TamSaha 172. Sayı / Mart 2019

sında kalarak 1. Lig’e çıkamasa da ertesi sezon hedeflediği başarıya ulaşacak, Şenol Güneş de bu süreçte 18maçta forma giyerek takımının yükselişine katkıda bulunacaktı. 1. Lig’de yer aldığı ilk sezonu ısınma devresi olarak geçiren Trabzonspor, hemen ardından Türk futbolunda bir ihtilâli gerçekleştirerek şampi- yonluğu ilk defa İstanbul dışına taşıyacak ve 1975-76 sezonunu zaferle tamamlayacaktı. Şenol Güneş de Şenol, Turgay, Necati, Kadir, Cemil diye başlayan ve artık ezbere sayılan kadronun en önemli dişlilerinden birisiydi. Bordo-mavili takım ertesi sezon da şampiyon- lukla kucaklaşarak başarısının tesadüfi olmadığını gösterecek, üstelik ertesi sezon şampiyonluğu 1 puan farkla Fenerbahçe’ye kaptır- dıktan sonra üst üste üç kez daha şampiyon olarak Türk futbolunun büyükleri arasına adını bir daha çıkartılmamacasına kazıyacaktı. Şenol Güneş bu arada Cemil Usta’nın futbolu bırakmasının ardından takımkaptanlığını da üstlenmişti. Trabzonspor, 1983-84 sezonunda bir kez daha şampiyon olurken, Şenol Güneş yine takımın kaptanı ve kalecisi olarak başrollerdeydi. 1972 yılında başladığı Trabzonspor kariyerini 1987 yılında noktalayan Şenol Güneş, bu süreçte 6 lig şampi- yonluğu, 6 Cumhurbaşkanlığı, 3 Türkiye ve 3 Başbakanlık Kupası kazanırken, pek çok takımın hayalinde bile göremeyeceği bir koleksiyona da sahip oluyordu. Şenol Güneş’in 1978-79’da şampi- yonlukla sona eren sezonda elde ettiği kişisel rekoru da hatırlatmak gerekir. O sezon oynanan 30maçın tamamında 90 dakika forma giyen Güneş, kalesinde sadece 7 gol görmüştü. Bu sırada Türk spor tarihinde 1. Lig’de (Bugünün Süper Lig’i) 1112 dakika süreyle kalesini gole kapatarak kırdığı rekora hâlâ yaklaşabilen bir kaleci çıkmadı. Şenol Güneş 17 Eylül 1978’de Fener- bahçe’den 80. dakikada gol yedik- ten sonra, 18 Şubat 1979’da Adana Demirspor maçının 20. dakikasına kadar kalesinde gole geçit vermemişti. Trabzonspor’un ligde fırtına gibi estiği yıllarda Millî Takımımızın kapıları da bordo-mavili oyuncu- lara ardına kadar açılmıştı. O kapı- dan geçen oyuncuların başında da Şenol Güneş geliyordu. Millî Takı- mımızın kalesini ilk olarak 31 Ekim 1976’da oynanan Malta maçında koruyan Şenol Güneş, 31 kez sırtında taşıdığı ay-yıldızlı kaleci kazağına, 25 Mart 1987’de Demokratik Almanya’yı 3-1 yendiğimiz maçta veda edecekti. Teknik adamlık kariyeri Futbolu bıraktıktan sonra da oyu- nun içinde kalmaya devam eden Şenol Güneş, teknik adamlık kari- yerine de Metin Türel’in yardımcısı olarak Trabzonspor’da başladı. Güneş, Türel’in ayrılmasından sonra takımı devraldı. Teknik adamlık kariyerinde Boluspor, İstanbulspor, Antalyaspor, Sakaryaspor, FC Seul, Bursaspor ve Beşiktaş’ta görev alan Şenol Güneş, Trabzonspor’la 1995 ve 2010 yıllarında Türkiye Kupası’nı, 1995 ve 2010 yıllarında Süper Kupa’yı, 1994 yılında da Başbakan- lık Kupası’nı kazandı. Güneş’in teknik direktör olarak şampiyonluk hasreti ise Beşiktaş’ta sona erdi. Şenol Hoca, siyah-beyazlı takımın başında 2015-2016 ve 2016-2017 sezonlarında üst üste iki defa lig şampiyonluğuyla kucaklaşırken, takımına 2017 yılında UEFA Avrupa Ligi’nde çeyrek final oynattı, 2018 yılında ise UEFA Şampiyonlar Ligi’nde Son 16 Turu’nu gördü. Uzakdoğu’da tarihi zafer Şenol Güneş’in teknik adam olarak yaşadığı en büyük başarı, aynı zamanda Türk futbol tarihinin en önemli zaferi olarak tarih kayıtla- rına geçti. 2000 yılının Ağustos ayında Millî Takımımızın başına geçen Şenol Güneş, ay-yıldızlı ekibi 48 yıl aradan sonra Dünya Kupası finallerine taşımakla kalmayacak, Japonya-Güney Kore ortaklığındaki organizasyonda dünya üçüncülüğü apoletini de omuzlarına asacaktı. Şenol Güneş yönetimindeki Millî Takımımız, İsveç, Slovakya, Make- donya, Moldova ve Azerbaycan’la eşleştiği eleme grubunu ikinci sırada tamamladıktan sonra baraj maçlarında Avusturya’yı 1-0 ve 5-0’lık galibiyetlerle saf dışı bırakıp 48 yıl aradan sonra tarihinde ikinci kez Dünya Kupası finallerine gidiyor ve Uzakdoğu’da bir tarih yazıyordu. C Grubu’nda Brezilya, Kosta Rika ve Çin’le eşleşip ilkmaçında Brezilya’ya 2-1 yenilenmillîlerimiz, Kosta Rika ile berabere kaldıktan sonra Çin’i 3- 0 yenerek çeyrek finale yükseli- yordu. Ev sahiplerinden Japonya’yı 1-0 yenenmillîlerimiz, çeyrek fi- nalde Senegal’i altın golle alt edip yarı finale yükseliyor ancak ikinci kez karşılaştığı Brezilya’ya 1-0 yeni- lince final şansını yitiriyordu. Millî Takımımız, ev sahiplerinden Güney Kore ile oynadığı üçüncülükmaçını 3-2 kazanacak ve Uzakdoğu’da bir destan yazacaktı. 2002 Dünya Kupası üçüncülüğü, bize tarihimizde ilk kez Konfede- rasyonlar Kupası’na katılmanın kapılarını da açmıştı. Millîlerimiz, Fransa’da düzenlenen kupaya da Şenol Güneş yönetiminde gidiyor ve oradan da üçüncülükle dönüyordu. Gruptaki ilkmaçında ABD’yi 2-1 yenen ay-yıldızlılar, ikinci maçında Kamerun’a 1-0 yenildikten sonra Brezilya ile 2-2 berabere kalarak yarı finale yükseliyor, yarı finalde ev sahibi Fransa’ya 3-2 yenilip finali kaçırsa da Kolombiya’yı 2-1 mağlup ederek tarihi bir üçüncülük daha kazanıyordu. Millî Takım’ın başındaki ilk döne- minde elde ettiği başarılar, Şenol Güneş’in 2002 yılında UEFA tarafın- dan “Yılın Teknik Direktörü” seçil- mesini de sağlamıştı. Bugüne kadar çalıştırdığı tüm takımlarda oyuncularının perfor- manslarını birkaç gömlek yukarı taşımayı başaran, oyunu şahısların değil takımın üzerine kuran ve ortaya hem oynayanın hemde izleyenin keyif aldığı bir futbol çıkartan Şenol Güneş’e Millî Takımımızın başındaki ikinci döneminde de başarılar diliyoruz. 16 17

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==