TamSaha 176. Sayı / Temmuz 2019

büyük bir coşkuyla yaşayacak. 20 yıl önce kendi evindeki finalde Brezilya’yı 3-0 yenerek ilk dünya şampiyonluğuyla buluşan Fran- sa’nın kaptanı Didier Deschamps o gün ellerinde yükselen kupayı bu defa teknik direktör olarak kucaklayacak ve hemen ardından da oyuncularının ellerinde yüksele- rek bir zafer anınınmutluluğunu doya doya tadacak. Rusya’daki Dünya Kupası’nda grup aşamasından Avustralya’yı 2-1, Peru’yu 1-0 yenip, Danimarka ile golsüz berabere kalarak ilk sırada çıkan, son 16 turunda Arjantin’i 4-3, çeyrek finalde Uruguay’ı 2-0, yarı finalde Belçika’yı 1-0 ve finalde de Hırvatistan’ı 4-2 mağlup ederken, Hugo Lloris - Benjamin Pavard, Raphael Varane, Samuel Umtiti, Lucas Hernandez - Kylian Mbappé, Ngolo Kante, Paul Pogba, Blaise Ma- tuidi - Antoine Griezmann, Oliver Giroud on birini hiç bozmayan Fran- sızlar, kupanın ardından çıktıkları 9 maçta da ‘şampiyon’ duruşlarını fazla bozmadı. İki kez Almanya, iki kez Hollanda, iki kez İzlanda, birer kez de Uruguay, Moldova ve Bolivya ile karşılaşan Horozlar, bu süreçteki tek yenilgilerine 2-0’lık skorla Hollanda karşısında uğradı. İşte böylesine bir kazanma gelene- ğine sahip, ‘son dünya şampiyonu’ unvanlı, tüm oyuncuları kendi mevkilerinin ilk sıralarına aday gösterilen ve değeri 1 milyar euroyu bulan bu takım, 8 Haziran 2019 günü Konya’da Millî Takımımız karşısında diz çöktü. Hemde ne diz çöküş… Belki de tarihlerinde ilk defa rakip kaleye isabetli tek şut atamadan ve kalecileri Hugo Lloris sayesinde ağır bir hezimete uğra- maktan kurtularak… Bizim cephe- mizde bu zaferi tarihin altın sayfalarına geçiren şeyse sadece rakibin gücü değil, aynı zamanda Fransa karşısında ilk kez kazanıyor olmamızdı. Evet, ilki 1955’te olmak üzere altı defa karşı karşıya geldiği- miz Fransa önünde sadece bir bera- berlik alabilmiş, beş defa yenilirken, atabildiğimiz üç gole karşılık kale- mizde 15 gol görmüştük. Ama 8 Ha- ziran 2019’daki 2-0’lık zafer ve o zaferi getiren oyun, tümgeçmişe sünger çektirecek asaletteydi. Zaferin hazırlığı Şimdi maçın öncesindeki kamp sürecine dönerek zafere giden yolun taşlarına daha yakından ba- kalım. Şenol Güneş yönetimindeki Millî Takımımız, EURO 2018 eleme- lerine deplasmandaki Arnavutluk ve içerideki Moldova galibiyetleriyle harika bir başlangıç yapmış, Hazi- ran’daki Fransa ve İzlanda müsaba- kaları öncesindeyse Antalya’da geniş katılımlı bir kampa girmişti. 33 kişilik kadro önce Ozan Kabak, ilerleyen süreçte de Cenk Tosun ve Okay Yokuşlu’nun sakatlıklarıyla biraz eksilse de teknik direktörü- müz Şenol Güneş, Yunanistan ve Özbekistanmaçlarını bu geniş kad- rodaki oyuncuları görüp değerlen- dirmek için bir fırsat olarak değerlendirmişti. Evet, ne Yunanis- tan ne de Özbekistanmaçlarında Fransa oyununun provasını yapa- caktık. Şenol Hoca her iki maçta hangi oyuncularından yararlanabi- leceğini görmek istemiş ve bir yandan da oyun felsefesinin ana fikirlerini takımına aşılamayı amaçlamıştı. Yunanistan ve Özbe- kistan karşısında alınan galibiyet- lerinmoral etkisizi ise elbette tartışmasızdı. Ancak Fransa maçı- nın hazırlıkları özel maçlarda değil, antrenmanlarda yapılacak ve bu hazırlıkların ne denli faydalı ve kali- teli olduğu da Konya’nın 8 Haziran gecesinde Fransızların başında patlayacaktı. 8 Haziran’ın uğuru 8 Haziran demişken, bu günün Millî Takımımız için önemini hatırlama- mak olmaz. Ay-yıldızlı tarihimiz- deki dört 8 Haziranmaçında da hiç yenilmemiş, bumaçların üçünü ka- zanırken birinden de beraberlikle ayrılmıştık. 1953’de İspanya ile gol- süz berabere kalırken, 1960’ta İs- koçya’yı 4-2, 2005’te Kazakistan’ı 6-0 ve 2015’te de Bulgaristan’ı 4-0 yenerken, dört maçta 14 gol atıp sadece iki gol yemiştik. 8 Haziran’ın uğuru, dünya şampiyonu Fransa karşısında da devam edecek ve 2-0 kazanmasını bilecektik. Önce inanmak Teknik direktörümüz Şenol Gü- neş’in görevlerinden birisi de yoğun bir lig uğraşından çıkan oyuncula- rını Fransa maçına odaklamak, bu arada üç gün sonra oynanacak İz- landa maçını da unutturmaktı. Bu hedefe ulaşıldığı, oyuncuların sa- dece Fransa’yı düşünüp son derece rahat bir biçimde kazanma arzula- rını telaffuz etmelerinden de belli oluyordu. Maç öncesi basın toplan- tılarında Yusuf Yazıcı, “Hemoynadı- ğımız futboldan keyif almak hemde izleyenlere keyif vermek istiyoruz. Bunu yapacağımızı düşünüyorum. İnşallah güzel bir oyunla güzel bir sonuçla ayrılırız. Evet, zor bir maç olacak ama neden olmasın, neden onları yenmeyelim?” derken, Çağlar Söyüncü de “Her maça kazanmak için çıkıyoruz, Fransa karşısına da öyle çıkacağız” ifadelerini kullanı- yordu. Güneş: ‘İyi şeyler sunmak istiyoruz’ Teknik direktörümüz Şenol Güneş ise Fransa maçı öncesi düzenlediği basın toplantısında oyuncularını baskıdan uzak tutmaya çalışan bir portre çiziyor ve iyi futbol oynamayı, kazanmanın önüne koyuyordu. Fransa’nın gücünü ve kalitesini vurgulayarak sözlerine başlayan Şenol Hoca, “Bu bizim için grupta birincilik yarışında belki şanssızlık ama futbol adına bir şans. Güzel futbol oynamaya çalışan bir takıma karşı oynayacağız. Kendi gücümüzü de göreceğiz. Futbol adına iyi şeyler sunmak istiyoruz. Keyif veren oyuncularımız var, umut veren bir takımız. Güzel bir sahada güzel bir taraftarla en iyisini yapmaya çalışa- cağız. O yüzden sunacağımız çok şey var. Tabiî ki sonunda 3 puan, 1 puan ne alacağımızı birlikte göreceğiz. Önce göreceklerimiz futbol adına doğrularımız olacaktır” diyordu. FIFA’da ilk 10’da sıralamaya girmek istediklerini de belirten Güneş, “Bize yakın en büyük rakibimiz İzlanda. Biz bumaçı kazanmak istiyoruz. Sonuç ne olursa olsun İzlanda maçı önemli. Kazansak da kaybetsek de önemli. Çünkü bizim asıl rakibimiz o olacak. Burada oy- nayacağımız oyun da bizimneleri yaptığımızı gösterecektir. Oyunun sonuna kadar maçın içinde olmak istiyoruz. Kendi sahamızda oynu- yoruz. Seyircimizin katkısı olacak- tır. Kendi oyunumuzu kendimiz sunacağız. Rakipten bir şey bekle- meyeceğiz. Onun zorluklarını aşmak için daha çok dikkat, daha 12 13

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==