TamSaha 173. Sayı / Nisan 2019
calarımızın üzerimdeki emeği çoktur. Yaş kategorilerinde sürekli takımkaptanlığı yaptığım için kendileriyle çok yakın diyaloglarım olurdu. Hâlâ da görüşmeye devam ediyoruz. Benimle ilgilenmeyi sür- dürüyorlar. Altyapıdan A takımlara çıkmak gerçekten çok zor bir iştir ama sağ olsunlar o süreçte ellerini omuzumuzdan hiç eksik etmediler. Ben de onları mahcup etmediğimi düşünüyorum. Altyapıdan çıkmak zor dedin. Gerçekten de öyle… Futbola birlikte başladığın pek çok oyuncu bugün futbol sahnesinden çekilmiş durumda ama sen hemBeşiktaş’ta hemde Millî Takımlarımızda forma giyiyorsun. Seni diğerlerinden ayıran ve bugüne taşıyan farklar nelerdi? Bence futbolcu olabilmenin yüzde 90’ı çalışmak… Çalışırken asla pes etmemek, hayatından fedakârlıklar yapmak, mesela arkadaşların gezip tozarken bile işine odaklanmak veya dinlenmek… Ben böyle bir çocuktum. O yaşta bunu nasıl idrak edebiliyordun? Futbolcu olmamgerektiğini düşü- nüyordumve küçük yaşlarda A takımla idmanlara çıkmaya başlamıştım. Abilerimiz bize öğütler veriyordu. Onların hayatlarını takip ediyordum. Okuduğumkitaplardan, izlediğim televizyon programların- dan da nasıl yaşamamgerektiğini biliyordum. Sağ olsun babamda bu konularda bilgilidir. Bana her zaman çalışmanın, beslenmenin ve dinlen- menin ne kadar önemli olduğunu anlatırdı. Evet, çocuksunuz ve arka- daşlarınız gezerken veya oynarken siz de onlarla birlikte olmak istiyor- sunuz ama diğer yandan da meslek olarak seçtiğiniz futbolun gerekle- rini yerine getirmek zorundasınız. Ama altyapıdan çıkmanın asıl zor- luğu başka. Hak edenden çok hak etmeyenlerin değer gördüğü za- manlara çok şahit oldum. Sen ne kadar iyi olursan ol, bir başkası önüne geçebiliyor. Dışarıdan para ödenerek getirilen oyuncu ne yazık ki altyapıdan yetişen bir oyuncuya tercih ediliyor. Bunu neredeyse bütün kulüplerde görüyoruz. Mesela ben 16-17 yaşlarında A2’de oynuyor, A takımla idmanlara çıkıyordum. O dönemde A takımda oynayabilecekken, bahsettiğimbu mesele nedeniyle forma giymem bir sezon ileriye atmıştır. Eskişehirspor’la çıktığın ilk Süper Ligmaçını hatırlıyor musun? Omaç öncesinde neler hissetmiş, nasıl hazırlanmış ve maç içinde neler yaşamıştın? Başakşehir maçıydı… Samet Ay- baba Hocamız zaten öncesinde kupa maçlarında beni oynatmıştı. İlk geldiği günden beri bana, “Çalış- mana dikkat et, kendine iyi bak, her an oynayabilirsin” demişti. Başak- Futbolculuğu bir meslek olarak seçmeye ilk olarak ne zaman karar verdin? 13-14 yaşlarındaydım. Ba- bamın işleri bozulmuş ve İstanbul’dan dönmüştü. İki çocuk büyütüp aileyi ge- çindirmek kolay iş değildi. Bunun okulu ayrı masraf, antrenmanı ayrı masraf. Çocuklar bir şey gördükle- rinde istiyor. Ben de mese- lenin farkına o yaşlarda varmış, futbolcu olmamge- rektiğini anlamıştım. Kendi kendime, “Ailembenim için bunca fedakârlık yapıyor, benimde onlara destek olmamgerekiyor” demiş- tim. Küçücük yaşta bunları düşünmeye başlayınca ço- cukluk dönemim çok hızlı geçti. O yaşlarda “İnşallah futbolcu olurum” niyetiyle çok fazla çalıştım. Profesyonel futbolcu olunca hayatınızda neler değişti? Yaşadığımız hayat aynı aslında. Dört sene önce de büfemiz vardı, hâlâ var. Dört sene önce abimora- daydı, hâlâ orada. Hayatım- daki tek fark, benim Eskişehir’de değil de İstan- bul’da yaşıyor olmam. Zaten Eskişehir’deyken de bir süre tesislerde kalmış son senemde ise ayrı eve çıkmıştım. Peki, eğitimini nereye kadar sürdürebildin? Anadolu Lisesi’ndenmezun oldum. İngilizcem fena değil. Üniversiteye açıktan kaydoldum çünkü devam edemeyeceğimi biliyordum. Rahat olduğumbir dönem- de sınava girip, üniversiteye de devam edeceğim. Türk futbolunun kilometre taşlarından birisi olan Eskişehirspor’un senin için ne anlam ifade ettiğini anlatır mısın? Eskişehirspor tarihi, başa- rıları ve örnek taraftarıyla bence Anadolu’nun en büyük kulübü. Ben de o ta- raftarın arasından geldim. Babam tribünlerde yer almış, Eskişehirspor ca- miasında çok sevilen birisi- dir. Bazen onunla, bazen de onun beni emanet ettiği abilerle birlikte deplasman- lara giderdim. Deplasman- larda çok fotoğrafımvardır. Eskişehirspor’un bendeki yeri çok ayrıdır. Buralara geldiysemde 9 yaşından bu sezonun başına kadar formasını giydiğimEskişe- hirspor sayesindedir. Üzerinde emeği olan teknik adamlara gelirsek… Serkan Topkaya, Emre Öz- bayer, Berkant Ongan Ho- “ 50 51 13-14 yaşlarındaydım. Babamın işleri bozulmuş ve İstanbul’dan dönmüştü. İki çocuk büyütüp aileyi geçindirmek kolay iş değildi. Bunun okulu ayrı masraf, antrenmanı ayrı masraf. Çocuklar bir şey gördüklerinde istiyor. Ben de meselenin farkına o yaşlarda varmış, futbolcu olmamgerektiğini anlamıştım. Futbolcu olabilmenin yüzde 90’ı çalışmak… Çalışırken asla pes etmemek, hayatından fedakârlıklar yapmak, mesela arkadaşların gezip tozarken bile işine odaklanmak veya dinlenmek… Evet, çocuksunuz ve arkadaşlarınızla birlikte olmak istiyorsunuz ama diğer yandan da meslek olarak seçtiğiniz futbolun gereklerini yerine getirmek zorundasınız. “ Altyapıdan çıkmanın asıl zorluğu başka. Hak edenden çok hak etmeyenlerin değer gördüğü zamanlara çok şahit oldum. Dışarıdan para ödenerek getirilen oyuncu ne yazık ki altyapıdan yetişen bir oyuncuya tercih ediliyor. 16-17 yaşlarında A takımda oynayabilecekken, bahsettiğim bumesele nedeniyle forma giymem bir sezon ileriye atmıştır. “
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==