TamSaha 182. Sayı / Ocak 2020
verpool’un gözde teknik direktörü Jurgen Klopp, bir röportajında şöyle diyor: “Bir lider olarak özgüveniniz yüksek olmalı. Ama kendinizden her şeyin en iyisi olmayı beklerse- niz özgüven sahibi olamazsınız. Ben birkaç şeyde çok iyi olduğumu biliyorumve bu yeterli. Benim özgüvenimyanımdaki insanların büyümesini sağlamaya yetecek kadar fazla. Yanımda işinin erbabı insanlara ihtiyacımvar. Empati sahibi olabilmeniz, etrafınızdaki insanları anlayabilmeniz ve onlara yardım edebilmeniz çok, çok önemli. Bu sayede herkesin hareket kabiliyeti olur. Liderlik budur; etrafınızda çeşitli konularda sizden daha fazla bilgi sahibi, güçlü insan- lar bulundurmak. Her şeyi biliyor- muş gibi davranmayın, bilmediğiniz konuda hiçbir şey bilmediğinizi açıkça söyleyin ve fikir sahibi olmak için birkaç dakikanızı verin. Benim liderlikten anladığımbudur.” Liverpool gibi kulüplerin aksine alt liglerde çok daha mütevazı bütçe ve kadrolarla çalışmış, çalıştırdığı takımlara 10 senede 4 defa lig atlat- mayı başarmış ChrisWilder’ın yönetimbiçimi de Jurgen Klopp’un tanımına bir hayli benzerlik göste- riyor. Takımın taktiksel varyasyon- larında hiç de azımsanmayacak seviyede payı olan yardımcısı Alan Knill’in 2008-2009 sezonunda Bury’yi çalıştırırken altı ay kadar yardımcılığını yapanWilder, Sheffi- eld United’da göreve başladığı günden bu yana ise Knill’i yanında asistanı olarak bulunduruyor. Alan Knill’e göre kendisi biraz daha içine kapanık biriyken, ChrisWilder çok daha sosyal bir insan. İkilinin futbol dışında bir arkadaşlıklarının bulun- duğunu söylemek güç, ancak konu futbol olunca birlikte iyi bir uyum yakaladıkları da âşikâr. Wilder, taktiksel antrenmanların çoğunda takımın başında bulun- mayı tercih ediyor ama oyuncula- rına oynattıkları futbolun alâmetifarikası haline gelen “hücuma katılan stoperler” tama- men Alan Knill’in eseri. Wilder’ın ekibinde delegasyondan faydala- nan sadece Knill de değil. Bunun en güzel örneği, Manchester United’dan kiralanan Dean Hender- son’un Sheffield United’la ilk antrenmanında ChrisWilder’dan işittikleri: “Beni her gün duymaya- caksın. DarrenWard senin antre- nörün. Onu dinle, neden söz ettiğini biliyor, ki benimkaleciliğe dair hiçbir fikrimyok. Daha çokmaç önlerinde konuşacağız. Seninle ilgilenecek kişi ise Darren. Çünkü bu işin uzmanı o.” Wilder bunları söylerken tamamen samimi, ancak gelişmeleri her daim gözlemleyebilmek için gözleri de sürekli olan bitenin üzerinde. ChrisWilder’ın takımoyununa getirdiği farklı yaklaşımlar, her şeyden önce oyuncuları ikna etmeye muhtaç bir girişim. Öncelikle ekibini inandırmak, bu inancı yerleştirene kadar da denemeye devam etmelerini sağlayacakmotivasyon ve otoriteyi üretmek sadece saha içi müdahale- lerle yapılabilecek bir şey değil el- bette. Wilder, iyi bir lider olabilmek için öncelikle iyi bir insan olmayı elbette ihmal etmemiş ki, 2001 yı- lında çalıştırdığı Alfreton Town’dan oyuncusu Ryan France’in ilkmaçı öncesi soyunma odasındaWil- der’dan kendisine her zaman inan- dığı ve başarı dilediği mektubu okuyarakmaça çıkması bunun en güzel kanıtlarından biri olsa gerek. Oyun yapısı ve Premier Lig’e varan yolculuk ChrisWilder ve Alan Knill’in takım- larına oynattıkları futbol ve taktik- sel manevraları, bugün birçok futbolseverin büyük takdirini top- lamış durumda. Sheffield United’ın Premier Lig’de mücadele etmeye başlamasıyla birlikte bütün dünyada görücüye çıkan Sheffield United kadrosu, rakiplerine kıyasla komik denebilecek kadar küçük bütçelerle kurulmuş durumda. Geçen sezonu Championship’te ikinci tamamlayarak Premier Lig’e yükselmelerinin ardından 43 mil- yon sterlinlik bir bütçeyle 10 fut- bolcu transfer ederek Premier Lig’in ilk haftalarında fırtına gibi estiler. Başarılı olabilmek için yedek kulü- besinin genişliğine oldukça önem verenWilder, bireysel olarak bakınca oldukça düşük profiller çizen oyunculardan, dengeli ve şaşırtıcı bir takımyaratmış görünüyor. Hücumda kanatları sıkça kullanan bir ekip yaratan ChrisWilder ve Alan Knill, göreve başla- dıkları günden itibaren ta- kımlarını 3-5-2 sistemiyle sahaya dizerek oynatıyorlar ancak, çok büyük bir farkla: Alan Knill’in önerisi üzerine yukarıda da söz ettiğimiz “hücuma katılan stoperleri,” yani, geri üçlüden bir oyun- cuyumutlaka hücumda ka- natlara göndermeyi prensip haline getirmişler. Bu sistemi uygulamaya başladıkları ilk dönemde işe çok daha cesur bir hamleyle, hem sağ hem de sol stoperi hücuma bera- ber göndermekle başlasalar da zamanla hücumdönüşle- rinde oluşan fazla alanlardan ötürü bundan vazgeçerek, yalnızca tek stoperi ileri gönderme fikrinde karar kılmışlar. İdeal geri üçlünün sağın- da yer alan Chris Basham, defansif orta saha temeli olmasından ötürü bu plana çok daha hızlı uyum sağlasa da 2016 yazında Brendford’tan 250 bin euroya transfer edilen ve bu sezon Premier Lig’de 17 maçın hepsinde 90 dakika görev alarak İngiltere Millî Takımı için ismi geçmeye başlayan 25 yaşındaki stoper Jack O’Connel, uygulama henüz fikir aşamasındayken buna karşı çıkan isim olmuş. Bu görevi başarıyla yerine getiremeyeceğini düşünen O’Connel, Wilder ve Knill’in kararlılıkları ve destekleri sonucu bu oyun yapısına zaman içerisinde uyum sağlamış görünüyor. Son deplasmanmağlubiye- tini bir sene üzerine Manc- hester City’den alan Sheffield United, kendi sahası Bramall Lane’de de yarattığı atmosfer ve taraftar baskısıyla bileği bükülmesi çok zor bir takım hüviyetine bürünmüş durumda. Seneler sonra geri döndüğü Premier Lig’de şu an 20maçta topladığı 28 pu- anla sekizinci sırada bulunan Jiletlerin, bu sene Premier Lig’den elde edeceği geliri de hesaba katarsak, önümüz- deki senelerde de oldukça göz önünde bulunması, belki de Avrupa macerasına atılması kuvvetle muhtemel görünüyor. Jack O’Connel Chris Basham 104 105
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==