TamSaha 171. Sayı / Şubat 2019

Ülkemi seviyorum. Bana göre burası dünyanın en güzel yeri. Doğduğun şehrinmeşhur takımı FC Nantes’tan sonra yolun Akyazıspor ile nasıl kesişti? Futbolla Fransa’da tanıştım. Futbolcu olmak babamın içinde ukde kalmıştı. Bu konuda önümü açtı. Onun emeği çoktur bende. 6 yaşından 12 yaşına kadar FC Nantes altyapısında oynadımki, o zamanlar gerçekten Avrupa’nın en iyi altyapılarından biriydi. Zordu o kulübün çatısı altına girmek. Babam, 27 yıl sonra Türkiye’ye dönmek istedi. Çünkü artık vatanımızı çok özlemişti. Ama FC Nantes’daki altyapı sorumluları beni bırakmak istemedi. Geleceğimle ilgili planları olduğunu söylediler ama babam yaşımnedeniyle izin vermedi. 12 yaşındayken Türkiye’ye döndüm. Sakarya’da Akyazıspor’da oynamaya başladım. Akyazıspor’dan şehrin takımı Sakaryaspor’a transferini ve resmi olarak profesyonelliğe geçiş serüvenini anlatır mısın? Akyazıspor’da oynarken rahmetli hocamMustafa Kanberler bana o sene Millî Takım için karma seçmelerine gideceğimi söyledi. Bölge karmasına gittim. Orada rahmetli Aykut Yiğit Hoca, orta saha yerine stoper oynattı beni. Beni seçti ve Sakaryaspor’a aldı. Kendisi kulübün de genel menajeriydi. Sakaryaspor o zaman 2. Lig’deydi. O yıl genç takımda oy- nadım. Okul takımı, Millî Takımlar derken o yıl çok yoğun geçti. A takımla da idmanlara çıkıyordum yavaş yavaş. 15 yaşındaydım o zaman. O yıl takımotobüsü kaza yaptı. Aykut Hoca da orada vefat etti. Allah rahmet eylesin. Sonraki sezon 17 yaşındayken A takımında oynamaya başladım. Coşkun De- mirbakan A takıma çıkarmıştı beni. Yaklaşık 11 sene önce, 2007-2008 sezonunun ardından Antalyaspor ile Spor Toto Süper Lig’e yükselme başarısı gösterdin ve o günden beri “ 32 33 Fransa’daki okulların en büyük farkı, her mahallenin bir okulu ve okullarında da spor salonu var. Salonlarda çok etkinlik olurdu. Voleybol, basketbol, masa tenisi, futsal turnuvaları ve çeşitli organizasyonlar olurdu. Fransa’yı özlüyor musun derseniz, inanın hiç aramıyorum. Ülkemi seviyorum. Bana göre burası dünyanın en güzel yeri. 6 yaşından 12 yaşına kadar FC Nantes altyapısında oynadım. Avrupa’nın en iyi altyapılarından biriydi. BabamTürkiye’ye dönmek istediğinde FC Nantes’daki altyapı sorumluları beni bırakmak istemedi. Ama babamyaşımnedeniyle izin vermedi. 12 yaşındayken Türkiye’ye döndüm. Sakarya’da Akyazıspor’da oynamaya başladım. Akyazı’nda oynarken Aykut Yiğit Hoca beni hembölge karmasına hemde Sakaryaspor’a seçti. Okul takımı, Millî Takımlar derken o yıl çok yoğun geçti. A takımla da idmanlara çıkıyordumyavaş yavaş. 15 yaşındaydımo zaman. 17 yaşındayken de A takımında oynamaya başladım. Coşkun Demirbakan A takıma çıkarmıştı beni. “ “ “ Ben, bir kulağından girsin, diğer kulağından çıksın tarzı bir insan değilim. Gördüğümü öğrenmeye çalışan ve hatalardan ders alan bir insanım. Takım arkadaşlarımı izler, neyi iyi yapıyorlarsa kendime katmaya çalışırdım. Öğrenmenin, gelişmenin yaşı yok. Bunu hâlâ da yapıyorum. “Oldum” dedinmi bırakacaksın. İnşaatlarda işçilik yaptı. Dört erkek, bir kız olmak üzere beş kardeşiz. Dördümüz Fransa’da doğdu. En ufak kardeşimse Türkiye doğumlu. Fransa’da nasıl bir mahallede yaşıyordunuz? Türk olmanın zorluklarını yaşadınız mı? İşçi sınıfının olduğu bir mahallede yaşıyorduk. Arkadaşlarım ise genelde Türk’tü. Oturduğumuz mahallede Senegalliler, Araplar da vardı. Yani Müslümanlar bir arada yaşıyorduk. Tabiî Fransız komşularımız da vardı. Okul hayatınız nasıl geçti? Fransa’da nasıl bir okulda eğitim aldın? Erken yaşta anaokuluna başladım. Kardeşimle beraber gittik. Annem ev hanımıydı. Bizi okula o bırakıyordu. İlkokulu Fransa’da tamamladım. Haftada bir gün Türkçe öğretmeni geli- yordu okulumuza. Türkler o gün okula geliyor, bizlere Türkçe öğretiyordu. Amaç, Türkçeyi unutmamamızdı. Zaten evde Türkçe konuşuyorduk. Araplara da Arapça öğretmeni geliyordu. Ama dışarıda mecburen Fran- sızca konuşuyorduk. Ortaokul 1. sınıftan sonra Türkiye’ye taşındık. Fransa’daki okulların en büyük farkı, her mahallenin bir okulu ve okullarında da spor salonu var. Salonlarda çok etkin- lik olurdu. Voleybol, basketbol, masa tenisi, futsal turnuvaları ve çeşitli organizasyonlar olurdu. Fransa’yı özlüyor musun derseniz, inanın hiç aramıyorum.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==