TamSaha 179. Sayı / Ekim 2019
Barça’nın B ve C takımlarında oynamasının ardından A takıma yükselmişti yükselmesine ama burada sadece birkaç maça çıktıktan sonra Oviedo, Elche ve Alaves gibi 2. Lig takımlarına kiralanmış, oralarda bile dikiş tuttu- ramamasının ardındansa kalan yıllarını üçüncü ve dördüncü liglerde geçirmişti. Ishmael Addo 1999 FIFA U17 Dünya Kupası’nda Gana üçüncü sırada kaldıysa da Ishmael Addo altı maçta yedi gol atarak gol kralı olmuştu. Ardından ülkesinde oynadığı Hearts Of Oak kulübünde attığı gollerle de üç sezon üst üste Gana Ligi gol kralı olan Addo, büyük beklentilerle git- tiği Bastia’da forma şansı bula- mayacaktı. İsrail’in Maccabi Netanya takımında biraz toparlansa da sonradan geçtiği Maccabi Tel Aviv’de de hayal kırıklığı yaratan Addo, ardından Yunanistan, Kıbrıs RumKesimi hatta Hindistan gibi yerlerde bile şansını denediyse de bir türlü aradığını bulamadı. Macauley Chrisantus 2007’de Güney Kore’de düzenlenen U17 Dünya Kupa- sı’nda Nijerya şam- piyonluğa ulaşırken, takımın golcüsü Ma- cauley Chrisantus da yedi golle gol kralı olmuştu. Ardından Hamburg’a transfer olan genç oyuncu, Alman ekibinin sadece ikinci takımında oynayabildi, alt liglerdeki Karlsruhe ve FSV Frank- furt’a kiralandı. Sonrasında iki sene İspanya’da Las Palmas’ta oynadıysa da orada da tatmin edici bir perfor- mans gösteremedi. 2014’teyse Sivasspor’a geldi. Süper Lig’de geçirdiği yarım sezonda sadece bir gol atabilince buradan da gönderildi. Yunanistan 2. Ligi, İspanya 3. Ligi hatta Finlandiya Ligi derken en son İran Ligi takımlarından Zob Ahan’da görüldüğü rivayet ediliyor. Sani Emmanuel Akıbeti en çokmerak edilen U17 Dünya Kupası yıldızlarından biri de Nijeryalı Sani Emmanuel. 2009’daki turnuvada Nijerya ikinci olurken ken- disi beş gol kaydetmiş ve turnuvanın en değerli oyuncusu seçilmişti. Gelgelelim o esnada İsveç’in Bodens kulübünün alt- yapısında yer alan yıldız adayı, ardından Lazio altyapısına geç- tiyse de burada A takıma yük- selemedi. Kira- landığı bir diğer İtalyan kulübü Salernitana’da tekmaça çıka- bildi. 2013’te İs- viçre 2. Ligi takımlarından Biel-Bienne’de biraz toparlanır gibi olsa da 2014’te transfer olduğu İsrail’in Beitar takımında da şans bulamadı. İsrail’den ayrılmasıyla birlikte de başka bir profesyonel kulüple anlaşamayınca henüz 23 yaşındayken profesyonel futboldan kopmak zorunda kaldı. Julio Gomez Meksika, ev sahipliğini de yaptığı 2011 FIFA U17 Dünya Kupası’nda şampiyon olurken, başarılı kanat oyuncuları Julio Gomez de turnuvanın en değerli oyuncusu seçilmişti. Gomez, özellikle yarı finalde favori Almanya’ya karşı iki gol atıp takımına galibiyeti getir- mesiyle parlamıştı. Ancak kendisi bu turnuva haricinde hiçbir zaman bekleneni vere- medi. Aradan sekiz sene geçti ve Gomez sekiz senedir kulübü Pachuca tara- fından sekiz farklı takıma kiralandı, bunların çoğu da ikinci lig takımlarıydı ve Gomez bu takımlarda bile ağırlığını ortaya koyamadı. Souleymane Coulibaly 2011’deki turnuvada sadece dört maça çıkmasına rağmen dokuz gol kaydederek gol kralı olan Fildişi Sa- hilli Souleymane Coulibaly, bir anda bütün dünyanın dikkatini üzerinde toplamıştı. İlk turda Danimarka’yı 4-2 yendikleri ve Brezilya ile 3-3 berabere kaldıkları maçlarda takımının bütün gollerine imzasını atan Coulibaly’den haliyle birkaç yıl içerisinde dünya futboluna damgasını vuracak bir gol makinası çıkması beklenmişti. Lâkin turnuva sonrasında Siena altyapısın- dan Tottenham altyapısına geçen Coulibaly, daha sonra çoğu kiralık olmak üzere Grosseto, Bari, Pistoiese, Peterborough United ve Newport County gibi İtalya ve İngiltere’nin alt liglerindeki takımlarda vasat bir görüntü çizdi. En son geçen sezon İskoçya’da Championship ekiplerinden Partick Thistle’da bile yokları oyna- dıktan son- raysa bu sezon başında Tunus ekiplerinden Etoile du Sahel’e trans- fer oldu. En iyi oyuncuların ve gol krallarının yarat- tıkları hayal kırıklıklarıyla ilgili hayli uzun bir liste yapılabilirken, turnuvada zirveye çıktıktan sonra bu konumunu uzun yıllar muhafaza etmeyi başaran isimlerse biraz sınırlı. Bu konuda verilebilecek başlıca ör- nekler Toni Kroos ve Cesc Fabregas olabilir. Fabregas, 2003’te İspanya’nın finalde Bre- zilya’ya tek golle teslimolduğu turnuvada hembeş golle gol kralı olmuş hemde en de- ğerli oyuncu seçilmişti. O esnada 16 yaşında olan İspanyol oyuncu, çok geçmeden Arse- nal’in A takımında da oynamaya başlamıştı. Sonrası malum zaten… Gerek Barça forması altında, gerekse de İspanya Millî Takımı’yla kazanmadığı kupa kalmadı. Keza, 2007’de Almanya’nın üçüncü sırayı aldığı turnuvada da Toni Kroos en değerli oyuncu seçilmişti. O da bu başarıların üzerine Bayern Münih ve Real Madrid formaları altında dört Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ve Almanya Millî Takımı’yla da bir dünya şampiyonluğu ekledi. Bu iki ismin haricinde 1999’da en değerli oyuncu seçilen Landon Donovan, sonraki 15 yıl içerisindeyse Birleşik Devletler AMillî Takımı’yla 157 maça çıkıp 57 gol kaydetti, ülke futbolunun gelmiş geçmiş en etkili isimlerinden biri oldu. 2001’de hemgol kralı hemde en değerli oyuncu olan Florent Sinama Pongolle, as oyuncu olamasa da Liverpool ile bir Şampiyonlar Ligi şampi- yonluğu yaşadı, 2005’in gol kralı Carlos Vela ise Arsenal’de başladığı profesyonel kariye- rinde daha çok Real Sociedad’da kendini ispatladı, Meksika Millî Takımı’na da 12 yıldır hizmetini sürdürüyor. Turnuvanın havasını teneffüs etmesine rağmen o esnada kendisini yeterince gös- teremeyen, sonrasındaysa dünya çapında şöhrete ulaşan isimlerse hiç de az değil: Ro- naldinho, Alessandro Del Piero, Francesto Totti, Neymar, Mario Götze, Carlos Tevez, Harry Kewell, Juan Sebastian Veron, Pablo Aimar, Esteban Cambiasso, Seydou Keita ve Hidetoşi Nakata bunlardan sadece bazıları. Turnuvadan çok yıldız geçti ama çoğu geç açıldı U17 Dünya Kupalarında aslında gelecekte futbol dünyasına damgasını vuracak çok oyuncu boy gösterdiyse de bunların pek azı turnuva esnasında parlayabildi. Fabregas 2011’de Almanya’yı gurbetçilerimiz taşıdı Sekiz yıl evvel Almanya’nın turnuvaya katıldığı kadroda Türk kökenli oyuncuların ağırlığı dikkat çekmekteydi. Meksika’da düzenlenen 2011 FIFA U17 Dünya Ku- pası’na favori ülkelerden biri olarak gelen Al- manya’nın kadrosundaki 21 oyuncuda sekizi Türk asıllıydı. Koray Günter, Robin Yalçın, Emre Can, Samed Yeşil, Levent Ayçiçek, Okan Aydın, Kaan Ayhan ve Koray Kaçınoğlu’dan oluşan bu grup içerisinde potansiyelinin en yüksek olduğu düşünülen isim, o esnada Bayer Leverkusen’in oyuncusu olan fakat bir yıl sonra Liverpool’un transfer edeceği golcü Samed Yeşil’di. Samed turnuvada da altı golle gol krallığı yarışında ikinci sırayı almıştı. Ancak Liverpool’da peş peşe yaşadığı sakatlık- ların ardından adeta fut- boldan kopma noktasına gelen Samed, son yıllar- daysa Luzern, Panionios ve Uerdingen gibi vasat altı takımlarda oynayabildi. Bu jenerasyonun en başarılı ismiyse Bayern Münih, Bayer Leverkusen ve Liver- pool’da oynadıktan sonra şu aralar Juventus’ta forma giyen Emre Can oldu. Emre, Almanya AMillî Takımı’nda da dört yıldır kendisine şans buluyor. Samed Yeşil, Levent Ayçiçek, Emre Can ve Robin Yalçın aynı karede.... 96 97
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==