TamSaha 179. Sayı / Ekim 2019
yordu. Hollanda’nın finaldeki rakibiyse, ilk tur gruplarında mağlup olduğu SSCB idi. Ancak Hollanda, omaçtan sonra İngiltere ve Federal Almanya galibiyetlerinin getirdiği havayla bambaşka bir hüviyete bürün- müştü. Nitekim 25 Haziran 1988’de Münih Olimpiyat Stadı’nda oynanan finalde de maçın ilk yarısını Gullit’in golüyle 1-0 önde kapamışlardı. İkinci yarıda SSCB, Hollanda kalesi önünde daha çok görünmeye çaba- lıyordu ki 54. dakikada gelişen Hol- landa kontratağında sol kanattan Arnold Mühren’in arka direğe doğru kestiği topa van Basten açısı dar olmasına karşın gelişine öyle bir vole vurdu ki top acayip bir kavisle dönemin en iyi kalecilerinden olan Rinat Dasayev’in üzerinden aşarak uzak doksana takıldı. Bumüthiş gol, hemHollanda’nın zaferini müjdeli- yor hemde tüm zamanların en güzel gollerinden biri olarak kayıt- lara geçiyordu. Kalan sürede SSCB biri penaltı vuruşu olmak üzere çokça fırsatı değerlendiremeyince de Hollanda tarihinde ilk kez Avrupa şampiyonluğuna ulaşıyor ve van Basten de turnuvayı gol kralı olarak tamamlıyordu. Bu büyük başarıların da etkisiyle van Basten, sezon sonunda Avrupa’da yılın futbolcusu seçilerek Altın Top ödülüne de lâyık görülecekti. Milan ile de Avrupa’nın zirvesinde Hollanda forması altında yaşanan bu başarılar, Milan’ın uluslararası düzeydeki zaferleriyle devam ede- cekti. 1988-89 sezonunda Şampi- yon Kulüpler Kupası’nda mücadele eden kırmızı-siyahlılar; Kızılyıldız, Werder Bremen ve Real Madrid gibi takımları eleyerek adlarını finale yazdırırken, özellikle Real Madrid’i Milano’da 5-0 yendikleri maçta Avrupa’nın en sıra dışı takımına dönüşmekte olduklarını göstermiş- lerdi. Van Basten’in de bumaçta bir golü vardı. 24 Mayıs 1989’da Camp Nou’da oynanan finalde üç yıl önce- sinin şampiyonu Steaua Bükreş karşısına çıkan Milan burada da adeta freni patlamış kamyon gibi gitmeye devam ediyor ve rakibini 4-0mağlup ederek 1960’ta Real Madrid’in Eintracht Frankfurt kar- şısında elde ettiği 7-3’lük galibiyetle birlikte Kupa 1 finallerindeki en farklı galibiyete de imza atıyordu. Milan’ın gollerinin ikisini van Bas- ten kaydederken, diğer ikisini de Ruud Gullit atmıştı. Milan ligde şampiyonluğu ezeli rakibi Inter’e kaptırmıştı belki ama 19 yıl aradan sonra gelen Avrupa şampiyonluğu, geri kalan her türlü olumsuzluğu unutturacak cinstendi. Van Basten ise sezon genelinde ligde 19, Avrupa’da da 10 golle oynamıştı. 1989-90 sezonunda da Milan, Avru- pa’da fırtına gibi esmeye devam ediyordu. Yaklaşık beş ay önce adeta paraladıkları Real Madrid ile bu kez Şampiyon Kulüpler Kupası ikinci turunda karşılaşan kırmızı- siyahlılar, rakiplerini bu kez 2-0 ve 0-1’lik skorlarla elerken van Basten de bir golle tura katkıda bulun- muştu. Ardından 1988 Kupa Galipleri Kupası ve Süper Kupa şampiyonu Mechelen’ı da eleyen Milan, yarı finalde de Bayern Münih’i saf dışı bırakırken van Bas- ten bu eşleşmelerde de birer gol kaydedecekti. Milan, Viyana’daki finalde de Benfica’yı Frank Rijka- ard’ın tek golüyle deviriyor ve üst üste ikinci kez Avrupa’nın en bü- yüğü oluyordu. Serie A’daysa şampiyonluğa ulaşan taraf bu kez Napoli’ydi ama en azından van Bas- ten, attığı 19 golle gol kralı olmuştu. Milan’ın bu dönemde uluslararası alanda elde ettiği zaferlerse, sadece Şampiyon Kulüpler Kupası ile sınırlı da değildi. Bunun devamında çık- tıkları UEFA Süper Kupa finallerinde sırasıyla Barcelona ile Sampdoria’yı, Kıtalararası Kupa finallerindeyse sı- rasıyla Atletico Nacional ve Olimpia Asuncion’u da mağlup ederek müzelerine dört anlamlı kupa daha taşımışlardı. Ancak van Basten’in 1989 ve 1990’da Milan’la kazandığı bu büyük başarılar, 1990 Dünya Ku- pası’nda Hollanda Millî Takımı’yla devam edemeyecekti. Portakallar ilk turda İngiltere, İrlanda ve Mısır’la birlikte yer aldıkları gruptan üç be- raberlik alarak zar zor çıkabilirken, ikinci turda bir kez daha ezeli rakip- leri Federal Almanya ile karşılaş- mışlar ve bu kez sahadan 2-1’lik mağlubiyetle ayrılarak turnuvaya erkenden veda etmişlerdi. Van Bas- ten ise oynadığı dört maçta da gol kaydedememişti. Dünya Kupası’ndaki bu talihsizlik, 1990-91 sezonuna da sirayet eder- ayağıyla çok düzgün bir vuruş yapıp uzak köşeden fileleri havalandırarak Hollanda’yı 1-0 öne geçiri- yordu. Her ne kadar İngiltere, 53’te Bryan Robson ile eşitliği yakalasa da 72’de van Basten bir kez daha sahneye çıkarak skoru Hollanda lehine 2-1’e getire- cek, dört dakika sonra da sağ kanattan kullanılan bir köşe vuruşunun ardından Kieft’in kafayla indirdiği topu güzel bir voleyle ağlaya yollayarak hat-trick yapacak, maçın da skorunu ilân edecekti: 3-1. Bumüthiş performans neticesinde İngilizler evine dönmek zorunda kalırken, van Basten de artık dünyanın en iyi futbolcularından biri olduğunu herkese net bir biçimde göstermişti. Gruptaki sonmaçındaysa İrlanda’yı zor da olsa tek golle mağlup eden Hollanda, böylece SSCB’nin ardın- dan ikinci sırayı alarak yarı finale yükseliyordu. Bu turdaysa ev sahibi Federal Almanya ile eşleşmişlerdi. Maçta Almanlar 1-0 öne geçseler de Hollanda, 74. da- kikada van Basten’in kazandırdığı penaltıyı Ronald Koeman’ın gole çevirmesiyle skora dengeyi getir- mişti. Karşılaşmanın uzatmaya gitmesine yalnızca üç dakika kalmışken de JanWouters’ın Federal Al- manya savunmasını gafil avlayan ara pasına Marco van Basten çok iyi hareketleniyor ve yerde kayarak yaptığı vuruşla topu uzak köşeden ağlarla buluştu- ruyordu. Bu gol, Hollanda’yı sadece Federal Almanya kâbusundan uyandırmakla kalmıyor, aynı zamanda tarihinde ilk kez Avrupa Şampiyonası’nda finale taşı- Steaua ile oynanan finalde Van Basten’ın kafa golü EURO 88 şampiyonluğuna giden yolda Van Basten, İngiltere’yi adeta tek başına yıkmıştı 116 117
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==