TamSaha 170. Sayı / Ocak 2019
sındaki rekabet, sınıfsal bir perspektif de kazanmış oluyordu. 1919’da Boca Juniors, tarihinin ilk Arjantin şampiyonluğuna ulaşmıştı. Ertesi yıla gelindiğindeyse düzenle- nen iki ulusal şampiyonadan ilkinde Boca, ikincisindeyse River mutlu sona ulaşmıştı. Ancak River Plate için henüz bu tek çiçekle bahar gelmemişti. Bundan sonrasında yeniden şampiyon olabilmek için 12 sene beklemeleri gerekecekti, Boca ise aynı dönemde beş şampiyonluk daha kazanmıştı. Rekabet kızışmaya başlıyor River Plate’in 1930’larda, ikisi 1936’da olmak üzere toplam dört şampiyonluk kazanmasıyla bir- likte, Boca-River ikilisinin Arjantin futbolunda ön plana çıkma süre- ciyse başlamış oluyordu. 1940’lı yıl- lardaysa, Boca-River rekabetinin iyice alevlendiği görülecekti. Özel- likle 1941-1947 arasında, River belki de tarihinin en görkemli kadrosuna sahipti. Angel Labruna, Adolfo Pe- dernera, Jose Manuel Moreno, Juan Carlos Munoz ve Felix Loustau’dan oluşan hücum hattı öylesine kusursuz bir işleyişe sahipti ki, bu beşli, River taraftarlarınca “La Maquina”, yani “makine” olarak adlandırılır hale gelmişti. River, bu yıldızlarının önderliğinde yedi sezonda dört kez Arjantin şampiyonluğuna ulaşırken, Boca ise aynı dönemde iki kez ligi zirvede tamamlamıştı. 1940’ların ikinci yarısında River, daha sonraları dünya futboluna da damgasını vuracak genç bir yıldıza da kavuşmuştu. Bu isim, Alfredo di Stefano’dan başkası değildi. Ancak 1949’da Arjantin’de futbolcuların greve gitmesi nedeniyle bu birlikte- lik fazla uzun sürmeyecek ve Di Stefano bu boşlukta, Kolom- biya’nın Millonarios takımına transfer olacaktı. 1950’lerdeyse River yine Arjantin futbolunun hâkim gücü konumundaydı. Bu kez de 1952-1957 periyodundaki altı sezonda beş şampiyonluk kazan- mışlardı. Arada kazanamadıkları tek sezondaysa zirve Boca’nındı. Boca Juniors ile River Plate, artık Arjantin futbolunun en çok parla- yan iki yıldızıydı ve ülkedeki fut- bolseverlerin de çoğu bu iki takımı tutmaktaydı. Ancak iki kulübün, uluslararası düzeyde de bu ağırlık- larını hissettirmesi biraz gecike- cekti. Şöyle ki, Güney Amerika’nın en önemli kulüpler turnuvası olan Libertadores Kupası 1960’ta oynan- maya başladığında Boca 1963’te fi- nale çıkmış ve bu noktaya gelen ilk Arjantin takımı olsa da Pele’li San- tos’a 3-2 ve 2-1’lik skorlarla kay- betmişti. Kupayı Arjantin’e getiren ilk takımsa, 1964 ve 1965 yıllarında bu başarıyı üst üste yakalayacak olan Independiente’ydi. River Plate ise bu kupadaki ilk finalini 1966’da gördüyse de Uruguay’ın Penarol ekibine 0-2, 3-2 ve 2-4’lük skor- larla kaybedecekti. Boca ile River, Libertadores Ku- pası’nda aradıklarını bulamazken, yurt içinde genellikle üstünlük kur- dukları diğer Arjantin kulüpleriyse, enteresan bir biçimde bu kupada çok daha iyi bir performans ortaya koymaktaydı. 1967’de Racing Club, Libertadores Kupası’nı kazanan ikinci Arjantin takımı olurken, bun- dan sonraki üç sezondaysa Estudi- antes büyük bir hâkimiyet kuracak ve üst üste üç şampiyonluk elde edecekti. Estudiantes’in bu başarı- sını, 1970’lerde Independiente bir adımdaha ileri taşıyor ve 1972-1975 aralığında peş peşe dört şampiyon- luk kazanıyordu. İlginçtir, 1967-1975 periyodunda Libertadores Kupa- sı’nda toplam sekiz zafere ulaşan söz konusu üç Arjantin kulübü, aynı dönemde düzenlenen on sekiz Arjantin şampiyonasındansa sadece üçünü kazanabilmişti. Bu dönemde Boca Juniors ile River Plate’inse ikişer Arjantin şampiyonluğu bulunuyordu. D ünya futbolunda ‘derbi’ dendiği anda zihinlerde beliren resimle- rin belki de en başında, Celtic- Rangers çekişmesiyle birlikte Boca-River rekabeti gelmekte… Futbol tutkusunun en hararetli haliyle yaşandığı diyarlardan biri olan Arjantin’de, bu spora gönül veren kesimin neredeyse üçte ikilik çoğunluğunu kapsayacak kadar geniş bir kitleye hitap eden söz konusu rekabet, iki ekibin gerek yurt içinde gerekse yurt dışında kazandığı başarı- larla da günümüzdeki o nere- deyse eşsiz değerine ulaştı. İki ekibin geçtiğimiz ay, bir asrı aşan rekabetleri içerisinde ilk kez Libertadores Kupası fina- linde karşı karşıya gelmeleriyse, futbol tarihine unutulmaz bir pasaj daha eklenmesine neden oldu. Mevzubahis finalin ayrıntı- larına birazdan değineceğiz ama isterseniz öncelikle, bumuaz- zam rekabetin tarihçesine de kısaca bir göz atalım. 1901 yılında kurulan River Plate ile 1905’te faaliyete geçen Boca Juniors arasındaki ilk randevu, 1913 senesinin 24 Ağustos gü- nünde gerçekleşti. Arjantin Ligi çatısı altında oynananmüsaba- kada gülen tarafsa, 2-1’lik skorla River olmuştu. İki kulüp de kurulduklarında Buenos Aires’in liman bölgesindeki La Boca semti civarında yer alıyordu ve bu komşuluk da bir çekişmenin temelinin oluşması için aslında yeterli sebepti. Her ne kadar sonrasında River Plate, şehrin kuzeyindeki Nunez semtine ta- şınsa da bu gelişme, iki kulübün birbirine karşıt biçimde konum- lanmasını çok daha net hale getirecekti. Zira La Boca semti, işçi sınıfıyla özdeşleşmiş bir semtken, Nunez semtindeyse üst sınıfların önemli bir ağırlığı vardı. Zaten bu relokasyon süreci sonrasında River Plate ülkede Los Millonarios, yani milyonerler olarak adlandırılır hale de gele- cekti. Dolayısıyla iki kulüp ara- Libertadores Kupası Superclasico’dan Güney Amerika şampiyonu çıktı Güney Amerika’nın kulüpler düzeyindeki en büyük organizasyonu olan Libertadores Kupası’nda bu sezon bir ilk yaşandı ve finalde Arjantin’in düşman kardeşleri River Plate ile Boca Juniors karşı karşıya geldi. İki maç sonunda ezeli rakibine 2-2 ve 3-1’lik skorlarla üstünlük sağlayan River, böylece dördüncü kez kıtasının en büyüğü oldu. Onur Erdem 106 107
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==