından da Ger- rard’ın kazandırdığı penaltının ardından Xabi Alonso, kaleci Dida’dan dönen ilk vuruşu tamamlaya- rak skorda dengeyi sağlıyordu. Maçın normal süresi ve uzatmaları da 3-3’lük eşitlikle sona erince penaltılara geçilecek ve burada da Liverpool, rakibine üstünlük sağlayarak tarihinin beşinci Avrupa şampiyon- luğunu elde edecekti. Liverpool, iki yıl sonra bu başarıya bir kez daha çok yaklaştıysa da Ati- na’nın ev sahipliğini yaptığı ve raki- bin de yine Milan olduğu finalde bu kez 2-1’likmağlubiyete engel ola- mayacaktı. Gerrard, bunların hari- cinde ayrıca 2006’da Federasyon Kupası, 2003 ve 2012’deyse Lig Kupası zaferleri de yaşamıştı. Millî forma altında beklenen başarı gelmedi Lampard ile Gerrard, kulüpler düze- yinde birbirlerine rakip olsa da millî takımda uzun süre birlikte müca- dele etti. Lampard 1999-2014 aralı- ğında 106 defa, Gerrard ise 2000-2014 periyodunda 114 kez millî formayı giydi. Bumaçlarda Lampard 29, Gerrard ise 21 kez fileleri havalandırdı. Ne var ki iki yıl- dızın varlığı da İngiltere’nin ulusla- rarası turnuvalardaki bahtsızlığını ortadan kaldırmak için yeterli olmadı. 2002 Dünya Kupası’nda çeyrek finalde Brezilya’ya elendiler. 2004 Avrupa Şampiyonası ve 2006 Dünya Kupası’na, her ikisinde de çeyrek finalde Portekiz’e penaltı- larla kaybetmek suretiyle veda et- tiler. Üstelik 2006’da, hemLampard hemde Gerrard penaltı atışlarından yararlanamadı. İngiltere, 2008 Av- rupa Şampiyonası’na katılamazken, 2010 Dünya Kupası’naysa ikinci turda veda etti. 2012 Avrupa Şampi- yonası’nda, yine çeyrek finalde, bu kez İtalya’ya penaltılarla elenen İn- gilizler, 2014 Dünya Kupası’ndaysa ilk tur gruplarından çıkamayacak ve Lampard ile Gerrard’ınmillî takımkariyerleri de böylece nahoş bir biçimde noktalanmış olacaktı. Frank Lampard’ın futbolculuk kari- yeri boyunca altında çalıştığı teknik adamlara bakıldığındaWest Ham United’da Harry Redknapp, Chel- sea’de Jose Mourinho, AvramGrant, Luiz Felipe Scolari, Guus Hiddink, Carlo Ancelotti, Andre Villas Boas, Roberto Di Matteo ve Rafael Beni- tez, Manchester City’de de Manuel Pellegrini isimleri karşımıza çıkıyor. Bu isimlerin çoğu, günümüzde futbol dünyasının en saygın teknik adamları arasında… Keza Steven Gerrard da Liverpool’da Gerard Houllier, Rafael Benitez, Roy Hodgson, Kenny Dalglish ve Brendan Rogers ile birlikte çalıştı. İkili millî takımda da Kevin Keegan, Sven-Göran Eriksson, Steve McClaren, Fabio Capello ve Roy Hodgson yönetiminde oynadı. Lampard ile Gerrard, iki genç teknik adam olarak eğer çalıştıkları hoca- ların olumlu yönlerini iyi bir biçimde sentezleyip kendi tarzlarını oluştu- rabilirlerse, kuşkusuz büyük işler yapabilecek potansiyele sahipler. Özellikle Lampard’ın birlikte çalış- tığı teknik adamlara bakıldığında bu isimlerin toplamda sekiz Şampi- yonlar Ligi, bir de Dünya Kupası kazandıkları göze çarpıyor. Elbette hocalardan edinilen tecrübenin po- zitif şekilde kullanılabilmesi için en önemli kriterlerden biri ‘çalışkanlık’ ve gerek Lampard, gerekse Gerrard, futbolculukları döneminde işlerine ne denli saygılı olduklarını ve kazanmak için dur durak bilmeden nasıl çabaladıklarını defalarca kanıtlamış isimler. Derby’nin 10 yıllık hasreti Tabiî bir de çiçeği burnunda iki tek- nik adamın, göreve başladıkları ku- lüplerin içlerinde bulunduğu durum hakkında da kısaca bilgi vermekte fayda var. Lampard’ın göreve başla- dığı Derby County, İngiltere’de geçmişte iki şampiyonluğu bulunan köklü bir kulüp. Derby, 1972’de efsanevi teknik adamBrian Clough yönetiminde tarihinin ilk lig şampi- yonluğunu kazanmış, hatta ertesi 84 85

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==