TamSaha 170. Sayı / Ocak 2019
FIFAKulüpler Dünya Kupası Real Madrid’den ikinci üçleme FIFA Kulüpler Dünya Kupası’nda gülen taraf bir kez daha Real Madrid oldu. Son üç sezonda peş peşe Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan Real Madrid, böylece Kulüpler Dünya Kupası’nda da ikinci bir üçlemeye imzasını attı. Onur Erdem eride kalan Aralık ayında 15’inci- sine Birleşik Arap Emirlikleri’nin ev sahipliği yaptığı FIFA Kulüpler Dünya Kupası’nda son yıllardaki gelenek yine değişmedi. Neydi bu gelenek? Genellikle Avrupa şam- piyonu olarak turnuvaya katılan takım, fazla zorlanmadan hedefe ulaşıyordu. Öyle ki son 11 turnu- vadan 10’unda bu senaryo işle- miş ve kupa Avrupa’ya gitmişti. Bu sefer de Real Madrid’in finalde ev sahibi ülke şampiyonu kon- tenjanından turnuvaya katılan El Ayn’ı fazla zorlanmadan 4-1’le geçmesiyle bu oran 12’de 11 olarak güncellendi. Aslında FIFA Kulüpler Dünya Ku- pası’nın gelmiş olduğu bu nokta, en başından beri turnuvaya olan ilginin düşük seviyelerde kalma- sının da sebebi olarak gösterile- bilir. Öyle ki, daha turnuva başlamadan, sonucu büyük ölçüde belli gibi… 1990’ların ortasında Bosman Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle birlikte Avrupa kulüpleri için yabancı sınırının gitgide esnemesi, üstüne üstlük bu kulüplerin yarışma, reklamve naklen yayın gelirleri açısından da dünyanın geri kalanına kıyasla adeta uçuşa geçmesi, futbol dünyasındaki hemen hemen bütün üst düzey oyuncuların Avrupa’da toplan- masına yol açmıştı. Bu dönüşümyaşanmadan önce de özellikle Güney Amerikalı birçok yıldızın Avrupa’da top koşturduğu bir gerçekti belki ama o günlerde bu isimlerin hari- cinde kendi ülkesinde, en kötü ihtimalle kendi kıtasında futbol oynayan çok sayıda Güney Ame- 132 133 G rikalı kaliteli oyuncu da vardı. Gü- nümüzdeyse artık neredeyse yaşı 18’in üzerinde olup biraz parlayan herkes Avrupa’nın yolunu tut- makta… Son Dünya Kupası’ndaki beş Güney Amerika temsilcisinin (Arjantin, Brezilya, Kolombiya, Peru ve Uruguay) kadrolarındaki 115 oyuncudan sadece 23’ü Güney Amerika kulüplerinin futbolcula- rıydı. Bir başka deyişle Güney Amerikalıların yüzde 80’i, kıtaları dışında oynamaktaydı. 1990 Dünya Kupası’ndaysa dört Güney Ameri- kalının (Arjantin, Brezilya, Kolom- biya ve Uruguay) kadrolarındaki 88 oyuncudan 37’si futbol hayatlarını kıtaları dışında sürdürmekteydi. Yani yüzde 42’si… Gitgide azalan rekabet Aradan geçen 28 sene içinde Güney Amerika futbolundaki ihracat ora- nının neredeyse iki katına çıkması, Avrupa kulüplerinin çok daha fazla güç kazanmasına, Güney Amerika- lıların da aynı hızla zayıflamasına yol açınca da iki kıta arasında ciddi bir rekabet yaşanma olasılığı git- gide azaldı. Bu durum, FIFA Kulüpler Dünya Kupası’nın selefi denebile- cek, 1960-2004 yılları arasında dü- zenlenen Kıtalararası Kupa’daki şampiyonluklara bakılarak daha da net görülebilir. 43 kez oynanan Kı- talararası Kupa’yı Güney Amerika takımları 22 defa kazanırken, Avrupa takımlarıysa 21 kez müzele- rine götürmüştü. Hatta 1995’te Bosman Yasası yürürlüğe girmeden evvel oynanan 33 finalde Güney Amerikalılar 20 defa gülerken, Avrupalılar 13 kez sevinmişti. Kıtalararası Kupa, özel teşebbüsler tarafından organize edilmekteydi. FIFA, 2000 yılına gelindiğinde buna alternatif olan, daha geniş kapsamlı bir turnuva organize etmek için kolları sıvayınca da ortaya, o günkü adıyla FIFA Kulüpler Dünya Şampi- yonası çıkmıştı. Brezilya’da düzen- lenen bu ilk turnuva dörderli üç grupta yer alan 12 takımla oynan- mıştı ve haliyle, Kıtalararası Ku- pa’daki gibi sadece Avrupa-Güney Amerika eksenine de hapsolmamış, diğer kıtalardan takımlara da dünya şampiyonu olabilmek içinmücadele etme hakkı tanınmıştı. Ne var ki, turnuva bu formatıyla, takvimde büyük sıkışıklık yara- tınca, uygulama bir müddet rafa kalkacaktı. Sonunda 2005 yılı için yeni bir düzene geçilmesine karar verildi. Ufak birtakımdeğişikliklerle günümüze kadar gelen bu sisteme göre grup aşaması kaldırılmış ve tekmaç eliminasyon usulüne geçil- mişti. Avrupa ve Güney Amerika şampiyonlarıysa turnuvaya yarı fi- nalde seri başı olarak gireceklerdi. Buna paralel olarak, Kıtalararası Kupa da 2004’te son kez oynandı. Açıkçası, yeni formatta FIFA Kulüp- ler Dünya Kupası’nın, eski Kıtalar- arası Kupa’dan çok da farklı bir görünüm sunması beklenmiyordu. Avrupa ve Güney Amerika temsilci- leri ilk etapta diğer kıtalardan gele- cek takımlarla formalite icabı birer maç oynayacak, sonra da finalde karşı karşıya geleceklerdi. Bu açı- dan turnuva, futbol izleyicisine farklı bir cazibe sunmuyordu. Ve her ne kadar 2005 ile 2006’da Sao Paulo ile Internacional’in kazandığı şam- piyonluklarla Güney Amerikalıların Avrupa ile rekabeti sürdürebilecek- leri hissiyatı oluştuysa da sonraki turnuvalardan biri hariç hepsini Avrupa takımları kazanınca, FIFA Kulüpler Dünya Kupası’na karşı duyulan ilgide de bırakın FIFA’nın beklediği türden bir artışı, ciddi bir azalma yaşandı. Avrupa dışından son şampiyon Corinthians Son istisna, 2012’de Corinthians’ın Chelsea’yi 1-0 yenip kupaya uzan- masıyla yaşanırken, o günden sonra Avrupa takımlarının bileği bükülmedi. Hatta Güney Amerika şampiyonlarının, bırakın Avrupalı- ları zorlamayı, zaman zaman diğer kıtalardan gelen rakiplerine karşı bile dikiş tutturamayarak finali göremedikleri oldu. FIFA şu sıralarda, turnuvanın daha fazla ilgi çekebilmesi için yeni bir format üzerinde planlar yapmakta. Buna göre turnuva her sene düzen- lenmektense dört yılda bir yapıla- cak, yaz başında oynanacak ve Kıtalararası Kupa’da Güney Amerikalıların son zaferini 2012 yılında Corinthians elde etmişti.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==