TamSaha 176. Sayı / Temmuz 2019
98 99 Millî Takımımızın 3-1 kazandığı Macaristan maçının kahramanlarından olan, ay-yıldızlı takımın başında üç ayrı dönemde 54maça çıkan, kendisinden sonra gelen Mustafa Denizli, Fatih Terim, Şenol Güneş gibi teknik adamların da hocalığını yaptığı için “hocaların hocası” diye anılan Coşkun Özarı’yı bundan 8 yıl önce kaybettik. Coşkun Hocayı, oğlu Murat Özarı’nın hatıralarıyla ve rahmetle anıyoruz. Coşkun Özarı ürk futbol tarihinin altın sayfalarından birisinde, 1956’daki o ünlü Macaristan galibiyeti yer alır. Coşkun Özarı, dünyayı sallayan Macarları dize getiren Türk Millî Takımı’nın oyuncularından birisi olarak kazınmıştır kalplere ve hafızalara. Özarı futbolu bıraktıktan sonra teknik direktör unvanıyla da bir Millî Takım efsanesi olmayı başarmış ve futbolunu alkışlayan jenerasyonun ardından gelenlerin de kalplerini fethetmiştir. Coşkun Özarı 1959’da kulübü Galatasaray tara- Hocaların hocasınasaygı duruşu T RasimArtagan fından İngiltere’ye antrenör kur- suna gönderilir ve dönüşte de fut- bolu bırakır. Artık Aslan Yuvası’nda “Baba Gündüz’ün” yanında antre- nörlük yapmaktadır. Daha sonra Şekerspor ve Adana Demirspor’da da çalışır Özarı. Ardından Millî TakımTeknik Direktörlüğü’nün kapıları açılır genç teknik adama. Genç diyoruz çünkü Millî Takım’ın başında ilkmaçına çıktığında henüz 41 yaşındadır. Millî Takım’ın başında üç farklı dö- nemde görev yapar Coşkun Özarı. Toplam 54maça çıkar ki, Fatih Terim’in ardından Millî Takım’da en fazla müsabaka gören hoca unvanını, Şenol Güneş’in Fransa karşısında 55’inci tecrübesini yaşamasına kadar devam ettirir. 12 Kasım 1986 günü futbol, 22 Hazi- ran 2011 günü de hayat sahnesin- den çekilen Coşkun Özarı, futbol dünyamızın kültürlü, sevecen, ba- bacan, disiplinli ve gelişmeye, geliş- tirmeye hevesli isimlerinden biri olarak iz bırakır hafızalarda. Türk futbolunun zor dönemlerinde aldığı görevi başarıyla yerine getirmeye çalışır ve nihai hedefe ulaşamasa da arada elde ettiği sonuçlarla hep bir, “Biz bu işi başarabiliriz” umudu- nun sıcak kalmasını sağlar. Evet, tam8 yıl geçti Coşkun abiyi kaybetmemizin üzerinden. Onu, bilinen hikâyesinin dışında oğlu Murat Özarı’nın hatıralarıyla ve rahmetle anmak istedik… Şimdi Murat Özarı’nın babasını anlattığı o satırlara geçelim… “Fedakâr bir baba” “İnanılmaz bir babaydı. Hep ben ve abim için yaşadı. Hep bize ileride iyi imkânlar sağlayabilmek adına, hep fedakârlık yaparak yaşadı. Böyle bir babaydı. Bir dediğimizi iki etmezdi. Hep bizimmutlu olmamız adına elinden gelen her şeyi yaptı. Rah- metli annemle ikisi çok çalıştı. Me- zarlarına gittiğim zaman hep ‘Allah sizden razı olsun. Sizin sayenizde ayaklarımızın üzerine basabiliyo- ruz. Yoksa bu kadar rahat olamaz- dık. Çünkü sizin yapmış olduğunuz fedakârlıklar sayesinde bugünlere geldik’ diyorum.” “Torpile izin yok” “Galatasaray’ın altyapısında, İstan- bulspor’da, Feriköy’de oynadım. İki kere de Amatör Millî Takım’a seçil- dim. BabamAMillî TakımTeknik Direktörü iken rahmetli Erkan Kural beni Amatör Millî Takım’a çağırdı. O zamanki kadroda Rıza Çalımbay, Metin Tekin, Sinan Engin, Abdülke- rimDurmaz, Malatyasporlu Feyzul- lah vardı… Beni oraya çağırınca gazeteler ‘Ne oluyor? Acaba torpille mi çağrıldı?’ diye yazdı. Hatta rah- metli KazımKanat eve gelmiş, be- nimle bir röportaj yapmıştı. Başlık da şöyleydi: ‘Özarı oğlunu Millî Ta- kım’a aldı…’ Halbuki Erkan Kural beni izlemiş ve babama sormadan
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==