TamSaha 179. Sayı / Ekim 2019
Blackburn Rovers, 1990’ların ilk yarısında İngiltere’deki en güçlü takımlardan biriydi. 1993-94 sezonunda Premier Lig’i ikinci sırada bitirmişlerdi, hatta 1994-95 sezonunda da şampiyonluğa ulaşacaklardı ve kadrolarında Alan Shearer gibi bir golcü de vardı. Kenny Dalglish yönetimindeki takı- mın o sezon UEFA Kupası ilk turunda İsveç’in isimsiz Trel- leborg takımına karşı da bol gollü galibiyetler alacağı dü- şünülmekteydi. Fakat Ewood Park’taki ilkmaçta Black- burn’ün adeta basireti bağlanıyor ve konuk ekip, 71. dakikada Fredrik Sandell’den gelen şok golle mücadeleyi 1-0 kazanıyordu. İsveç’teki ikinci maça gelindi- ğindeyse Blackburn, golcüleri Chris Stutton ve Alan Shearer ile iki defa öne geçse de Trelleborg bu gollere Joachim Karlsson’un atacağı iki golle cevap verecek ve böylece 2-2’lik beraberlikle turu geçen taraf olacaktı. Real Madrid, Danimarka’nın Odense ekibiyle ilk olarak 1990 yılında Şampiyon Kulüpler Kupası ilk turunda karşılaşmış,rakibini 4-1 ve 6-0’lık net skorlarla rahatça elemeyi bilmişti. İki ekip, dört yıl sonraysa bu kez UEFA Kupası üçüncü turunda eşleşmişlerdi ve beklentiler, Real Madrid’in yine bol gollü galibiyetlerle turu geçeceği yönündeydi. Taraflar ilk olarak Danimarka’da kozlarını paylaştı- ğındaysa Odense güçlü rakibine kök söktürüyor, 45’te Michael Schjönberg ile öne geçip 79’da J esper Hjorth ile 2-2’lik beraberliği yakalasa da son dakikada Michael Laudrup’un golüne engel olamaya- rak 3-2 kaybediyordu. Böylesi bir maçın ardından futbol kamuoyun- daki genel kanı, Real Madrid’in rakibini fazla ciddiye almamasına rağmen deplasmanda galibiyetle dönerek turu garantilediği, Berna- beu’daki rövanştaysa çok daha ciddi bir oyun oynayarak farka gi- deceği yönündeydi. Lâkin 6 Aralık 1994 tarihi, Real Madrid tarihine kara bir leke olarak geçecekti. İspanyol ekibinin golcüleri topu bir türlü üç direk arasından geçiremez- ken, 67. dakikadaki Odense kontra- tağında Ulrik Pedersen topu ağlara gönderiyor ve maçtaki gerilimbir anda zirveye çıkıyordu. 1-0’lık Odense üstünlüğüyle girilen son dakikadaysa sol kanattan Real Madrid ceza sahasına gönderilen ortaya arka direkte Mörten Bisga- ard dokunuyor ve Bernabeu Stadı ölüm sessizliğine bürünüyordu. Odense, muazzambir futbol muci- zesini gerçekleştirerek Real Mad- rid’i kendi seyircisi önünde 2-0 yenip elemeyi başarmıştı. Trelleborg - Blackburn Rovers: 1-0, 2-2 (UEFAKupası, 1994-95) Odense - Real Madrid: 2-3, 2-0 (UEFAKupası, 1994-95) SSCB’nin dağılmasının ardından eski Sovyet kulüpleri zaten belirgin bir güç kaybı yaşamıştı. Kaldı ki Rotor, SSCB döneminde vasat altı bir takımdı ve böylesi bir takımın Manchester United gibi Avrupa’da zirveyi hedefleyen bir takıma karşı şansının olabileceğini düşünmek mümkün dahi değildi. İki ekip 1995-96 sezonunda UEFA Kupası ilk turunda karşılaştıklarında Rotor, evindeki ilkmaçta sıkı bir savunma yaparak rakibini golsüz beraberliğe razı etmişti. Onlara bu kadarının yeteceği ve Old Trafford’da United’ın farka gideceği düşünülse de Rus ekibi henüz ilk yarının ortaları geldi- ğinde Vladimir Niederhaus ve Oleg Veretennikov ile iki gol bularak şok bir biçimde 2-0 öne geçmişti. Artık United’ın turu geçebilmesi için üç gole ihtiyacı vardı. 60. dakikada Paul Scholes farkı bire indirse de Kırmızı Şeytanların çabaları bir türlü sonuç vermiyor, son dakikadaki karam- bolde ileri çıkan kaleci Peter Schmeichel’dan gelecek golse skoru belirliyordu: 2-2. Tarihinde ikinci kez Avrupa kupalarında mücadele eden Rotor, ilk kez tur atlamış, üstelik bunu Manchester United gibi bir deve karşı başarmıştı. Bröndby, 1990-91 sezonunda tarihi- nin en başarılı Avrupa macerasını yaşamış ve yarı finale kadar geldiği UEFA Kupası’nda finali, son dakikada yediği bir golle kaçırmıştı. Ancak Bröndby’nün o kadrosun- daki önemli oyuncuları, başta Peter Schmeichel olmak üzere, o sezonun ardından daha büyük Avrupa kulüplerine gidince, Danimarka ekibi, sıradanlığa mahkûm olmuştu. Haliyle 1995-96 sezonu UEFA Kupası ikinci turunda Liverpool ile eşleştiklerinde de şansları yok denecek kadar azdı. Kendi evlerindeki ilkmaçın 0-0 bitmesiyle de Anfield’daki rövanş, onlar için turistik bir gezi olacağa benziyordu. Ne var ki 31 Ekim’deki mücadelede, millî takımda hep Schme- ichel’ın ye- deği olan kaleci Mogens Krogh harikalar yaratıyor, üstüne bir de bitime çeyrek saatten az bir süre kala Dan Eggen’in golü gelince Bröndby, Liverpool’u eleyerek adını bir üst tura yazdırmayı başarıyordu. Rotor Volgograd - M. United: 0-0, 2-2 (UEFAKupası, 1995-96) Bröndby - Liverpool: 0-0, 1-0 (UEFAKupası, 1995-96) Inter, UEFA Kupası’nı 1991 ve 1994 yıllarında zaten kazanmıştı. 1995-96 sezonunda da üçüncü şampi- yonluk için şansları hayli fazlaydı. İlk turda eşleştikleri İsviçre’nin Lugano takımı karşısında da deplasmandaki ilk maçın başlarında yeni transferleri Roberto Carlos’un golüyle öne geçmiş- lerdi ve farklı bir galibiyet kimseyi şaşırtmayacaktı. Lâkin ikinci yarının ortalarında Eduardo Carrasco, Lugano’ya beraberliği getiriyor ve maç 1-1 sona eriyordu. Asıl şoksa Milano’daki ikinci maçta yaşanacaktı. Rakibi karşısında bir türlü aradığı golü bulamayan Inter, 85’te Carrasco’yu bir kez daha elinden kaçı- rınca topu ağlarında görüyor ve seyircisi önünde 1-0 kaybederek daha ilk turdan kupaya mendil sallıyordu. Lugano - Inter: 1-1, 1-0 (UEFAKupası, 1995-96) 72 73
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==