TamSaha 168. Sayı / Kasım 2018
Manchester’da son günleri mi? 99 İki taraf da eski başarılı günlerine dönebilmek amacıyla bir araya gelmişti. Fakat JoseMourinho ile Manchester United’ın bu birlikteliği, üçüncü sezonuna girmesine rağmen hâlâ tarafları tatmin edemediği gibi, son günlerde işler sanki daha da kötüye gidiyor. J Jose Mourinho ose Mourinho, bundan 10-15 sene önce- sinde, futbol dünyasında teknik direktörler arasından çıkan bir pop-star gibi görül- mekteydi. Neredeyse hiç profesyonel fut- bolculuk geçmişi olmadan başladığı teknik adamlık kariyerinde kısa süre içerisinde ülkesinin en önemli takımlarından Benfica ile Porto’nun başına geçmiş ve Porto’ya da o dönemlerde kazanmasına hiç ama hiç ihtimal verilmeyen Şampiyonlar Ligi şam- piyonluğunu kazandırmış, bu film senar- yolarına taş çıkartan çıkışın ardından da Avrupa futbolunda ithal sermayenin belki de ilk önemli durağı olan Chelsea’de göreve başlamıştı. Bu baş döndürücü yükseliş döneminde futbol kamuoyunun önemli bir kesimi, kendisinin yakın gelecekte dünya futbol tarihine damga vuracak isimlerden biri haline geleceğini düşünüyordu. Sonraki yıllarda Chelsea haricinde Real Madrid, Inter ve Manchester United’da da görev yapan ve Inter’le bir Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu daha kazanan Mourinho, buna rağmen günümüzde kendisini ‘devrinin geçip geçmediği tartışılan’ bir noktada bulmak üzere. Portekizli teknik adamın Manchester United’daki üçüncü sezonuna girmiş olmasına karşın hâlâ beklentilere pek cevap verememesinin, bu tartışmaların fitilini ateşleyen en önemli unsur olduğu açık. Tabiî madalyonun öteki yüzünde, Manc- hester United’ın yaşadığı hayal kırıklığına 98 Onur Erdem da ayrıca bakmak lâzım… Alex Fer- guson yönetiminde geçen 27 yılda 13 şampiyonluk kazanan ve önce- sinde İngiltere şampiyonlukları sı- ralamasında Liverpool, Arsenal ve Everton’ın gerisindeyken Fergu- son’la toplamda 20 şampiyonluğa ulaşarak bu alanda zirveye yerle- şen Kırmızı Şeytanlar, Ferguson’ın emekliye ayrıldığı 2013’ten bugü- neyse henüz müzesine yeni bir şampiyonluk kupası ekleyemedi. İşin ilginci, Ferguson, 6 Kasım 1986’da United’ın başına geçtiğinde takım 19 yıldır şampiyon olamı- yordu, hatta arada bir kez küme bile düşmüştü. Belki bu başarısız döne- min de etkisiyle Ferguson’ın kredisi de fazla olmuştu. Nitekimkendisi, göreve geldikten yedi yıl sonra takı- mını ligin zirvesine yerleştirebildi. Ancak İskoç teknik adam emekli olduğunda United’ı bambaşka bir noktaya getirmişti ve artık ne kulüp yönetiminin ne de Old Traf- ford tribünlerinin, yeni teknik di- rektörlere, zamanında Ferguson’a gösterilen sabrı göstermesi müm- kün görünmüyordu. Öyle ki Fergu- son’ın ilk halefi olan David Moyes, takımın başında bir sezonu bile ta- mamlayamadı. Ondan sonra işbaşı yapan Louis van Gaal da iki sezon görevde kalsa bile bekleneni veremedi ve Jose Mourinho, bunun ardından, biraz da United’ın eski günlerine dönebilmesi adına son çare olarak göreve getirildi. Lâkin aradan iki yıldan fazla bir süre geçmesine karşın takımın pek bir ilerleme kaydedememesi, okların yavaş yavaş Mourinho’ya doğru dönmeye başlamasına da vesile oldu. Bu noktada hazır söz açılmış- ken, iki tarafın ilişkisindeki hayal kırıklıklarını daha iyi anlamak için, hemMourinho’nun Manchester United öncesindeki kariyer hikâye- sini hemde Ferguson dönemindeki United’ı biraz daha ayrıntılı bir biçimde hatırlamakta fayda var. Tercümanlıktan şampiyonluğa Jose Mourinho, futbolcu bir babanın oğlu olmanın getirdiği hevesle, baba mesleğini icra etmek için çabala- mıştı. Ancak babası Jose Manuel Mourinho Felix, Belenenses ve Se- tubal’da uzun yıllar oynayıp Porte- kiz Millî Takımı’na kadar yükselmiş bir isim olsa da kendisi Belenenses altyapısında yetişmesinin ardından profesyonel düzeyde Rio Ave ve Belenenses’de kısa süreli fırsatlar bulabilmişti. Bunları da yeterince değerlendiremeyince henüz 24 ya- şında futbolculuk kariyerine nok- tayı koyup antrenör olabilmek için kolları sıvamıştı. Beş sene sonra- sındaysa önünde çok büyük bir şans belirmişti. Dünyaca ünlü İngiliz teknik adamBobby Robson, Spor- ting’in başına geçerken, kendisine tercümanlık yapabilmesi için hem futbola hemde İngilizceye hâkim genç bir antrenör aramış ve bunun sonucunda da Mourinho’ya ulaş- mıştı. Mourinho, daha sonra Barce- lona’da da Robson’ın tercümanlığını yapacaktı. Mourinho, Robson’ın ayrılmasının ardından da Barce- lona’da antrenörlük yapmayı sürdürecek ve Louis van Gaal’le de çalışma fırsatını yakalayacaktı. Mourinho’nun Barcelona’da aldığı eğitim, 2000-2001 sezonu başla- rında Jupp Heynckes’le yollarını ayırdıktan sonra genç, yıldız adayı bir teknik direktör arayan Benfi- ca’nın da dikkatini çekmişti ve Mourinho, ilk teknik patronluk de- neyimini, ülkesinin en büyük takı- mında yaşayacaktı. Ne var ki, birkaç ay sonra kulüp yönetimi değişiyor ve yeni yönetimde Mourinho’nun sözleşme yenileme isteğine soğuk bakıyordu. Genç teknik adam bunun üzerine görevinden istifa edecekti. 2001-2002 sezonuna Uniao Leiria’da başlayan Mourinho, takımını liderin altı puan gerisinde
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==