TamSaha 179. Sayı / Ekim 2019
110 111 Marco van Basten Santrforun sözlükteki karşılığı D ünya futbolunda “santrfor” denildiği zaman, özellikle de 1980’ler ve 1990’lar söz konusu olduğunda, akıllara gelen belki de ilk isim, Hollanda’nın efsa- nevi golcüsü Marco van Bas- ten’dir. 1.90’a yakın boyuyla rakip defanslara karşı doğal bir fiziki tehdit olan fakat ceza sa- hası içinde asıl etkiyi üst düzey teknik ve atletik özellikleriyle gösteren van Basten, 1980’lerin sonunda ve 1990’ların başında savunma oyuncuları için nere- deyse durdurulması imkânsız birisiydi. Belki de en dikkat çe- kici özelliği, top daha kendisine doğru gelmekteyken en çabuk ve öldürücü vuruşu nasıl yapa- cağına çoktan karar vermesi ve bu düşüncesini de genellikle başarıyla uygulamaya koyabil- mesiydi. Yapılan ortaları stop etmeyi sevmezdi. Topun tam kafasına oturacak şekilde orta- lanıp ortalanmadığını da hiç dert etmezdi. Haliyle çoğu kez hiç beklenmedik anlarda vole- lerle, dömivolelerle veya röve- şatalarla attığı goller kendisinin adeta bir klasiği haline gelmişti. Böylesine bir yıldızı durdur- maksa, defans oyuncularından ziyade ne yazık ki sakatlık belası sayesinde mümkün oldu ve Hollandalı oyuncu, belki de kariyerinin en verimli yıllarını yaşamak üzereyken geçirdiği peş peşe sakatlıklar sonrasında, 1980’lerde ve 1990’larda dünya futbolunun gördüğü en büyük golcülerden olan Marco van Basten bu ay 55. yaş gününü kutlayacak. TamSaha olarak yaşayan efsaneyi tebrik ediyor, kendisine uzun ömürler diliyoruz. Onur Erdem futbolseverlere çok daha fazla akıl almaz gol seyrettirebilecekken erken sayılabilecek bir dönemde yeşil sahalardan kopmak zorunda kaldı. Asıl adıyla Marcel van Basten, eski bir futbolcu babanın oğlu olarak, 31 Ekim 1964’te Hollanda’nın Utrecht şehrinde dünyaya gelmişti. Babası Joop, 1950’li yıllarda DOS ve HVC adlı kulüplerde ge- nellikle sağ bek olarak oynamıştı. Hatta 1957-58 sezonunda DOS forması altında bir de Hollanda şampiyonluğu yaşamıştı. Joop, ilk oğluna da İngiliz futbolcu Stan- ley Matthews’a duyduğu hayranlıktan ötürü ‘Stanley’ adını koymuştu. Ancak- babasının hayallerini gerçekleştiren isim, futbolcu olması hayaliyle dönemin en büyük yıldızlarından birinin adı veri- len Stanley van Basten değil de Marcel van Basten olacaktı. Bu arada Marcel van Basten’in Marco van Basten’e dö- nüşmesininmüsebbibiyse, büyükanne van Basten’di. Yaşlı kadıncağız nedense bir türlü Marcel ismini rahat telaffuz edemiyordu. Onun yerine ‘Marco’ adına dili daha kolay dönüyordu. Hal böyle olunca gün içinde büyükannesinin yanında olan Marcel, kendisine ‘Marco’
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==