TamSaha 170. Sayı / Ocak 2019
bizimmaçlarımızı ya da idmanlarımızı izlediğini görmedim. Göz ucuyla takip ediyorlar ya da TV’den izliyorlardı sanırım. 10 yıllık sürenin sonunda 2017’de İstanbulspor’a transfer oldun ve amatörlükten profesyonel futbolculuğa geçiş yaptın. Transfer hikâyen nasıl gelişti? Ben bu hikâyeyi biraz komik buluyorum. Fenerbahçe’den gitmek istemiştim. Çünkü A takım olmaya- caktı. “Ne olacak?” diye düşünüyor- dum. 3. Lig’den bir İstanbul kulübü beni istedi. Ama benim amacım her zaman daha yukarılardı. TFF 1. Lig’den başlamak istiyor ve kendime de inanıyordum. O kulübe gittiğimde tesislerin durumu parlak değildi. Futbolcular konteynerde kalıyordu. Yazın sıcağında suni çimde idman yapıyorlardı. Henüz imza atmadığım için geri döndüm. Bütün arkadaşlarım takım bulmuştu ama acele etmiyordum. Bir yandan da ne yapacağımı düşünüyordum çünkü transfer sezonu da geçiyordu. O dönemde kendi kendime antrenmanlarımı sürdürüyordum. Fenerbahçe’den de ayrılmıştım. Bir telefon geldi. İstanbulspor’dan Furkan Sarıalioğlu ağabey arıyordu. Başkanımızın yar- dımcısı… “Duhan biz seni tanıyoruz. Seni bir görmek istiyoruz” dedi. İstanbulspor’dan aradıklarında çok şaşırdım. 1. Lig tam istediğim kulvardı. Nasıl oldu diye çok şaşırdım. Çünkü bizimgözümüzü korkutuyorlardı. “Gidip bir yerden başlayın. İsten 2. Lig, ister 3. Lig olsun, mutlaka başlayın” diyorlardı. Hayır, ben Fenerbahçe altyapısında oynamışım, 1. Lig’den nasıl başlayamam? Bu kadar emek nasıl boşa gider? Eğitim aldıysam iyi yerden başlamalıyım. Kendi kafamda bu şekilde oluşturmuştum düşüncemi. İstanbulspor’a geldiğimde çokmutlu oldum. O dönemki teknik direktörümüz Yalçın Koşukavak’ın bana ilgisi çok farklıydı. Üstümde bu şekilde durulacağını hiç düşünmemiştim. Keşke bir sezon önce İstanbulspor’a gelseymişim. Tabiî her şey nasip. Geçen sezon ilk kez geldiğin İstanbulspor’da fazla şans bulamadın ve sezonu 8maçla tamamladın. Ancak bu sezon senin için işler değişti ve çok iyi bir grafik yakaladın. Bu performans artışını ve istikrarı neye bağlıyorsun? Öncelikle şunu söyleyeyim; geçen sene ben çok fazla forma şansı buldum ancak bazı sıkıntılar yaşadımve o yüzden devam edemedim. Ama bu sezon kendimi daha fazla futbola verdim. Kulüp bana çok destek oldu. Aslında benim için futboldan ziyade onların bana destekleri çok önemliydi. Bana karşı sadece futbolda değil, özel hayatımda da çok fazla yardımcı oldular. Başta Furkan Sarıalioğlu ağabey ve Yalçın Hocam çok yardımcı oldu. Bu sene çok daha farklı bir kulvardayım. Şu an her şey çok iyi. Daha da güven geldi. İnşallah daha da iyisi olur. Teknik direktörünüz Fatih Tekke çok önemli bir futbol adamı. Kendisi ile nasıl bir ilişkin var? Hocanın adını ilk duyduğumda çok heyecanlanmıştım. Türkiye’nin en önemli golcülerinden birisi. Bize ne öğretecek, bizi nasıl karşılayacak diye çok heyecanlan- dım. O sırada Fransa’da, Ümit Millî Takım’la beraberdim. Haberi orada almıştım. Fatih Hoca üzerimizde duruyor. Bizimle sürekli konuşuyor. Çok iyi bir insan. Futbolculuk, antrenörlük bir kenara iletişimi çok iyi. Yardımcı antrenörler de öyle. Abdullah Yaban, Volkan Bekiroğlu, Salih Tekke, Mehmet Polat Hocalarımız sürekli üzerimizde duruyor. Kendileriyle sürekli iletişimhalindeyim. Bana ne yapmamgerektiğini anlatıyorlar. Hata yaptığım zamanlar oluyor ama gelişmem için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. İstanbulspor son yıllarda sıçrama yaptı ve eski günlerine dönmek için çok çabalıyor. Kulübün yapısına bakarak sen bu durumu nasıl değerlendiriyorsun? Bence en iyi yönetilen kulüplerden birisiyiz. Oyunculara bakış açısı olarak, işleyiş olarak çok iyi yönetiliyoruz. Kulüp 2. Lig’den çıktı ve geçtiğimiz sezon 1. Lig’de ivme yakaladı. Zaman zaman inişler yaşadığımız doğru. Ancak hocamız yeni, oyuncuların bir kısmı değişti ve yeni bir sistemyakalamaya çalışıyoruz. Biraz zamana ihtiyacımız var. Sezonun ikinci yarısını çok iyi geçireceğimizi düşünüyor, Play-Off’a kalacağımıza inanıyorum. Mehmet Zeki Çelik, Okan Kocuk gibi genç oyuncular bu takımdan AMillî Takım’a yükseldi. Mehmet Fransa’nın Lille takımına transfer oldu, Okan da Bursaspor’a döndü. Bu iki oyuncunun başarısı sizi nasıl etkiliyor? Geçen sezon biz de onlarla beraber oynuyorduk. İkisi de çok değerli oyuncular. Zeki’nin AMillî Takım’a yükselmesi ve Fransa’ya gitmesi bizi de teşvik ediyor. Aynı yerlerden geldik. Neden biz de başarmayalım? Ben Fenerbahçe’deyken de Zeki ile uzun yıllar hep karşılıklı oynamış- tık. Bunlar teşvik edici şeyler. Çok güzel örnekler. Açıkçası bu örnekleri görünce, “Biz neden yapamayalım” diyorum. AMillî Takımdemişken, bugüne kadar ikisi U16, biri U20 olmak üzere üç kez Millî Takımlara çağrıldın. U20 ile Toulon Turnuvası’nda oynadın. Ay-yıldızlı formayı terletmek nasıl bir duygu? Millî Takım çok farklı bir kulvar. Orada harika bir ortamvar. Millî Takım formasını giymek, o havayı solumak kelimelerle kolay kolay anlatılamaz. Millî Takım oyuncusu olmak biz Türk çocukları için büyük onur. Karşılıklı oynadığım arkadaş- 80 “ 10 yıl boyunca altyapının antrenmanına gelen teknik direktör görmedim. “Sizi takip ediyorlar, şöyle yapıyorlar, böyle yapıyorlar” diyorlardı ama ben hiçbir Fenerbahçe A TakımTeknik Direktörünün gelip bizimmaçlarımızı ya da idmanlarımızı izlediğini görmedim. Göz ucuyla takip ediyorlar ya da TV’den izliyorlardı sanırım. “ İstanbulspor’da geçen sene çok fazla forma şansı buldum ancak bazı sıkıntılar yaşadımve o yüzden devam edemedim. Ama bu sezon kendimi daha fazla futbola verdim. Kulüp bana çok destek oldu. Aslında benim için futboldan ziyade onların bana destekleri çok önemliydi. 81
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==