TamSaha 174. Sayı / Mayıs 2019

federasyonlardan da henüz ulusal bir kupa organize etmeye başlamamış olanlara, Kupa Galipleri Kupası’na temsilci gönderebilmeleri için bir an evvel kendi ulusal kupalarını düzenleme talimatı da veriyordu. Türkiye Kupası’nın 1962-63 sezonuyla birlikte oynanmaya başlamasının altında yatan başlıca sebeplerden biri de buydu. Kupa Galipleri Kupası, organizasyon sorunlarının da çözülmesinin ardından 1999 yılına kadar, format değişikliği yaşamadan oynanacaktı. Barcelona, 1979, 1982, 1989 ve 1997’de kazandığı dört şampiyonlukla, bu kupayı müzesine en çok götüren takım olacaktı. Anderlecht, Milan, Chelsea ve Dinamo Kiev de ikişer şampiyonlukla, Barcelona’dan sonra bu kupadaki en başarılı ekipler olarak ön plana çıkacaktı. UEFA’nın 1972 yılında UEFA Süper Kupası’nı oynatmaya başlaması ve bu kupada, Şampiyon Kulüpler Kupası ile Kupa Galipleri Kupası’nı kazanan takımların karşı karşıya gelmesi de hiç kuşkusuz Kupa Galipleri Kupası’nın prestijini bir kat daha arttırmıştı ve bu uygulamayla birlikte artık çoğu kişi, Kupa Galipleri Kupası’nı kısaca “Kupa 2” olarak adlandırmaya başlamıştı. Kupa Galipleri Kupası’nın en önemli dezavan- tajıysa, ülkesinde sezonu hem lig hemde kupa şampiyonluğuyla kapatan takımların, bir sonraki sezon Şampiyon Kulüpler Kupası’na katılması ve o ülkelerden Kupa Galipleri Kupası’na, ulusal kupayı finalde kaybeden takımların katılmasıydı. Bazı yıllarda bu durumnedeniyle Kupa 2, fazla yarışmacı bir kimliğe sahip olamamış hatta bazen kupanın son şampiyonu konumun- daki ekipler bile Şampiyon Kulüpler Kupa- sı’na gitmişti. 1997-98 sezonuyla birlikte UEFA’nın, Şampiyonlar Ligi’ne, ülke puanı sıralamasında ilk sekiz içinde yer alan ligle- rin ikincilerinin de katılacağını açıklamasıyla birlikte bu sorun bir kat daha artacaktı zira ligde ilk ikide yer alan takımların ulusal kupa finalinde de karşılaşmaları halinde Kupa Galipleri Kupası’na kimin katılacağı iyice tartışmalı bir hal alacaktı. UEFA’nın, Şampiyonlar Ligi’ni daha da genişletme ve 1999-2000 sezonundan itibaren üç ülkeden dörder, üç ülkeden de üçer katılımcı almayı planlamasıyla birlikte de Kupa Galipleri Kupası önemini tamamen yitirme noktasına geliyordu. NitekimUEFA da 1999 sonundan itibaren Şampiyonlar Ligi’nin yaşayacağı genişlemeyi düşünerek, 1998-99 sezonunun, Kupa Galipleri Kupası’nın son sezonu olmasına karar verecekti. 39. ve son sezonda kupayı müze- sine götüren tarafsa, finalde Mallorca’yı 2-1 mağlup etmeyi başaran Lazio olacaktı. TÜRKİYE’NİN İLK TEMSİLİ Fenerbahçe yarı finalin kıyısından döndü TÜRK TAKIMLARININ KARNESİ Dört kez çeyrek final gördük Türkiye’nin Kupa Galipleri Kupası’ndaki ilk temsilcisi, 1963’teki ilk Türkiye Kupası’nı kazanan taraf olmayacaktı. Zira bu kupayı kazanan Galatasaray, aynı zamanda ligde de şampiyon olmuş ve haliyle Şampiyon Kulüpler Kupası’na gitme hakkını elde etmişti. Dolayısıyla kupayı finalde Galatasaray’a kaybeden Fenerbahçe, kurallar gereği Kupa Galipleri Kupası’na katılacak takım oluyordu. Sarı-lacivertliler, 1963-64 sezonunda bu kupadaki ilk turda Romanya’nın Petrolul takımıyla eşleşirken İstanbul’daki ilkmaçı 4-1 kazanıyor ve Ploieşti’deki rövanşı tek golle kaybetse dahi bir üst tura yükseliyordu. İkinci turdaysa Kuzey İrlanda’nın Linfield takımıyla eşleşen Fenerbahçe, yine İstanbul’da oynadığı ilkmaçı 4-1 kazanmayı başarmıştı. Belfast’taki rövanştaysa Linfield 2-0 galip geldiyse de çeyrek final vizesini alan taraf sarı-lacivertliler oluyordu. Fenerbahçe’nin çeyrek finaldeki rakibiyse Macaristan’ın MTK ekibiydi. Bu kez ilkmaç Budapeşte’de oynanıyor ve gülen taraf, 2-0’lık skorla Macarlar oluyordu. İstanbul’daki rövanş- taysa Fenerbahçe 3-1 galip geliyordu ve henüz deplasman golü kuralı olmadığından dolayı, tarafsız sahada üçüncü bir maç oynamak icap ediyordu. Roma’daki söz konusumücadeleyi ise MTK, bitime dört dakika kala bulduğu tek golle kazanıyor ve adını yarı finale yazdıran taraf oluyordu. 1963-64 sezonunda Fenerbahçe’nin ilk kez ülkemizi temsil ettiği ve çeyrek final oynadığı bu turnuvada, daha sonraları da Türk takımları üç kez bu seviyeye gelecekti. 1969-70 sezonunda Göztepe, ilk turda US Luxembourg, ikinci turda da Cardiff City’yi eleyerek adını çeyrek finale yazdırmış ancak bu aşamada, AS Roma’ya 0-0 ve 0-2’lik skorlarla elenmekten kurtulamamıştı. 1974-75 se- zonunda da ilk turda İrlanda’nın Finn Harps, ikinci turdaysa İskoçya’nın Dundee United ekiplerini saf dışı bırakan Bursaspor, adını son sekize yazdır- mayı başarmıştı. Ancak yeşil-beyazlılar, çeyrek fi- nalde 0-1 ve 0-2’lik skorlarla Dinamo Kiev engeline takılıyordu. Sovyet ekibi, daha sonrasında kupayı da müzesine götürecekti. Uzunca bir süre sonra, 1991-92 sezonuna gelindiğinde de Galatasaray, Kupa Galipleri Kupası’nda çeyrek final görecekti. İlk turda Demokratik Almanya’nın son kupa fina- listi olan ve Almanyaların birleşmesi sonrasında Almanya adına kupaya katılan iki takımdan biri konumundaki Stahl ile eşleşen Galatasaray, raki- bini fazla zorlanmadan 2-1 ve 3-0’lık skorlarla saf dışı bıraktıktan sonra ikinci turda da Çekoslovak- ya’dan Banik Ostrava ile eşleşmiş ve İstanbul’daki ilkmaçta rakibine tek golle mağlup olmasına kar- şın deplasmanda 2-1 galip gelerek çeyrek finaldeki yerini almıştı. Bu turdaysa Almanya’nın diğer tem- silcisi Werder Bremen ile eşleşen sarı-kırmızılılar, ilkmaçı deplasmanda 2-1 kaybetmelerinin ardın- dan, İstanbul’da yoğun kar yağışı altında oynanan rövanşta golsüz beraberliğe razı olunca kupaya veda etmek zorunda kalmışlardı. Kupa 2’de çeyrek final gören Fenerbahçe Son şampiyon Lazio 34 35

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==