TamSaha 176. Sayı / Temmuz 2019
70 71 Real Madrid’in gelmiş geçmiş en büyük efsanesi, kulüpler düzeyinde belki de en görkemli kariyere sahip futbolcu olan Alfredo Di Stefano’nun hayata gözlerini yummasının üzerinden tambeş sene geçti. TamSaha olarak unutulmaz yıldızın anısının önünde saygıyla eğiliyoruz. Alfredo Di Stefano utbol dünyasında, bilhassa 1980’lerden 2010’lara kadar, tüm zamanların en iyisinin kim olduğu tartışmaya açıldığında ge- nellikle Pele ve Diego Maradona isimleri etrafında yoğunlaşılırdı. Son 10 yıldaysa Lionel Messi ile Cristiano Ronaldo arasındaki rekabet öyle bir seviyeye geldi ki birçok kişi bu iki- liyi sadece günümüzün en iyi iki oyuncusu değil, gel- miş geçmiş en iyi ikili ola- rak da görmeye başladı. Pele’nin üçüncü dünya şampiyonluğunu kazana- rak tammanasıyla krallı- ğını ilân ettiği 1970 Dünya Kupası öncesindeyse tüm zamanların en iyisinin kimolduğu hususundaysa Pele’nin yanı sıra en çok ön plana çıkan isimlerse, 1950’lerin sonunda ve 1960’ların başında Real Madrid’de de yan yana oynayan efsaneler Alf- redo di Stefano ile Ferenc Puşkaş’tı. Bu ikili, Şampi- yon Kulüpler Kupası finallerinde kaydettikleri yedişer golle, günümüzde bile Kupa 1 söz konusu olduğunda kırılamayan bir rekoru paylaşmaktalar. Ayrıca Di Stefano, Real Madrid’in yaşadığı üst üste beş Avrupa şampi- yonluğunun beşinde de fi- nalde gol atma başarısını göstererek belki de bir daha tekrarlanmayacak bir başarıyla tarihteki yerini almış durumda. Kariyerinde böylesine erişilmesi zor noktalara çıkmış olan Arjantin asıllı unutulmaz yıl- dız, beş sene öncesinde, 88 yaşın- dayken aramızdan ayrılmıştı. Büyük efsaneyi bir kez daha saygıyla anıyor ve hayat hikâ- yesini de başlıca satırbaşlarıyla futbolseverlere bir kez daha anımsatmak istiyoruz. Tam adıyla Alfredo Stefano di Stefano Laulhe, 4 Temmuz 1926 tarihinde Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te dünyaya geldi. Di Stefano’nun ailesi ağırlıklı olarak İtalyan göçmenlerinden oluşu- yordu fakat anneannesi İrlandalı, dedesi ise Fransız’dı. Ailenin sahip olduğu bu beynel- milel nitelik, Di Stefa- no’nun futbolculuk kariyerine de yansıyacak ve kendisi üç ayrı millî takımın formasını giyen ender futbolculardan biri olacaktı. Di Stefano profesyonel futbol kariyerine 1943 yılında, 17 yaşındayken Arjantin’in en büyük iki kulübünden biri olan River Plate’te başladı. Bu kulüpteki çaylaklık döneminde forma şansı bulamayan ve tek bir lig maçında forma giyen genç oyuncu yine de bu sayede 1945’te Arjantin Ligi’ni şampiyonlukla ta- mamlayan River Plate’in kadrosunun parçaların- dan biri oluyor ve kariye- rinin ilk şampiyonluk sevincini de tadıyordu. Genç oyuncu, 1946 yı- lında daha fazla tecrübe kazanması için Huracan takımına kiralanacaktı. Di Stefano’nun, bu ku- lüpte geçirdiği bir sezon içerisinde 25 ligmaçında 10 gol atıp kendisini fazlasıyla is- patlamasıyla da River’ın kapıları ona ikinci kez açılacaktı. Ri- ver’daki ikinci döneminde 65 lig maçında 49 gol atan ve ‘sarı ok’ lâkabıyla anılmaya başlayan Efsanelerin efsanesi F Onur Erdem Helenio Herrera Alfredo Di Stefano tüm zamanların en iyi futbolcu- suydu. Pele’den bile iyiydi. Aynı anda hem savunmanın temel direği hemorta sahada oyun kurucu hemde ilerde en tehlikeli gol silahı olmayı başarabilen bir isimdi. “ ‘Sarışın Ok’ kitapçığının kapağı
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==