TamSaha 168. Sayı / Kasım 2018
sezona gelindiğinde de Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı final oyna- mıştı. Siyah-beyazlılar, daha sonra da 1975’te Dave Mackay yöneti- minde bir şampiyonluk daha elde etti. Ancak bundan sonra daha çok ligin alt sıralarında mücadele eden kulüp, sonuncusu 2008’de olmak üzere dört defa küme düştü ve 10 senedir de Premier Lig’e hasret durumda. İngiliz futbolundaki birçok kulübün yabancı sermaye tarafından satın alınmasından Derby de nasiplenmiş ve birkaç yıl öncesinde ABD’li bir firma, kulübün sahibi olmuştu. Ancak bu fazla uzun sürmedi ve 2015’te İngiliz işadamı Melvyn Morris, kulübü satın aldı. Ancak Morris’in kulübe seviye atlatacak düzeyde yatırımlarda bulunduğunu iddia etmek de güç. Frank Lampard göreve geldiğinde, takımın kadrosundaki en tanınmış isimler, geçmişte az da olsa İngiltere Millî Takımı’nda da forma giyen Scott Carson ve TomHuddlestone ile Galler Millî Takımı oyuncusu Joe Ledley’di. Ancak bu oyuncuların hepsi de 30 yaşını devirmiş, artık kariyerlerinin son demlerini yaşamakta olan isimlerdi. Kulüpte Lampard’ın gelişi sonrasındaki ilk transfer dönemindeyse Ipswich Town’dan santrfor MartynWaghorn yaklaşık 5.5 milyon euroya alındı ve takımın en pahalı oyuncusu haline geldi. Ayrıca Huddersfield’dan sol bek Scott Malone, Brentford’dan sağ açık Florian Jozefzoon, Peterborough’dan santrfor Jack Marriott ve Reading’den orta saha George Evans da kadroya katılan diğer yeni isimler oldu. Bunun yanı sıra Chelsea’den orta saha oyuncusu Mason Mount ve stoper Fikayo Tomori ile Liverpool’dan sağ açık HarryWilson da birer yıllığına kiralandı. Bu transferlerden en yaşlısının 28 yaşındaki Waghorn olması, Lampard’ın Derby’de günü kurtarmaktan ziyade uzun vadeli hesaplar peşinde olduğunun da bir göstergesi niteliğindeydi. Rangers eski günlerin peşinde Gerrard’ın başına geçtiği Rangers’a bakıldığındaysa, İskoç ekibinin Avrupa’da en fazla ulusal lig şampi- yonluğuna sahip kulüp olduğunu ancak son yıllarda yaşadığı finansal krizin de etkisiyle başarıya hasret kaldığını söyleyebiliriz. Rangers, 1890’da başlayan İskoçya Ligi’nde 2011 yılına dek 54 defa mutlu sona ulaşmıştı. Glasgow ekibi ayrıca İskoçya Kupası’nı 33, İskoçya Lig Kupası’nı da 27 defa müzesine gö- türmüş, 1971-72 sezonundaysa Kupa Galipleri Kupası’nı kazanma başarısını göstermişti. Ne var ki, 2012 yılında, kulüp borç- larından dolayı önce kayyuma dev- redildi, kayyum tarafından da yeni bir firmaya satıldı. Ancak bu devir esnasında, kurallar gereği Rangers, İskoçya Premier Ligi’ndeki yerini de kaybetti ve bir sonraki sezonmü- cadelesine, İskoç ulusal futbol ligle- rinin en alt kademesi olan üçüncü ligden başlamak zorunda kaldı. Bu süreçteki ilk iki sezonunda önce üçüncü ligde, ardından da ikinci ligde şampiyon olan Rangers, birinci lige çıktığındaysa burada iki sezon geçirdi ve nihayet 2016-17 sezonun- dan itibaren yeniden Premiership’te boy göstermeye başladı. Gelgelelim, bu seviyeden uzakta geçen dört sezon süresince Ran- gers, elindeki tüm önemli oyuncu- ları kaybetmiş ve sil baştan, düşük seviyedeki oyunculardan kurulu bir kadro oluşturmak zorunda kal- mıştı. Hal böyle olunca da Rangers, Premiership’te geçirdiği son iki sezonda da ezeli rakibi Celtic’in şampiyonluklarına tanıklık etmek zorunda kaldı. Böylece Celtic de şampiyonluk sayısını 49’a çıkardı ve iki rakip arasındaki fark beşe inmiş oldu (2000 yılında bu fark Rangers lehine 13’tü). Rangers yö- netimi, bu gidişatı tersine çevirmek için takımı, teknik adamlıkta fazlasıyla gelecek vadeden bir isme emanet etmeyi düşününce de sezon başında adresi Steven Ger- rard olarak belirledi. Gerrard’ın gö- reve gelmesinin ardından da önemli bir transfer harekâtına girişilerek takımbüyük ölçüde yenilendi. Söz konusu transfer harekâtında Rangers, Burnley’den sol kanat Scott Arfield, Brighton’dan bir başka sol kanat Jamie Murphy, Li- verpool’dan sağ bek Jon Flanagan, Hull City’den kaleci Allan McGregor, Hearts’tan santrfor Kyle Lafferty, Brighton’dan stoper Connor Gold- son, Hırvatistan’ın Osijek takımın- dan sol bek Borna Barisic, yine aynı takımdan sağ açık Eros Grezda ve bir başka Hırvat ekibi Slaven Belupo’dan da stoper Nikola Katic’i renklerine bağladı. Ayrıca Roma’dan santrfor Umar Sadiq, NottinghamForest’tan stoper Joe Worrall, Liverpool’dan sol açık Ryan Kent, yine Liverpool’dan orta saha Ovie Ejaria ve Angers’den orta saha Lassana Coulibaly de kiralandı. Burada da alınan oyuncuların çoğu 25 yaş altı ve sadece Lafferty ile McGregor 30 yaş üstünde. Lampard’dan Mourinho’ya çelme Tekrardan Lampard ve Derby’ye dönecek olursak, siyah-beyazlı ekip, yeni hocasının yönetimi altında ilk Championship karşılaş- masına 3 Ağustos’ta, Reading deplasmanında çıktı ve 1-0 yenik duruma düştüğü bu karşılaşmayı, 90+4’te bulduğu golle 2-1 kazan- mayı başardı. Lâkin Derby, bir sonraki hafta evinde Leeds United karşısında 4-1’lik ağır bir yenilgi alırken, üçüncü haftada da Mill- wall’a deplasmanda 2-1 kaybetti. Siyah-beyazlılar bundan sonraysa çıkışa geçerek üç maç üst üste kazanıyorlardı. Derby, daha sonraki sekiz maçlık süre zarfındaysa üç galibiyet ve üç beraberlik alacaktı. Böylece siyah-beyazlı ekip, 14maç sonunda 24 puanla kendisine be- şinci sırada yer buluyordu. Premier Lig’e doğrudan yükselme hakkının elde edildiği ilk iki sıradaki takım- larla da arasında sadece iki puanlık fark vardı. Öte yandan İngiltere Lig Kupası’nda da ilk turda OldhamAthletic’i 2-0, ikinci turda da Hull City’yi 4-0’la geçen Derby, üçüncü turda Manc- hester United’ın rakibi olmuştu. Frank Lampard’ın, eski hocası Jose Mourinho karşısındaki bu ilk sınavında gülen taraf, normal süresi 2-2 bitenmaçta penaltılarla tur atlamayı başaran Derby oluyordu. Derby kupada bir sonraki turdaysa Chelsea ile eşleşti. Lampard’ın, yıllardır Champions- hip’e takılıp kalmış Derby’ye şu sıra- lar Premier Lig hayalleri kurdurabili- yor olması bile, aslında ilk görevine iyi bir başlangıç yaptığının göster- gesi olarak kabul edilebilir. Elbette Manchester United’ın Lig Kupası’nın dışına itilmesiyse, bu süreçte pasta- nın kreması olmuş durumda. Gerrard, Avrupa’da yenilgi yüzü görmedi Son kez İskoçya’ya dönüp, Ger- rard’ın Rangers’ta yaptığı başlangıcı ele alacak olduğumuzdaysa, Glas- gow ekibi, sezonu UEFA Avrupa Ligi’nin birinci eleme turunda Makedonya’nın Shkupi takımıyla karşılaşarak açtı ve bu turu 2-0 ve 0-0’lık skorlarla geçmesini bildi. Ardından ikinci eleme turunda Hırvatistan’dan Osijek’e 1-0 ve 1-1’lik skorlarla üstünlük kuran Rangers, üçüncü eleme turundaysa Slovenya’nın Maribor ekibini 3-1 ve 0-0’lık skorlarla kupanın dışına itti. Son olarak da play-off turunda Rusya’dan Ufa’yı 1-0 ve 1-1’lik maçların ardından devre dışı bırakan Rangers, bu sayede ilk tur gruplarına kalmayı da başardı. Gruplarda Villarreal, RapidWien ve Spartak Moskova’ya rakip olan Gerrard’ın öğrencileri, burada da iyi bir başlangıca imza atarak ilkmaç- larında Villarreal deplasmanından 2-2’lik beraberlikle döndü, ikinci maçlarında da evlerinde Rapid’e karşı 3-1 galip geldi. Kısacası, Ran- gers, Gerrard yönetiminde çıktığı 10 Avrupa maçında yenilgi yüzü görmezken beş galibiyet, beş de beraberlik elde etti. Rangers, ligdeyse Gerrard’la ilk maçına 5 Ağustos’ta, Aberdeen deplasmanında çıktı ve müsabaka 1-1’lik eşitlikle neticelendi. Bir son- raki maçında iç sahada St. Mirren’ı 2-0 yenen Rangers, ardından Mot- herwell ile deplasmanda 3-3 bera- bere kalıyordu. 2 Eylül’de Gerrard yönetimindeki ilk Old Firmkapış- masındaysa Rangers, rakip sahada Celtic’e tek golle boyun eğmekten kurtulamadı. Gerrard’ın öğrencileri, ligde bundan sonra oynadıkları beş maçtansa dördünü kazanırken sadece Livingston deplasmanında tek golle mağlup oldu. Böylece Rangers, dokuz maç sonunda t opladığı 17 puanla ligde kendine beşinci sırada yer buluyordu. Ancak lider Hearts’ın 22, Celtic’inse 19 puanı bulunduğu düşünüldü- ğünde, Rangers ve Gerrard adına umutlanılabilecek bir gelecek olduğu söylenebilir. 86 87
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==