TamSaha 179. Sayı / Ekim 2019
Carlos Marchena, David Albelda, Joan Capdevila, Carles Puyol ve Xavi Hernandez gibi isimleri barındıran İspanya’nın rakibi oluyordu. İspan- ya’nınmaçta favori olmasının yanı sıra finale kadar iyi oynamasına karşın bunu bir türlü golle süsleye- memiş olan Eto’o’nun üzerindeki baskı da Kamerun adına bir deza- vantajdı. Afrika temsilcisi, mücade- lenin ilk yarısını da 2-0 yenik tamamladığında çoğu kişiye göre çoktan havlu atmıştı. Lâkin ikinci yarıda Kamerunmüthiş bir azimle maça asılıyor ve çeyrek saat dol- madan da skor dezavantajını ortadan kaldırıyordu. Kamerun’un skoru 2-2’ye getiren golündeyse nihayet Eto’o’nun imzası vardı. Son- rasındaysa maç penaltılara gidecek, Eto’o’nun da birini gole çevirdiği atışlar neticesinde de Kamerun altınmadalyanın sahibi olacaktı. Olimpiyatlar sonrasında Mallor- ca’daki ilk tam sezonunda 11 gol atarak takımının ligi üçüncü sırada bitirmesinde de önemli pay sahibi olan Eto’o, artık futbol kamuoyu- nun büyük çoğunluğu tarafından dikkatle takip edilen bir isimhaline gelmişti. Real Madrid yönetimi de böylesine genç bir oyuncuyu çok kolay bir biçimde elden çıkarmış olması nedeniyle hayli eleştiril- mekteydi. Mallorca’da sonraki üç sezonunda da ligde toplamda 37 gole imzasını atan Eto’o, bu süre zarfında Kame- run formasıyla 2002’de bir Afrika şampiyonluğu daha yaşarken aynı yılki Dünya Kupası’nda da oynayıp bir de gol atmış fakat takımının ilk turdan ötesine gitmesini sağlaya- mamıştı. 2002 Afrika Uluslar Kupa- sı’nda ilk turda Fildişi Sahili, Togo ve Demokratik Kongo Cumhuriyeti’yle oynadığı üç maçı da kazanan Kamerun, çeyrek finalde Mısır, yarı finalde Mali’yi geçtikten sonra finalde de golsüz sona eren 120 da- kikanın ardından Senegal’e penaltı- larda üstünlük sağlayarak zafere ulaşmıştı. 2002 Dünya Kupa- sı’ndaysa ilk turda Almanya, İrlanda ve Suudi Arabistan’a rakip olan Af- rika temsilcisi, İrlanda ile 1-1 bera- bere kalmasının ardından Suudi Arabistan’ı Eto’o’nun golüyle 1-0 mağlup etmiş fakat sonmaçında Almanya’ya 2-0 kaybedince elen- mekten kurtulamamıştı. 2003 Kon- federasyonlar Kupası’ndaysa Eto’o’lu Kamerun, Fransa ile final oynayıp bumaçı 1-0 kaybetmişti ama turnuva, Kolombiya ile oyna- nan yarı finalde Marc-Vivien Foe’nin sahada hayatını kaybetme- sinin gölgesinde kalmıştı. Camp Nou’da yeni bir yıldız doğuyor Mallorca ve Kamerun formaları altında gösterdiği başarılı perfor- manslar sonrasında Eto’o, henüz çocuk yaştayken değerlendireme- diği büyük bir kulüpte oynama fır- satını da yeniden yakalayacaktı. Bu kez kapısını çalan, Real Madrid’in ezeli rakibi Barcelona’ydı. 2004 ya- zında 24milyon euro karşılığında Katalan ekibine transfer olan Eto’o, bu kulüpte kariyerinin en parlak günlerini yaşayacaktı. Barcelona ile ilk yılında La Liga şampiyonluğu yaşayan Eto’o, attığı 25 golle takımının en golcü oyuncusu da oluyordu. Hücumda özellikle Ronal- dinho ile kurduğu ortaklık, rakip savunma oyuncularının uykularını kaçıracak cinstendi. 2005-2006 sezonuysa artık Eto’o’nun dünyanın en iyi forvetle- rinden biri olduğunun tescilleneceği bir sezondu. Barcelona, ligde üst üste ikinci şampiyonluğuna ulaşır- ken bu kez 26 gol kaydeden Eto’o, La Liga gol krallığını da elde edi- yordu. Hepsinden önemlisi, Barça, 14 yıl aradan sonra Şampiyonlar Ligi’nde zirveye çıkacaktı. Barcelona, söz konusu Şampiyonlar Ligi sezonunda ilk turdaWerder Bremen, Udinese ve Panathinaikos ile yer aldığı gruptan 16 puan topla- yarak rahat bir biçimde lider çıktık- tan sonra sırasıyla Chelsea, Benfica ve Milan’ı da eleyerek finale kal- mıştı. 17 Mayıs’ta Paris’te oynana- cak finaldeyse Katalan ekibinin rakibi Arsenal olmuştu. Zorlumaçın 18. dakika- sında Eto’o, Arsenal ka- lecisi Jens Lehmann ile karşı karşıya kaldığı bir pozisyonda, ceza sahası önünde Alman file bekçisi tarafından düşürülünce Lehmann kırmızı kartla oyun dışında kalıyor ve Barça, büyük bir avantaj yakalıyordu. Ne var ki Arsenal buna rağmen 34. dakikada bir duran top son- rası Sol Cambpell ile ilk golü bulan taraf olacak ve devre arasına da 1-0’lık üstünlükle girecekti. İkinci yarıdaysa Barça’nın baskısı son çeyrek saat içinde nihayet sonuç getirecekti. 76. dakikada Henrik Larsson’dan aldığı pasın ardından topu filelerle buluşturan Eto’o skora dengeyi getirirken, dört dakika sonra Larsson bu kez Juliano Belet- ti’ye asisti yapıyor ve Brezilyalı sağ bekin yakınmesafeden attığı gol de neticeyi belirliyordu. Maçı 2-1 kaza- nan Barcelona, tarihinde ikinci kez Avrupa’nın en büyüğü olmanın sevincini yaşıyordu. Bundan sonraki iki sezon ise Eto’o’nun rakipleri kadar dizindeki sakatlıkla boğuşmasına da sahne olacaktı. İki sezonun da henüz baş- larında menisküs sakatlığı yaşayan yıldız oyuncu, ancak sezon ortala- rında takıma dönebilmişti. Buna rağmen bu sezonların ilkinde 11, ikincisindeyse 16 gol atmayı başardı ancak hücumda Eto’o’dan uzun süre yoksun kalan Barcelona, iki sezonda da şampiyonluğu Real Madrid’e kaptırmıştı. 2008-2009 sezonuysa Barcelona adına tüm zamanların en efsane sezonlarından birisi olacaktı. Kata- lan ekibi, dokuzuncu haftada ku- rulduğu liderlik koltuğundan sezon sonuna kadar inmezken Eto’o attığı 30 golle bir kez daha takımının ligdeki en golcü ismi oluyordu. Kral Kupası’nı da finalde Athletic Bil- bao’yu devirerek kazanan Barça, Şampiyonlar Ligi’nde de dur durak bilmemişti. İlk turda Sporting, Shakhtar ve Basel ile mücadele ettiği gruptan lider çıkan Barça, ardından Lyon, Bayern Münih ve Chelsea’yi devirerek bir kez daha finale gelmişti. Bu defa karşılarında bir başka İngiliz devi, Manchester United vardı. 27 Mayıs’ta Roma Olimpiyat Sta- dı’nda oynanan finalde de gol per- desini açan isim, 10. dakikada Eto’o olmuştu. 1-0’lık üstünlüğü erken- den yakaladıktan sonra oyun hâki- miyetini bir an olsun bırakmayan Barça, 70. dakikada da Lionel Messi ile bir gol daha bulunca 2-0’lık galibiyete uzanıyor ve üç yıl aradan sonra bir kez daha Avrupa’nın zirvesine çıkıyordu. Inter’de yeni bir Devler Ligi zaferi Ne var ki her şey böylesine kusur- suz bir şekilde gitmekteyken Barcelona kulübü yetkililerinin maceraperestliği tutacaktı. Hedef- lerinde Inter’den Zlatan Ibrahimo- vic’in transferi vardı. Uzun pazarlıklar sonrasında Inter cep- hesi, 46 milyon euro ile birlikte Eto’o’nun da alınması karşılığında Ibrahimovic’in gidişine onay ver- mişti. Eto’o ise efsane mertebesine eriştiği kulüpten bir anda dışlan- mıştı. Çaresiz bir biçimde Camp Nou’dan ayrıldığında ardında Barcelona formasıyla La Liga’da 145 maçta 108 gol, toplamdaysa 201 maçta 129 gol attığı bir kariyer istatistiği bırakmıştı. Bu tatsız ayrılığa karşın bir sonraki sezon son gülen Eto’o olacaktı. Bar- celona, Ibrahimovic’li kadrosuyla Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Eto’o’nun yeni takımı Inter’e boyun eğecekti. Inter sonrasında finalde de Bayern Münih’i 2-0’la geçerek 40 yıl aranın ardından Avrupa’nın en büyüğü olacaktı. Mavi-siyahlılar bunun yanı sıra ülkesinde ligi ve kupayı da kazanmayı başarmış- lardı. Eto’o ise böylelikle iki sene üst üste “üçleme” başarısı gösteren ilk futbolcu olarak futbol tarihinde kendisine özel bir yer daha edindi. Bu başarıları, 2010-11 sezonunda kazanılan İtalya Kupası, İtalya Süper Kupası ve FIFA Kulüpler Dünya Ku- pası zaferleri takip etti. Kamerun’la Dünya Kupası kazanmasının biraz ihtimal dışı olduğu da düşünüldü- ğünde Eto’o neredeyse kazanabile- ceği tümkupaları kazanmış bir Eto’o’lu Kamerun Sydney 2000’de Brezilya ve İspanya gibi devleri devirerek Olimpiyat altınmadalyasını kazanmıştı... Eto’o en verimli yıllarını Barcelona’da yaşadı Kamerunlu golcü, Inter’de de büyük başarılar elde etti 86 87
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==