TamSaha 182. Sayı / Ocak 2020

Gürcan Berk 128 129 A dettendir; ajansların geçtiği kısa bir haber. Kalıplaşmış bir baş- sağlığı mesajı… İsim soy isim, “Allah'tan rahmet; ailesi, sevenleri ve futbol camiasına başsağlığı…” 27 Aralık 2019’da Gürcan Berk için geçti o ölümhaberi ajanslar- dan. Ulusal gazetelerde ‘Kısa kısalar’da kendine yer bulabildi ancak… Aramızdan sessizce ayrıldı gitti... Peki, ya yaşamı! Gürcan Berk öyle sessiz sedasız mı yaşadı? Atadan sporcuydu. Babası Mu- harremBerk, Altay’da oynamıştı. Gün gelecek 1980’de 82 yaşında Yunanistan’da 3 binmetrede birinci bile olacaktı. Gürcan, 1936’da İzmir’de, Alsan- cak Stadı’nın yanındaki bir mahallede doğdu, 15 yaşına kadar Metin Oktay’la büyüdü. Alsancak İlkokulu’nda beraber okudular, arsalarda top oynadılar. Baba Muharrem, Gürcan’a 10 ya- şındayken 5 liraya bir top ve 7.5 liraya da bir futbol ayakkabısı aldı. Gürcan, Namık Kemal Lisesi’nde okurken, akşamüstleri de Altınordu ve Altay’ın antrenman yaptığı Halk Sahası’nda arkadaş- larıyla top oynardı. Bir gün İzmir Demirspor Başkanı Muzaffer Akıncı, yanına çağırdı: -Seni Demirspor genç takımına alalım. Gürcan, babasına sordu: - Git tabiî oğlum. İşte bu söz, Türk futbolunda Gürcan Berk dönemini başlattı: Git tabiî oğlum. 18 yaşında Demirspor genç takımında başladı. 19 yaşında A takıma geçti. Bir yıl sonra Altay’daydı. 1957-58 sezonunda ise Beşiktaşlı oldu. Beşiktaş’ta iki sezonda 99maçta oynadı. Di Stefano’lu, Puşkaş’lı Real Madrid’le Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nda karşı kar- şıya geldiler. Deplasmanda 2-0 yenildiler. Mithatpaşa Stadı’nın balçık zemininde 1-1 berabere kaldılar. Bundan sonrasını Gürcan Berk’ten dinleyelim: “Real Madridmaçından dönünce Karagümrük’le oynadık ve yenil- dik. O zaman Kadri Aytaç, Kara- gümrük’te oynuyordu. Ahmet ve Münir’le birlikte şike yaptığımız gerekçesiyle kadro dışı bırakıl- dık. Günler geçti, temize çıktık ve oynamaya başladık ama o ilk hafta Şeref Stadı’nda Eşref Bilgiç idmana dahi almadı beni. Bunun üzerine Hakkı Yeten’in yanına gittim. ‘Hâlâ şike yaptığımıza inanıyor musun Hakkı abi?’ diye sordum. ‘Bizde o intibaı bıraktın’ diye cevap verdi. Bunun üzerine onu tersledim. Yönetimbeni 50 bin liraya satışa Gürcan Berk, 83 yaşında aramızdan ayrıldı. İzmir’de Metin Oktay ile top oynayarak başlayan parlak futbol hayatı, Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye kadar uzanırken, Hakkı Yeten ve Lefter gibi devlerle yaşadığı polemikler de bir devre damgasını vurdu. çıkardı. O zaman Lefter, Fener- bahçe’den o parayı alıyordu. Alıcı çıkmadığı takdirde 20 bin liraya kulübümde kalacaktım. Yönetimde o parayı kimsenin vermeyeceğini düşünmüş olmalı. Yöneticilerden Faruk Sağnak’a rastladım, ‘Pazartesi kulübe gel görüşelim’ dedi. Biraz sonra birkaç lâf taşıyıcı arkamdan yetişti, ‘Gürcan abi, Hakkı Yeten senin için kalırsa ben ona neler yapacağımdiye konuştu’ dediler. O zaman daha yirmi iki yaşında gencecik bir insandım, beni yönlen- direcek kimse yoktu. Beşiktaşlı yöneticiler nerede kaldığımı bile bilmiyordu. Ben panikledimve 20 bin liraya Fenerbahçe’ye gittim.” Gürcan Berk Beşiktaş’ta sağ haf, Lefter ise Fenerbahçe’de sol iç oynu- yordu. Bir Beşiktaş-Fenerbahçe der- bisinde Gürcan sert girince Lefter’in ağızından hoş olmayan sözler çıktı, aralarında tartışma yaşandı. Gürcan Berk, 1959-60 sezonunda Fenerbahçe’ye gittiğinde Lefter, onunla üç ay konuşmadı. Ta ki Altay’ı 5-0 yendikleri maçta Gürcan, Lef- ter’e üç gol attırana kadar… Ama Gürcan Berk bu, fırtınasız olmaz. Nehar Tüblek, “Dört yıldızlı orgene- ral” diye köşe yazısı yazdı. İdmandan sonra duş alırken, Lefter, “Burada bir orgeneral varmış, kimmiş o?” deyince ipler bir kez daha koptu. Faruk Ilgaz ve Genel Kaptan Niyazi Sel, Gürcan’ı çağırdı: -Seni bırakmak istiyoruz. -Suçumne? -Gece hayatın var. -Tenis EskrimDağcılık Kulübü’ne üyeyim. Böyle bir kulübe üye olma- yıp batakhanelerde mi gezmeliydim? Bir yere gitmiyorum. “Gitmiyorum” dedi ama 1960-61 se- zonunda İzmirspor’a transfer oldu. Hatay Caddesi’nde arsanınmetreka- resinin 2.5 lira olduğu bir dönemde 26 bin liraya imza atmıştı. 4 yıl sonra 20 bin liraya Altay’la anlaştı. Ödeme- ler aksayınca ayrıldı. Edirnespor’da iki yıl oynadıktan sonra futbolu bırakıp, Altay genç takımında antrenörlük hayatına adım attı. İkinci durağı İzmirspor’du. Sabri Kiraz’ın AMillî Takım’da iki maç yardımcılığını yaptı. Ümit Millî Takım antrenörü olsa da o dönem çok az maç yapıldığı için takımın başında hiç sahaya çıkma fırsatı bulamadı. 1980-81 sezonu ortasında görev aldığı Gaziantepspor’u lig dördün- cüsü yaptı. 1981’de Sakaryaspor’a gitti. Oğuz Çetin’i A takıma, Türk futboluna kazandırdı. 2. Lig’e düşen Eskişehirspor’u 1983-84 sezonunda şampiyon yapıp, tekrar 1. Lig’e çıkardı. Asi kişiliği, baş eğmez karakteri, kimseye minnet etmez duruşu yü- zünden sistemin adamı olamayınca İzmir’e, ailesinin yanına çekildi ve vefatına kadar orada yaşadı. Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun. Asi kramponun sessiz ölümü Beşiktaş’ın 1957-58 sezonundaki kadrosu. Soldan sağa ayaktakiler: Nazmi Bilge, Gürcan Berk, Sofyanidis, Kaya, Kamil, Recep Adanır. Oturanlar: Münir, Ahmet Özacar, Varol, Özcan, Ahmet Berman. BMillî Takım, 14 Mayıs 1961'de Bükreş'te 2-0 kazandığı Romanyamaçına çıkarken... Başta Feriköylü Münacettin Barut var. Ardından Galatasaraylı Candemir Berkman, İzmirsporlu Gürcan Berk, Fenerbahçeli Yüksel Gündüz, Feriköylü İsmet Yurtsü ve Beşiktaşlı Kaya Köstepen geliyor.

RkJQdWJsaXNoZXIy NTU4NA==